İSTANBUL (AA) - Zeytinyağı ve sabun üretimiyle ünlü Midilli Adası'nda başlayıp Ayvalık'ta yola devam eden Komili, doğanın mucizesi zeytinyağını yaklaşık 1,5 asırdır sofralara taşıyor.
Türk zeytinyağını dünyada rekabetçi hale getirmeyi ve üstün kalitesini diğer pazarlara da göstermeyi misyon edinen marka, doğadan gelen bu "eşsiz" lezzeti dünyanın dört bir yanına da ulaştırıyor.
Komili'nin, 1878 yılında Midilli Adası'nın Komi köyünde başlayan hikayesi, mübadele sonrası Ayvalık'ta devam etti. Midilli Adası'nın Yere beldesinde sabun ve zeytinyağı işiyle uğraşan Hasan Efendi, köyde "Komili Hasan" olarak anılırken, "Komili", sonraları ailenin soyadı ve markanın adı oldu. Mübadele ile birlikte Ayvalık'a göç eden aile, en iyi bildikleri iş olan zeytinyağı üretimine burada da devam etti.
Babasından bayrağı devralan Necmi Komili, markayı tescil ettirerek Ayvalık'ta sabun ve zeytinyağı fabrikası kiraladı ve markayı yaşatma çabasına girdi. Komili markasının genç temsilcisi Halis Komili de babası Necmi Komili gibi yeniliklerin takipçisi oldu.
Osmanlı sarayına zeytinyağıKomili, kuruluşundan bu yana eşsiz lezzetinden ödün vermeden yeniliklerin öncüsü olmayı, zeytinyağı kültürünü geliştirmek için çalışmayı sürdürdü. Osmanlı sarayına "ilk zeytinyağını gönderen marka" olmanın haklı gururunu taşıyan Komili, o dönemlerdeki kalite anlayışını geliştirerek, doğanın mucizesi olan zeytinyağının özünü 141 yıldır koruyarak aynı kaliteyle sofralara ulaştırıyor.
Türkiye pazarına sunduğu "ilk" ve "özel" lezzetlerle hem sofraları donatan hem de zeytinyağı kültürünün gelişmesine katkılar sunan Komili, Türk zeytinyağını en kaliteli haliyle dünyanın dört bir yanına da gönderiyor.
1995'te uluslararası bir şirkete satılan Komili, halihazırda faaliyetlerini merkezi ABD'de bulunan Bunge Grup çatısı altında sürdürüyor.
"Türk halkına hep daha iyiyi sunmak Komili’nin temel ilkesi oldu"Komili Türkiye Gıda Direktörü Erman Erol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 100 yılın da ötesinde, ikinci asrın içinde bulunan bir marka olarak Komili'nin, bu köklü geçmişinin ve tarihçesinin omuzlarına yüklediği sorumluluğun bilinciyle çalışan bir marka olduğunu belirterek, ilk günden bu yana her zaman Türk halkına hep daha iyiyi sunmanın Komili’nin temel ilkesi olduğunu söyledi.
Markayı geliştirme adına yapılan çalışmalara değinen Erol, şunları kaydetti:
"Bölgelerdeki üreticiler ile el ele vererek daha iyi tarım çalışmalarının yapılması, her yıl zeytinyağı kültürünü desteklemek amacıyla yayımladığımız kitaplar, ülkemizde zeytinyağı kültürünü geliştirmek için çocuk ve büyüklere yönelik Eyüp Kemal Sevinç’in okulunda yürüttüğümüz zeytinyağı ile hazırlanan yemek kursları, üniversitelerle yürüttüğümüz zeytinyağı tadım eğitimleri, Ömür Akkor ile Türkiye’nin yemek kültürüne dikkati çektiğimiz yurt dışında da ödül aldığımız ‘Komili Lezzet Seyahatnamesi’ kitabımız, rahmetli Tuncel Kurtiz’in de yer aldığı ‘Zeytinden Damlayanlar’ belgeselimiz, kültürümüzde önemli yeri olan ramazana yönelik zeytinyağı ile hazırlanmış tarifleri içeren ‘Ramazan Lezzetleri’ kitabımız, zeytinyağına dikkati çekmek amacıyla başlamasına ön ayak olduğumuz Ayvalık Hasat Şenlikleri ve bilinen en eski soğuk sıkım zeytinyağı tesisi olan Klazomenai’nin Komili’nin katkılarıyla gün ışığına çıkarılmasını sayabiliriz."
"Hedef Arap Yarımadası, Uzak Doğu ve doğuya yapılan ihracatı artırmak"Erman Erol, Türk zeytinyağını dünyada rekabetçi hale getirmeyi ve Türk zeytinyağının üstün kalitesini dünyadaki diğer pazarlara göstermeyi misyon edinmiş bir şirket olarak, bu doğrultudaki planlarını da hızla hayata geçirdiklerini söyledi.
Erol, "Örneğin, 2018 yılında ilk kez Kenya’ya zeytinyağı ihracatı yaptık ve 2018’in en gözde pazarı Afrika'da kendimize bir yer edindik. Japonya başta olmak üzere Uzak Doğu pazarlarında hızla pazar payımızı artırırken, Arap Yarımadası ve Afrika’da da konumumuzu güçlendirmeye çalışıyoruz. Bu nedenle 2019 yılı boyunca Arap Yarımadası, Uzak Doğu ve doğu bölgelerine yapılan ihracatı artırmak hedeflerimiz arasında olacak." şeklinde konuştu.
Muhabir: Uğur Aslanhan