İstanbul
63 yaşındaki emekli Yavuzdoğan, "can dostlarım" dediği hayvanların karınlarını doyurmak için her sabah yollara düşüyor.
Gün aydınlanmadan evinden çıkıp mahallesindeki fırınlara giden ve bayat ekmekleri poşetlere dolduran Yavuzdoğan, daha sonra hayvanları beslemek için yürüyerek Sütlüce Sahili'ne gidiyor.
10 yıl önce hayvanları beslemeye başlayan Yavuzdoğan, son 2 yıldır ise aralıksız her sabah hayvanların gönüllü olarak karınlarını doyuruyor.
Her sabah 08.30'da onun yolunu gözleyen hayvanlar, Yavuzdoğan'ı görünce bir anda ona yaklaşıp kendileri için getirilen ekmekleri yiyor.
Yavuzdoğan, daha önce esnaflık yaptığı ve emekli olduktan sonra çöpte gördüğü ekmekleri toplayarak hayvanlara vermeye başladığını anlattı.
İlk önce birkaç hayvanın ekmekleri yediğini ancak daha sonra sayılarının arttığını belirten Yavuzdoğan, "Daha sonra onları besleyebilmek için mahallemdeki fırıncılara gittim ve onlardan bayat ekmekleri istedim. Sağ olsun onlar da her gün bayat ekmekleri toplayarak benim almam için hazırlıyorlar." diye konuştu.
Yavuzdoğan, her sabah gün aydınlanmadan hava durumu ne olursa olsun hayvanları beslemek için evden çıktığını anlatarak, şöyle devam etti:
"Her sabah onlar için yola düşüyorum. Her sabah hayvanlar özellikle beni bekliyorlar. Ben biraz geç kaldığımda her gün gittiğim yerin 500 metre ötesine gelip beni karşılıyorlar. Hayvanları görünce 'gel, gel' diye bağırıyorum.
Benim sesimi duyunca bir anda birlikte hareket ederek bana yöneliyorlar. İlk başladığımda 3-5 hayvan vardı şimdi 200'e kadar çıktı. İlk başta az sayıda çeşitli hayvan vardı ama şimdi çeşitleri arttı. Ördek, kaz, martı, fare, kedi, karabatak gibi 15 çeşit hayvanı besliyorum. Ben bundan büyük mutluluk duyuyorum.
Onlara bir gün beslemeye gelmedim mi üzerime bir yük sanki biniyor. Onları beslediğimde yük sırtımdan kalkıyor. Her sabah hem yürüyüş yapıyorum hem de hayvanları besliyorum ve bundan da büyük mutluluk duyuyorum."
"Ölene kadar bu hayvanları besleyeceğim"
Yavuzdoğan, hayvanları beslemekten vazgeçmeyeceğini vurgulayarak, "Bana büyük para verseler o ekmekleri oradan buraya taşımam. Parayla yapılacak bir iş değil. Bu yaptığım bir sevgi işi. Sonradan bizim içimize düştü. Daha önce bunu yapacağımı deseler inanmazdım. Ama şimdi severek her gün yapıyorum." ifadelerini kullandı.
Sahilde yürüyüş yapan insanların kendini görünce tebrik ettiğini anlatan Yavuzdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Burada yürüyüş yapan insanlar geç kaldığımda bana 'ördekler, kazlar seni bekliyor, geç kaldınız' diyorlar. Allah bana izin verdiğince onları beslemeye devam edeceğim. Hayvanları beslemeyi kendime bir görev olarak görüyorum. Çocuğumu iki gün aramasam belki üçüncü gün ararım ama bu hayvanları görmediğim zaman kendimi rahatsız hissediyorum."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com