Geçtiğimiz yazıda “Zihin gazetemden manşet ve haberler” başlığı ile gündeme dair kendi bakış açımdan bir derleme sunmaya çalışmıştım.
Bu yazıda da devam edeceğim.
Bildiğimiz gibi gündem yine çok yoğun. Yine gerginlik ve maalesef yine olumsuz haberlerin gölgesinde geçiyor Türk siyaseti.
Bu gergin günlerin arasında zihin gazetemin ilk haberi gülümseten bir haber olsun isterdim. Bu haber, geçtiğimiz akşam, ATV ana haber bülteninde izlediğim “Astronot olma kriterleri” hakkında. Aynı haberi, kanalın kardeş gazetesinin ‘web’ sitesinde de okuyup gülümseyebilirsiniz.
İzlediğim haberde muhabir, konuda uzman bir profesör ile mülakat yapıyordu, buna göre uzman, lisans mezunu olma şartının astronot olmak için gerekli olduğunu ancak kriterlerin çok daha kapsamlı olduğunu dile getirdi!
Ben de bu konuya dair şu manşeti atardım: “Müjde: Astronot olmak için KPSS şartı olmayabilir”.
Paylaşacağım bir diğer haber ise Boğaziçi Protestoları sebebiyle geçen hafta sabah saat 05:00 sularında evinden gözaltına alınan üniversite öğrencisi Beyza Buldağ ile ilgili olurdu. Beyza, 12 Şubat itibariyle tahliye edildi.
Bu konuyu manşetten, Beyza Buldağ’ın hapisteyken avukatı aracılığıyla aktardığı “Üzülmek, sıkılmak, sinmek, korkmak yok!” sözleriyle okuyucular ile paylaşmak isterdim.
Önemli bir diğer gündem maddesi ise Uygur Türkleri ile ilgili.
Birkaç gündür de zaman zaman “Twitter”da “TT” (Trending Topic) olan Uygur Türkleri konusu, maalesef siyasi iktidar ve hakim ana akım medya tarafından genel olarak görmezden gelinse de konu ile ilgili Anadolu Ajansı, 11 Şubat tarihinde bir haber paylaştı.
Haber vasıtasıyla, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayan ailesinden haber alamayan Uygur Türkü iki akademisyen, yaşadıklarını kamuoyu ile paylaşmış oldu.
Bu konu ile ilgili zihin gazetemde yer vereceğim haberde ben de Gelecek Partisi lideri eski Dışişleri Bakanı Prof. Ahmet Davutoğlu’nun sözlerine yer vermek isterdim.
Çin'in Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlallerini, Kayseri'de protesto etmek isteyen gruba polis müdahalesinin sertliği kameralara yansımıştı ve durumu Davutoğlu, “Hani mazlumların sesiydiniz, hani milliydiniz, işte sizin gerçek yüzünüz!” sözleriyle eleştirdi.
Bu konuya dair zihin gazetemde yapacağım haberde ise “adalet” ile ilgili şu özlü sözlere yer vermek uygun olurdu:
- Adalet mülkün temelidir. -Hz. Ömer-
- Adaletin gecikmesi adaletsizliktir. -W. S. Landor-
- Devletin hazinesi adalettir. -Konfüçyus-
- Adalet, evrenin ruhudur. -Ömer Hayyam-
- Adaletin olmadığı yerde ahlak da yoktur. -Montaigne-
- Adaletsizliği bir yangından daha çabuk önlemeliyiz. -Herakleitos-
- İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır. -Victor Hugo-
.
Dr. Begüm Burak, dikGAZETE.com