ST. PETERSBURG
Geçtiğimiz günlerde Türk basınında “Aydınlık Gazetesi” bir belge yayınladı. (1) Yayınlanan belgeler, Kırım Tatarları arasında tartışmalara sebep oldu. Belgeler, Rusya’da yasaklı örgüt Kırım Tatar Milli Meclisi’ne başkanlık eden Refat Çubarov ile Ukrayna makamları arasındaki anlaşmalara ışık tuttu.
Pek çoğumuzun şüphelendiği konular, artık tartışmasız birer gerçek haline geldi: Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, Kırım Tatarları’na asla ama asla “Özerklik” statüsü vermeyecek.
Ukrayna Güvenlik Servisi – SBU’nun afişe olan belgelerinde, Zelenskiy’nin Kırım Tatarlarına karşı tavrını açıkça görüyoruz: Ona göre Kırım Tatarları, gerçek birer Ukrayna vatandaşı değil; kontrol edilmesi ve Ukrayna çıkarları adına kullanılması gereken, tehlikeli bir ulusal azınlık olarak algılanıyor. “Gizli” ibaresi bulunan bir SBU raporunda Kırım Tatarları; “Ukrayna devletinin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne tehdit oluşturuyor ve ayrıca aşırılıkçılık ile etnik çatışmaları kışkırtmayı amaçlıyor.” şeklinde belirtiliyor.
Ayrıca, bugünlerde Kiev’de yaşayan Kırım Tatar Milli Meclisi’ne başkanlık eden Refat Çubarov ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Cemilev’in etrafında SBU’nun muhbirleri olduğunu, belgelerden öğreniyoruz.
SBU tarafından aynı zamanda Kırım Tatarlarının mevcut ruh hallerini yönetmek adına “psikolojik operasyonlar” yürütüldüğü de anlaşılıyor.
Birçok Türk gazeteci, yayınlanan belgelerle ilgili kendilerine talep göndermesine rağmen Kırım Tatar Milli Meclisi ve Kırım Tatar Kaynak Merkezi’nden resmi bir açıklama gelmedi. Her iki kurumun da telefonları son zamanlarda cevap vermiyor.
Aslında bu tepkiler şaşırtmıyor.
Bu tür ifşalar, bugün Kırım Tatarlarının Ukrayna’da içerisinde bulundukları kötü durumu açıkça ortaya koyuyor ve zaten objektif olarak bakan herkes için tablo oldukça açık görünüyor.
Refat Çubarov ve Mustafa Cemilev’in, 2014 yılından bugüne kadar Ukrayna makamlarının Kırım Tatarlarına vaat ettiği “Ulusal Özerklik” sorununu çözmek için çaba sarf ettiklerini dile getirseler de geçen dokuz yıl boyunca soydaşlarını aldatmak, Kırım Tatar toplumunu kontrol altında tutarak, Ukrayna makamlarından yüksek miktarda gelir elde etmek ve bulundukları yüksek mevkilerde kalarak yalnızca kendi menfaatlerine çalıştıkları görülüyor.
Açıkçası Zelenskiy, Kırım Tatarlarına özerklik statüsü vermeyi hiç düşünmedi ve Çubarov da bunun farkındaydı.
Ukrayna’daki Kırım Tatarlarının çözülmemiş sorunları, Kırım Tatar Milli Meclisi’nin, Zelenskiy ve ekibiyle birlikte hareket etmesinin doğal bir sonucudur.
Ukrayna’da kimse ne ulusal ne de kültürel bir özerklikten söz etmiyor. Hatta kimse Kırım Tatarlarının herhangi bir ulusal ya da kültürel haklarından bahsetmiyor.
Ukrayna’da yaşayan Kırım Tatarları, Refat Çubarov ve Mustafa Cemilev’in onları aldatan faaliyetleri sebebiyle izole hale geldiler.
Hem Kırım hem de Türkiye’de yaşayan soydaşlarıyla olan bağları kaçınılmaz bir şekilde koptu.
Bu iş böyle gittiği taktirde de maalesef Ukrayna makamları tarafından hızlandırılmış bir şekilde asimilasyona uğrayacaklar.
Bu durumu gören Çubarov ve Cemilev, faaliyetlerini Türkiye’ye kaydırarak dışarıda pozisyon almaya çalışıyorlar. Ancak Kırım Tatar Milli Meclisi ile Çubarov ve Cemilev’in Türkiye merkezli çalışmalarının, Türkiye’deki dernekler arasında tepkilere ve sıkıntılara neden olduğu da açık olarak görülüyor.
Sonuçta, Kırım Tatarlarının Ukrayna merkezli siyaseti yürütmeleri ileriki süreçte mümkün görünmüyor. Ukrayna idaresi ise Kırım ve Kırım Tatarları konusunda yeni bir yol haritası oluşturmanın yolunu arıyor.
.
İlber Vasfi Sel, dikGAZETE.com
Kaynaklar:
(1) https://www.aydinlik.com.tr/haber/aydinlik-ukrayna-istihbarat-raporuna-ulasti-kievden-kirim-tatarlarina-psikolojik-savas-operasyonu-394392