MOSKOVA
Hem Avrupa'nın hem de Ukrayna'nın en büyük atom santrali niteliğindeki Zaporojye Nükleer Elektrik Santrali (ZNES) bir kez daha Ukrayna Ordusu'nun hedefi olmaktan kurtulamadı.
Santral, birkaç gün önce, aynı anda altı adet Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) tarafından saldırıya uğradı.
Bu SİHA’lardan üçü düşürüldü, ancak diğerleri sivil hedeflere çarparak inflak ettiler.
Şimdi basın/medya ve kamuoyu şunu merak ediyor: Bu bombalamaların arkasında tam olarak kim var; “Putin'in istihbarat servisi mi” yoksa Zelenski'nin ordusu mu?
Barışçıl nükleer enerji alanındaki bağımsız uzmanlar, ikinci yılında da ZNES sahasında bombaların patladığını hatırlatıyor.
Ruslar, bu askeri saldırıların Ukrayna Silahlı Kuvvetleri cephesinden yapıldığını söylüyor, Ukraynalılar ise “saldırganın provokasyonları” üzerine açıklama yapıp duruyorlar.
Bu arada bazı uzmanlar, Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi Sekreteri Patruşev'e atıfta bulunarak şu bilgileri aktarıyorlar:
2022 ve 2023 yıllarında Ukraynalı sabotajcılar ve SİHA'lar, Rusya'nın batı bölgelerinde bulunan Kursk, Leningrad, Kaliningrad ve Smolensk nükleer enerji santrallerine saldırmak için çeşitli girişimlerde bulunmuşlardı. ZNES'e yönelik saldırıların arkasında (Ukraynalıların deyimiyle: “Rus işgali bölgesinde”) Kiev'in de olduğunu varsaymak buradan hareketle son derece mantıklı.
Saldırı, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun ziyareti sırasında meydana geldi
Son hava saldırısı hala ayrı bir yerde duruyor.
Mesele şu ki; tam da bu günlerde Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na (UAEK) bağlı “Nükleer Güvenlik İzleme Grubu” (NGİG) müfettişlerinin santrale dönük teftişleri gerçekleşti.
Ukrayna birliklerinin yaptığı baskının organizatörlerinin, ya söz konusu teftişi sabote etmeye ya da bu uluslararası organizasyonun yetkililerinden birisini yaralamayı ya da öldürmeyi amaçladıklarını tahmin etmek hiç de zor değil.
Her iki olası hedeften birisinin gerçekleşmesi, çok büyük bir medya gürültüsüne yol açacaktı. Bu durumda Ukrayna, şimdilerde Filistin-İsrail konusuyla meşgul olan gazetelerin ön sayfalarına çıkacaktı yeniden.
Kiev rejimi, Zaporojye provokasyonları ile dünya gündemine dönmeye çalışıyor.
Kiev yönetimi, son haftalarda Gazze'deki trajik olayların, dünya siyasi gündeminin neredeyse yüzde 90'ını kendine çekmesinden çok endişe duyuyor.
Bazı kaynaklara göre bu; ABD'nin Ukrayna'ya verdiği askeri desteğin önemli ölçüde zayıflamasına yol açmış durumda ve aynı zamanda dünya insani yardım akışını da mühim oranda Filistin'e yöneltmiş bulunuyor.
İçeride neler olup bittiği bilgisine sahip Amerikan medyası, Ukrayna cumhurbaşkanının ekibindeki gerçek panik hakkında yazıp çiziyor son zamanlarda.
Aynı Amerikan kaynakları, ZNES çevresinde keskin bir şekilde artan askeri aktivasyonun, Ukrayna'nın dünyadaki “bilgi ana akımına” geri dönme planının bir parçası olabileceğine dair tahminleri de paylaşıyorlar bir yandan da.
UAEK Başkanı, mermilerin nereden atıldığını hala ve bir türlü tespit edememiş!
Atılan bombaların nükleer reaktörlere (ZNES'te bunlardan altı tane var) veya radyasyon atık deposuna isabet etmesinin ortaya çıkaracağı olası felaketin sonuçları, santralin operasyonel yönetimini yürüten devlet firması RosAtom (Rusya Atom Enerjisi Kurumu) tarafından çok iyi anlaşılıyor.
Şimdilik tüm tehditleri başarılı bir şekilde durdurmayı başaran Rosatom'un en olağandışı koşullarda dahi nükleer tesislerin işletilmesinde zengin bir deneyimi mevcut.
Bu arada, Türkiye'deki Akkuyu Nükleer Santrali'ni kuranın da RosAtom şirketi olduğunu anımsatmakta fayda var.
Tabii ki, ZNES’teki tehlikeyi UAEK müfettişleri de kabul ediyor. Bununla birlikte, bu örgütün başkanı Raphael Grossi, mermilerin hangi taraftan ZNES'e düştüğünü ve SİHA'ların hangi yönden uçtuğunu ince bir şekilde “fark etmemeyi” tercih ediyor.
Muhtemel bir nükleer felaketten tüm geniş Karadeniz havzası zarar görecektir
Bu en son gerçekleşen saldırıdan sonra Bay Grossi, belirli bir suçluyu bir kez daha somut olarak belirtmediği bir bildiri yayınladı, bahsi geçen bildiri: “Risk hala devam ediyor!..”, “Önemli çalışmalarımız sürüyor!..”, “UAEK çalışanları patlamaları duyuyor!..” gibi basmakalıp ifadelerle doluydu...
Başka hiç kimsenin değil, ancak Raphael Grossi'nin anlaması gereken: Nükleer teröristlere hoşgörüde bulunmak er ya da geç, radyoaktif sonuçların kesinlikle Ukrayna, Rusya, Gürcistan, Türkiye, Bulgaristan, Moldova, Romanya ve Karadeniz havzası çevresindeki bir dizi başka ülkeyi etkileyeceği büyük bir acil duruma neden olacak.
Olası radyoaktif enfeksiyon sahasına Ukrayna'nın en büyük nehri “Dinyeper” dahil olacaktır. Bu koca akarsu, Karadeniz'e akıyor; insan yapımı bir felaket durumunda dev radyonüklid deposunun kötü kaderi de kaçınılmaz görünüyor...
Dipnot: Bu yazı hazırlanırken, ZNES yönetiminden yeni bir alarm mesajı daha geldi. Ukraynalı SİHA'lar Energodar'da (nükleer elektrik santralinin bağlı olduğu kent) “Işın” ismindeki elektrik trafo merkezine bir saldırı girişiminde bulundular.
Mevzubahis saldırı, Rus hava savunma sistemi tarafından püskürtüldü...
.
Okay Deprem, dikGAZETE.com