Verginin vergisini anlamak istemediğimiz halde anladık ama "ZAM’A ZAM’ı" istemiyoruz!..
Her sabah kalktığımızda veya gecesinde, sürekli zam haberlerini duymaktan halk olarak aşırı derecede yorulduk, sıkıldık ve bunaldık.
1 Haziran itibari ile konutlarda kullanılan doğalgazın birim fiyatına yüzde 30, elektrik üretimi için kullanılan doğalgaz birim fiyatına yüzde 16, elektrik üretimi dışında kullanılan doğalgaz birim fiyatına ise yüzde 10 artış geldi.
Elektrikte ise mesken abonelerinin tarifesine yüzde 15, sanayi ve ticarethanelerin tarifesine ise yüzde 25 zam yapıldı.
Asgari ücrete yapılacak zamlardan halk olarak korkar olduk!
Zam yapılmadan, giderlerimizin yüzdelik oranları çoğalmaya başladı. Zam olayını tamamen ortadan kaldırsak bizim herhangi bir gelir artışına ihtiyacımız olmayacak.
İşverenler de bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Hem yanında çalışan işçinin maaşı, sigortası, yol masrafı, yemek masrafı artıyor hem de elektrik ve doğalgaz ile çalışmak zorunda olan işletmelerin giderleri çoğalıyor.
Bunun sonucunda işsizlik oranı da yükselmeye devam ediyor.
Birçok üniversite mezunu gençlerimiz iş bulamakta zorlanıyor, birçoğu da çalışmıyor, çalışamıyor. Çalışanların da çoğunluğu asgari ücret veya bir tık üstü maaşla çalışmak zorunda kalıyor.
Bu gidişin çözümü için sinirleri geren bu gidişata bir dur demek gerekiyor. Halk olarak memnun değilsek, bunu dile getirecek şekilde yasal yollarla durumu mümkün olduğunca protesto etmek de bir çözüm yolu olabilir.
Bu konuda neler yapılabilir?
Marketlerdeki sebze reyonlarına 1 hafta yaklaşmasak mesela bir çok aracı illegal kişilerin cebine inen paralar halkın cebinde kalır.
Karayollarında kontak kapatıp, araçlarımızı kilitleyip evimize gitsek 24 saat geçmeden insanın aklının alamayacağı yollarda yakıtlara indirim gelir.
10 gün, fazla değil , evimizde buz dolabı haricinde bir elektrikli malzeme kullanmasak bu farkındalık indirime yol açabilir.
1 kaç hafta ‘AVM’lerden uzak dursak, bir çok giyim ürünlerinin fiyatı en az yüzde 30 aşağı çekilir.
10-15 gün ailemize vakit ayırıp, toplu taşıma kullanmasak seyahat ücretleri yüzde 40 kadar azalabilir.
Yani anlayacağımız bunları yapmak da yapmamak da bizim elimizde. Biz, bu zamlardan rahatsız olduğumuzu belli etmediğimiz sürece bu zamlar gelmeye devam edecek.
Devletin, daha ciddi ve görünür adımlar atarak, elinin taşın altında olduğunu daha ciddi olarak göstermesi, ‘misafir’ olarak görülen göçmenler için yaptığı çalışma ve yardımların en az 10 katını halkına yapıp, vatandaşını enflasyona veya fırsatçılara karşı korumak zorunda olduğu da ayrı bir gerçek.
Spekülatörlere, stokçulara, sosyal medyadan yapılan yalan yanlış yönlendirmelerle elindeki, deposundaki mallara fahiş zam yapıştıranlara ve yalanlara karşı da ilgililer tarafından ciddi tedbirlerin acilen eyleme geçirilmesi de çok önemli ve gerekli.
.
Yunus Şanlı, dikGAZETE.com