?>

Yöneticilerin tuzağı, devlete tuzağa dönüşmesin! Kadın, Çocuk, Akrabalar…

E. Yb. Halil Mert

5 yıl önce

Türk Tarihi’nin ilk darbesi. 

Mete (Motu) Ata’nın, babası Tomun (Teoman) Han’a yaptığı askeri darbedir. 

Kendisi en büyük oğuldur. 

Töre gereği Ana ve Babası Türk olan biri Kurultay’da HAN seçilmelidir. 

Tomun (Duman) Han, Çin Prensesi karısının da yönlendirmesi ile bu kadından olan oğlunu HAN seçtirmek ister. 

Töreye uymayan bu dayatmaya karşı Beyler ve Ordu, Mete Han Atamızın yanında yer alır. 

Darbe ile Tomun Han tahttan indirilir ve öldürülür.

Sultanlardan kaynaklanan benzer olaylar Osmanlı Sarayı’nda da yaşanmadı mı? 

Devletimizi ciddi sıkıntılara sokmadı mı? Aynı şekilde akrabalık bağlarını istismar edenler olmadı mı?

Evlâd Sevgisi ile ilgili Rabb’imizin de ciddi uyarıları var.

Sâdece evlâd mı?

Karılar, akrabalar (hısımlar) da var. 

Akrabaları aramak, onları ihmâl etmemek Allah’ımızın emirlerindendir.

Gülümüz SAV. ilk akrabalarına tebliğ etmiştir. Amcası Hz. Hamza, Amcaoğlu İmam Ali Kv. bir yandadır. Diğer yanda da amcası Ebû Leheb ve akrabası Ebû Cehil..

Akraba: Birbirine yakın kimseler, aralarında, nesep, süt veya evlilikten doğan bir yakınlık bulunanlar. Birbirinin soyundan gelmek veya evlilik sebebiyle eşlerden birinin kan hısımları ile diğer eş arasında meydana gelen yakınlık.

Tarihin her döneminde Lider ve yöneticiler, zaman zaman aile ve akrabaları nedeniyle zaâfa düşmüşler ya da aile ve akrabalar Devlet Adamlarına yakınlıklarını istismar etmişlerdir. 

Türk Tarihi, bu olayların en önemli şahitlerden biridir. 

En büyük delil de Kur’an-ı Kerim’in kendisinde Allah CC.’ın emirleridir.

Tegâbün Suresi: ﴾14﴿ Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan da size düşman olanlar vardır, onlardan sakının… ﴾15﴿ Mallarınız ve çocuklarınız sizin için ancak bir imtihandır; büyük mükâfat ise Allah’ın katındadır.

Nisa Suresi: (135) Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp heva (tutkuları)nıza uymayın. Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.

Şuara Suresi: (214) (Öncelikle) En yakın hısımlarını (akrabalarını, aileni) uyar.

Mümtehine Suresi: (3) Ne yakın akrabalarınız, ne çocuklarınız kıyamet günü size bir yarar sağlayamaz. (Allah) Sizin aranızı ayıracaktır. Allah, yaptıklarınızı görendir.

Akrabalarımızı seçme imkânımız yok!

Gelinleri, damatları seçebilirsiniz belki ama onların ana babalarını yani dünürleri, dünürlükten kaynaklı hısımları yine seçme imkânınız yok. 

Devlet ise en küçük zaâfiyetle ciddi mağduriyetlerin oluşabileceği bir kurumdur. 

FETÖ’nün en önemli projelerinden biridir büyük, zengin, devlette etkin ailelere damat vermek. 

Etkin gelinler pek duymadık ama damat çok. 

Sâdece Türkiye’de de değil. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Güney Afrika… Basında duydunuz bunları. 

Kaynatalar devlette etkin, bakıyorsun damat, hem kaynatasını kullanarak ciddi rantlar temin ediyor, hem de devletimizin altını oyanların emrinde oradan da emir alıp menfaat temin ediyor, devlet düşmanlarını ayakta alkışlıyor.

Bakıyorsunuz, dünürler, bu yakınlıklarını çevrelerine imtiyaz olarak kullandırıyor, ticârî olarak alacak, borç ilişkisinin oluşması gibi en basit olaydan, kendi cemaat ve meşrebine nüfûz oluşturmaya kadar götürüyorlar.

Azîz Milletim! 

Fatih’i sırf fethi müjdeleyen Hacı Bayram’ın köse talebesi olması yönüyle Akşemseddin Hz. ile biliriz. 

Oysa sert mizâclı babası, Fatih gibi yaramaz, çok hareketli, ele avuca sığmayan oğlunun terbiyesi için sertliği, kalın ve gür sesi, modern bilimlere ve mantık ilimlerine vukûfiyeti ile bilinen Diyarbakırlı Molla Gürani’yi getirtmiş, hoca ilk derse sopayla girmiştir. 

Buraya kadarını hepimiz biliyoruz. 

Ya sonrası!

Molla Gürâni Hz. talebesi Fatih’ten sonra vefât etti. 

Koca Fatih Hân’ın âdetâ vicdânı oldu. 

Devlet malı konusunda kırıcı olacak müdahalelerde bulundu kendisine.

Devlet idâresi, mazluma merhametle, adâleti ihya ile yücelir. Her türlü hissi davranış önce yöneticiyi, sonra da devleti zaâfa uğratır.

Günümüzde özellikle Doğu ve Asya Devletlerinde duygusal, hissi bir yan hep olagelmiştir. 

Bu esâsında kötü değildir. Ancak, “Merhametten maraz doğar” uyarısına da sebep olunmamalıdır. 

Batı’nın kurumsal yapısı, devletlerin kalıcılığını arttırmıştır.

Güneş Batmayan İmparatorluk” olarak övündükleri İngiltere, bir yandan dünyanın en büyük emperyalist, sömürgeci krallığıdır, ama bizlere “Demokrasinin Beşiği” diye yutturulmaya devâm etmektedir. 

İngiltere Krallığı, Avrupa’da Osmanlı hariç tüm hânedanlarla akraba olmuş, bu akrabalığı çok iyi kullanmıştır. 

Bugün dünyanın başına bela küresel çetenin başındakilerin bir kısmı, büyük Siyonist sermaye sahibi Yahudi aileler, diğer gurup ise, Batı’nın “Karanlık Asâlet” dediği Kara Soyluları’ndan (Hânedanlar, derebeyler vd.) oluşmaktadır.

Akrabalık bağı, dinimizce ve töremizce değerlidir. 

Arayıp sormak emredilmiştir. Ancak, Devlet ve Kamu İdâresi’ne bu bağın istismar edilecek şekilde girmesine müsâmaha edilmemelidir.

Tarihte ve bugün birçok devlet adamı, altını oyan bu tarz menfaatperest, hodfurûş aile ve akraba çevrelerinin farkında bile olamamıştır. 

Bu adamlara karşı sevdiğimiz liderlerden dolayı hüsn-ü zân ederek, bencilliklerini artırmak hem ahlâksızlık hem de vebaldir.

Azîz Milletim!

Adalet, mülkün (dünyadaki âdil, Allah’ın istediği nizâmın) temelidir

Adaletin ihyâsında hele de binbir zorluk, kan ve gözyaşı ile bu günlere getirdiğimiz devletimizin bekâsı, istikrar ve Milli Birliğimiz için hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız. 

Milletimize bilerek ya da bilmeyerek zulmedecek hiç kimseye fırsat vermemeliyiz.

Mahkeme kadıya mülk değildir.

Devletimiz, kimsenin çiftliği değildir. 

Milletimizin üzerinde hiç kimsenin haksız yere her ne sebeple olursa olsun tahakküm kurmasına izin vermemeliyiz.

Devlet, ebed-müddet. 

En küçük zaâfiyet bazen felâketlerin başlangıcı olur.

Fırsat vermemeliyiz.

.

Emekli Yarbay Halil MERT, dikGAZETE.com

-Strateji ve Yönetim Uzmanı-

YAZARIN DİĞER YAZILARI