Yeni nesil güncellenmiş Lat, Menat, Uzza…
“Asra yemin olsun ki insanlar hüsrandadır”.
Vee,
“Tarih tekerrürden ibarettir”.
İnsan, kendi bedenindeki kopyalarını çıkarmaktan aciz; kendi özelliklerini kopyalayıp, bir makina dizayn etti.
Ne ilginç bir çelişkidir ki, kendi düşünmeyi unutmuş olduğu halde, ona düşünmeyi öğretti!..
İnsan, makinaya; “Elesti bi Rabbiküm” dedi.
Makina; “Bela” dedi.
İnsan, öyle geliştirdi ki bu makinayı, makina, satrançta dünya şampiyonlarını yendi, kimliklere bürünüp, onların adına o kimliklerle röportaj yaptı, ve daha bir çok şey...
Anlayacağınız; “On parmağında on marifet”.
İnsanlar, makinaya duydukları hayranlıklarını gizleyemedi.
Üstelik onun bu gelişmişlik düzeyi ve ufuktaki yarınları, insanları korkuttu...
Ve bu korku, makinayı put koltuğuna oturttu...
Vee Makina/ Yapay Zekâ/ Yeni Nesil, Lat/ Menat/ Uzza oldu...
Ne değişti?
Sadece teknoloji!
İnsanların, elleriyle şekil verdikleri putlardan, “0,1” sistemi içinde dizayn ettikleri düşünebilen putlara...
Vee hatta filmlerini (Animatrix serisi Rönesans) dahi yaptılar.
İlginç olanı ise bu hikâye, bu gezegene ait değil!
“Bizim gezegenimizden başka gezegenlerde yaşayan insan nesilleri de var!” fikrine bir gönderme mi?
Yoksa!..
Varolan başka bir gezegende yaşanmış bir gerçeğin, bu gezegene taşınması/ kopyalanması/ senaryolaştırılması mı?
Bir olasılık daha var;
O da zamanda ileri-geri giderek / ışınlanarak ileri-geriyi (geçmişte de ileri teknolojiye sahip medeniyetler vardı bu gezegende) karma yapıp, şimdiye taşıdılar ve insanların zihni ile alay mı ediyorlar?
Varız değil mi?
Bir kütlemiz var ve evrende hesaba alınmayacak kadar küçük yer de kaplasak, evet varız.
Yaşadığımız evreni 5 duyu yardımı ile algılayabiliyoruz.
O halde;
Hadi biraz düşünelim,
Tefekkür edelim,
Ne demek tefekkür?
Fikri çoğaltmak...
Fikir çoğaldıkça, nöronlar etkileşimde olacak!
Vee, “DNA”mızın (“bak hazinende/kütüphanende bu bilgiler de var; madem tefekkürdesin, al bu bilgileri de kullan!”) zihnimize atacağı yeni bilgilere merhaba diyeceğiz.
Makina ile aramızdaki fark; Duygu, hissiyat ve iç sezi dışında,
insanlar özünde sonsuz ve sınırsız her an güncellenen bir ‘hazine’ye, ‘kütüphane'ye sahipler.
Kaçımız kapısını aralayabildik?..
.
Öz’ün İfadesi, dikGAZETE.com