Kurgu gibi gelmesin şu son zamanlarda her bir köşeden çıkan bölünme haritalarının ortalıkta dolaşıyor olması yeni değil. "Yalnız Ortadoğu değil, Avrupa da bölünecek!" derken bu nasıl ve ne şekil bir bölünme olacak! Oraya geçmeden önce, bundan tam 23 yıl önce, Eylül 1993 yılında yayımlanmış tafsilatlı bir haber ve haberle ilişkili harita parçalarına bir bakalım. Aynen şöyledir o haber
:
Dünyanın en büyük bira üreticilerinden biri olan Hollanda kökenli Heineken firması, Afrika ülkelerinde "şaibeli ticaret yapmakla" suçlandı. Hollandalı yazar Olivier van Beemen, Heineken'in, Afrika'da ticari varlığını sürdürebilmek için yıllardan beri kıtadaki dikta rejimlerini desteklediğini öne sürdü.
Ancak firma ile ilgili iddialar bununla da sınırlı kalmadı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mezunlar Cemiyeti'nin (İFMC) İktisat Dergisi'nde çıkan bir makaleye göre Heineken, milliyetçiliğin kötü sonuçlarından Avrupa'yı kurtarmanın yolunu bulduğunu iddia etti.
Heineken, Avusturyalı ekonomist ve filozof Leopold Kohrun ve İngiliz tarihçi Cyr il Northeote Parkinson'un fikirlerine dayanarak Amsterdam'daki bir vakfa bir 'Avrotopya', yani Avrupa ütopyası hazırlatmış.
Bu Avrotopya Birleşik Avrupa'da ulusal devletleri ortadan kaldırıyor.
Ancak halkları da özellikle Maastricht birlik sürecine ilişkin tartışmaların yoğunlaştığı son dönemde, çekindikleri denetlenemeyen ve seçilmemiş, halklardan uzak oldukları belirtilen, teknokrat olan Brükselli Avrokratlara teslim etmiyor.
Heineken'nin Avrupa'sı 75 bölgeye bölünüyor ve her biri orada yaşayan yurttaşlara yakın yönetimlere sahip, İzlanda, İskandinav ülkeleri.
ALMANYA 11, İNGİLTERE 10 ÜLKEYE BÖLÜNÜYOR
İsviçre, Portekiz, Yunanistan, Bulgaristan ve Macaristan ulusal devletler olarak varlıklarını koruyorlar.
Bunun nedeni de bu ülkelerin hiç birinin 10 milyondan fazla bir nüfusa sahip olmamaları, Heineken'e göre fazlası zarar.
Bu plana göre Birleşik Almanya 11 bölgeye ayrılıyor. İngiltere 10 ülkeye bölünüyor.
Küçük Avusturya bile Tuna ve Alpler bölgelerine ayrılıyor.
Basklılar, Katalanlar, Sicilyalılar. Lombardiyalılar ve Frizyalılar özyönetime sahip oluyorlar. Arnavutlar Kosova'daki kardeşleri ile birlikte yaşama imkanına sahip olurlarken, Macarların. Rornenlerin. Almanların ve Çingenelerin de içinde bulunduğu Siebenbürger bölgesinde çok kültürlü ve çokuluslu bir yaşam gerçekleşiyor.
Hollandalı bira kralı Heineken, bu bölünme ve bölgeleşme ile birlikte şovenizmden ve milliyetçilikten hatta silahlanma yarışından kurtulunacağına inanıyor. Heineken, bu öneriye tepki duyanlara ve sinizm suçlamasında bulunanlara kızıyor. Çünkü kimsenin vizyonunun olmadığı bir dönemde, Heineken bir vizyona sahip, ABD, Rusya ya da Avrupa başkentlerinde çaresizlik içinde oturup olanları seyredenlere karşılık Heineken, çözüm yolları öneriyor.
Kimbilir belki de bu öneri en 'gerçekçi' olanıdır. Bunu tespit, etmenin bir yolu var. Heineken'in biralarından şişe şişe, kutu kutu alıp haritanın karşısına oturup düşünmeye başlayın. Biraz şişkinlik yapsa da, çoğunuzun birer harita çizeceğinden hiç şüphern yok.
(İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti (İFMC)'nin yayın organı İktisat dergisi Eylül 1993, sayı 341)
.
...
Şimdi bu tafsilatlı haberin ardından uzun bir zamandır çeşitli yerlerde ortaya çıkan "Ortadoğu" denilen bölge ve "Bölünme Haritaları"nı hatırlayalım. Sonra da ortada dönüp duran oyun ve gelişmeleri.
***
İş sadece haritalar üzerindeki bölünme işaretlemesiyle kalmıyor.
Yukarıdaki 1993 haberinde verilen sadece bölgelerin ayrışması/bölünmesi ama bunun ötesinde olana geçmeden önce, coğrafyanın nasıl bölündüğünü ve sonrasında ortaya çıkan tabloyu görmek gerekiyor.
işin özeti şu: Her şey, ayrım noktalarından ve ortadan ikiye, hep ikiye bölünüyor.
Halklar da bölünüyor, kitleler de, etnik dini ve çeşitli sosyal gruplar da.
Halkların, kitlelerin, etnik grupların, dini cemaatlerin, çeşitli sosyal yapı ve grupların bölünmesiyle de bitmiyor iş.
Sonrasında bunlar da kendi içlerinde her biri gene ikiye bölünüyor.
Örneklere bakın durum anlaşılır.
-5 Ülkeyi parçalayıp çoktan 14 parçaya böldüler bile...-Farz-ı muhâl, herhangi bir halka, topluluğa, cemaate, bir gruba ya da mesela, en basitinden bir futbol taraftar topluluğuna bakın ve her birini karşı karşıya gelecek şekilde ikiye ayırarak örnekleyin.
En tepeden başlayıp en asgariye indirgeyerek yapılabilir bu.
Zaten şii-sünni diye bir ikilik var; bırakın onu bir kenara, alın şiiler ya da sünnileri yukarıdan alta doğru 2'ye ayıra ayıra gidin bakın bakalım sonuçta ayrılık nerelere kadar varıyor.
Mesela bunu "Türkler" diyerek, mesela "Kürtler" diyerek, Lazlar, Çerkezler, Aleviler, sonra Ermeniler, Süryaniler, "şunlar-bunlar" diyerek önce her bir etnik ya da dini, ardından o etnik yapı ve din mensuplarını sonra daha başka grupçukları 2'ye ayıra ayıra en küçük gruplara kadar götürebildiğiniz yere kadar götürün.
"Çekirdek Aile" empoze ve dayatması tuttu tutmasına da onun peşinden de "Çekirdek Gruplar", dini, etnik, sosyal yapılar oluşmaya doğru götürülüyor dünyanın sistemi.
"Bireyselcilik" tutmadı! Bu taaa pazarlanmaya başlandığı andan itibaren "pazar tutmama" üzerine ortaya salınan bir "Şey"di; ucu da buraya geldi.
Herkes bir bireydi önce, ama herkes de herhangi bir yere aitti.
Bunun yolu, önce "Birey yapmak" -Bana kimse karışamazcı bireyler- ve "Batıcı" anlamda bireyler yaratmak, sonrasında her bir bireyi, bir yere konumlandırmaktı.
İşleyiş ve gidişat da aynen öyle yürüyor şu halde.
Bu işin yürüyüp yürutüldüğü tek coğrafi bölge de içinde tutunduğumuz şu dar alan değil zaten. Uzaydan bakıldığında keçi boku kadar bile bir yer tutmayan ama içersinde her biri bir "Dünya" olan "Yaratılmışların en şereflisi" ve Halifetullah" denileni "Hazreti İnsan"ı barındıran şu "Koca dünya"nın da ömrü ne ki!
Her hesabın üzerinde bir "Hesap" olması boşuna değil!
Önce parçalanacağız ve her bir parçamız da sonra, Allah'u-Azim'üş-Şan inayetiyle "BİR" olma yolunu tutacak.
Böyle gerçekleşecek Takdir-i İlahi belki de.
:
Yunus Fırat, dikGAZETE.com