Hatırlarsanız 2021'de İstanbul’un Fethinin 568. Yılı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından muhteşem bir görsel şölenle kutlanmış, 29 Mayıs gecesi, Yahudilerin ve Tapınak Şövalyelerinin tam 26 asırdır aradığı efsanelere konu olan Ahit Sandığı tasviri Ayasofya semasına yansıtılmıştı.
Bu nedenle 'Ahit Sandığı'nın Türkiye'de bulunduğu yorumları yapılmıştı.
-Sandığın önünde eğilip yemin eden Musa ve Yuşa
Hatta 'Ahit Sandığı'nın Türkiye'de bulunduğunun ispatı olarak, İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakı/ Alliance of Rabbis in Islamic States-ARİS'ın İstanbul buluşmasında toplantıya ara vererek Ankara'ya gitmeleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı dünya lideri ilan etmeleri gösterilmişti.
Bu ittifak, M.Ö. 165'ten Doğu Roma İmparatorluğu tarafından kaldırıldığı M.S. 425'e kadar Roma Filistini'nde çalışan Yahudi Konseyi Sanhedrin'e benzetilebilir.
29 Mayıs gösterisinden 6 - 7 ay sonra 22 Aralık 2021'de Türk Yahudi Toplumu ve Türkiye Hahambaşılığı himaye ve davetinde; İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakı/ Alliance of Rabbis in Islamic States-ARİS yönetimindeki Haham grubu, ülkesinde misafir bulunan Yahudi din adamlarını kabul eden Erdoğan’ı kutsamıştı.
Sefarad Yahudileri'nin Osmanlı'ya okuduğu kutsama duası Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir cumhurbaşkanı için Yahudilerin “Anoten Kutsama Duası” okunmuş, “Tanrı, yüce Devletimiz Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Ulu Efendimiz Erdoğan’ı korusun, boy verdirsin, yardım etsin, şanını yüceltsin” denilmişti.
Türkçesi; Yahudi din adamları, Türk Devlet Başkanını “dünya lideri” ilan ettiler.
Aralık 2021’de Çorum'da düzenlenen tarihi eser operasyonunda, Hz. Süleyman'a ait olduğu değerlendirilen Ahit Sandığı ve altın sikke ele geçirildi.
Çorum Müze Müdürlüğü uzmanlarının yaptığı incelemede, operasyonda ele geçirilen altın kaplama Ahit Sandığı ve altın sikkenin, 2017 yılında Amasya'da bulunan ve Hz. Süleyman'a ait olduğu tespit edilen 11 parça tarihi eserin devamı niteliğinde olduğu, eserlerin Roma İmparatorluğu dönemine tarihlendiği tespit edildi.
Ahit Sandığı nedir?
aron ha-kodeş denilen Ahit Sandığı’nın, “Tanrı’nın tarifi” ile Hz. Musa tarafından yapıldığı genel bir kanaat olmakla birlikte, bazı rivayetlerde “On Emir” levhası gibi gökten indirildiği belirtiliyor.
Sandık, Kur’an’da “tâbût” diye geçmekte, Arapça’da ise “tâbûtü’l-ahd” denilmektedir.
Ahit Sandığı veya Sözleşme Sandığı/ Tâbutu Sekîne; Çıkış Kitabı'nda sözü geçen On Emir'in yazılı olduğu iki orijinal taş tableti barındıran, kapaklı ve altın kaplamalı ahşap bir sandıktır. O kadar kutsaldı ki ona dokunmak, “anında ölüm” anlamına geliyordu.
'Ahit Sandığı'nın yapılış amacı neydi?
Tanrı’nın İsrailoğullarıyla Sina Dağı’nda yaptığı ahdi, yani antlaşmayı onlara hatırlatacak kutsal eşyalar Ahit Sandığı’nda tutuluyordu.
İçinde neler vardı?
“On Emir”in yazılı olduğu taş levhalar Ahit Sandığı’na konan ilk eşyalardı. İçinde man bulunan altın testi ve “Harun’un tomurcuklanmış asası” da sonradan sandığa eklendi. Fakat bir noktada bu testi ve asa Ahit Sandığı’ndan çıkarıldı, çünkü sandık, mabede taşındığında içinde testi ve asa yoktu.
Tanakh'a göre Yahudiler'in Antik Mısır'dan çıkışından birkaç sene sonra Musa'nın emriyle Sandığın yapımına başlandı. Önceleri sandık, Sina Dağı'nın eteklerinde Yahudilerin inşa ettiği seyyar- taşınabilir ibadethaneler ‘Mişkan'larda saklanıyordu. Ywhw’nin sandıkla seyahat ettiği, bu yüzden sandığın açıklanması mümkün olmayan bir güce sahip olduğu söylencesi var.
Mısır'dan çıkış sırasında İsrailoğulları, Altın Buzağı'ya tapmaya başladıkları zaman Musa Şeriatına sadık kalan İsrail kabilesi Leviler’in taşıdığı sandık, tahta kollarından tutularak halkın yaklaşık 800 metre önünde olma kuralıyla intikal ettiriliyordu. Sandık taşınırken kendini taşıyan Levilerin ve din adamlarının görmemesini sağlamak için üzerine kat kat deriler ve mavi kumaşlar örtülmüştü.
Rivayete göre Tanrı, sandığın üzerinde yer alan iki melek figürünün arasından Musa'ya görünür ve onunla konuşurdu.
Orjinal Tevrat'ın yazıldığı taş tabletler, Ahit Sandığı'nda muhafaza edilirdi. Babil Kralı Nebukadnezar, Hz. İsa doğmadan 6 asır önce devrin hak dininin ibadethanesi olan Süleyman Mabedi'ni yerle bir ettiğinde sandık da içindekilerle birlikte kaybolmuştu.
Önce en eski Tevrat, sonra Ahit Sandığı bulundu!..
İbranice ve Aramice kaydedilen ve İlahi dinlerin ilk kaynağı kabul edilen Tevrat’ın (Eski Ahit) en eski nüshasının, M.Ö. 1450 – 425 yılları arasında yazılı metinlere dönüştürüldüğü tahmin ediliyor.
Bugün eldeki en eski İbranice metinlerden biri, geçen yüzyılda Mısır’da bulunan, On Buyruk’la Tesniye kitabında geçen İbrani Yasasını içeren nüshadır.
Bu nüsha M.S. 220 ve 250 yılları arasında, “Büyük Eziyet” sırasında yazılmıştır. Eski Ahit’in en büyük ve en eski nüshasının İngiliz Müzesinde 4445 numarayla kayıtlı ve M.S. 820-850 tarihli “Doğu Nüshası” olduğu sanılıyordu. Ta ki Adana’da, açıldığında boyu 9 metreyi bulan ceylan derisi üzerine yazılmış tarihi Tevrat bulununcaya kadar.
Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin, iç savaşın sürdüğü Suriye’den yasadışı yollarla tarihi eser sokulduğu bilgisini alarak harekete geçtiğinde, 1900 yıllık olduğu öne sürülen ceylan derisi üzerine yazılmış Tevrat’ın önemi tahmin edilemiyordu.
30 milyon dolara satılmak istenen ve uzunluğu 8 metre 78 santimetre, genişliği 44 santimetre olan ceylan derisi Tevrat, dünyada tek orijinal metindi. 08 Ocak 2013’te Adana’da 1900 yıllık deri üzerine el yazması ‘Tevrat’ ele geçirilmesi Türkiye için çok önemliydi.
1900 yıllık el yazması Tevrat’ın varlığından aynı anda haberdar olan MİT; MOSSAD ve İngiliz Gizli Servisi MI6’dan önce Tevrat’ı ele geçirmek için operasyon düzenledi.
Tevrat’ı özellikle İsrail istiyor, karşılığında da büyük bir servet öneriyordu. Tevrat’ta İsrail ve Yahudileri yakından ilgilendiren çok önemli ‘sır’lar vardı.
Bu müthiş gelişmeler, MİT tarafından anında Erdoğan’a bildirilince, Tevrat’ın gizlice Ankara’ya getirilmesi talimatı verildi. Adana’daki Tevrat operasyonu sonrasında bilgilendirilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk işi, Yahudilik uzmanı ve İbrani dilbilimcileri toplamak oldu. Acaba bu Tevrat; yıllardır Tarsus’ta yapılan kazılarda mı bulunmuştu.
Tarsus kazısı…
Hz. Adem’in oğlu Şit a.s.’ın mezarı Tarsus’ta. Şit’in Tarsus’un kurucusu olduğu bazı kaynaklarda belirtilir. Şit, İbranice ve “Allah’ın hibesi” anlamında. Şit’in kurduğu Tarsus ise Latince “ayak tabanı” demek. Tarsos’dan geliyor. “Ayak bileği” gibi manası da var. Tarsus’un. Sümerce tar (Kesmek, kırmak) anlamında. “Us –ur” şehir demek. Yani yarılan kesilen şehir gibi anlamı olabilir.
Tarsus tıpkı Efes gibi Romalılar zamanında deniz kıyısında idi. Hatta Mısır Kraliçesi Kleopatra gemi ile Tarsus limanına gelmişti.
Polis Özel Hareket tarafından güvenliği alınan Tarsus kazısında ne bulundu?
Kazıyla ilgili haberleri değerlendiren uzmanlar, bu işin dinsel veya siyasi bir içeriğinin bulunduğunu, eğer Hitit, Asur, Sümer dönemlerine ilişkin bir şey çıkmış olsaydı bu kadar gizlenmezdi çünkü o uygarlıkların bugünkü siyasi veya dini yapılara etki eden bir yaptırımları bulunmamakta diyor.
Uzmanlar, Roma kaynaklı Hristiyan veya Yahudi topluluklarına ait önemli buluntuların çıkarılmış olma ihtimalini yüksek olduğunu belirtiyorlar.
Hatta bu kazılar sırasında Türkiye’de Yahudilik, Roma ve Hristiyanlık alanında uzmanlara ihtiyaç duyulmuş olabileceğini söylüyorlar. Ancak belirsizlik nedeniyle kimi Danyel Peygamber’in hazinesinin kimi çok kıymetli bir madenin, tarihin akışını değiştirecek buluntuların, kimi ise tahrif edilmemiş ilk İncil’in bulunduğunu iddia ediyor.
Roma İmparatoru Dakyanus’a ait çok önemli hazineler ve Hristiyanlığın ilk dönemlerine ait önemli eserler ve kalıntılar da olabilir. Yılanlarıyla yer altında yaşayan Şahmeran’ın evinin bulunduğuna inananlar bile var.
2011 Kasım ayında definecilerin bulduğu anıtmezarda içinde altın şamdanlar, şarap kâseleri, sikkelerden oluşan bir hazineye ulaşılmış, polis memuru Mithat Erdal bunu emniyete ihbar ettiği için öldürülmüştü. Kazının yapıldığı mahalle sakinleri, yabancı bilim adamı oldukları düşünülen kişileri, kazı çevresinde ve kazı alanına girerken gördüklerini söylüyor.
Tüm bu iddialara rağmen yaygın kanaat; kazıdan büyük miktarda define çıktı söylentisi, halkın ilgisini özellikle başka yöne çekmek için kullanılmış bir yöntem. Çünkü paha biçilemeyen Tevrat nüshaları gibi Yahudiler açısından çok önemli ve Hz. Musa’dan beri kayıp ‘Kutsal Ahit Sandığı’ bulunmuş olabilir.
Ahit Sandığı, içinde Hz. Harun ve Hz. Musa’nın eşyaları ile ‘On Emir’in yazıldığı taş levhaların muhafaza edildiği, çok değerli ve gizemli bir sandık. Bu sandığın, İsrailoğulları Mısır’dan çıktıktan sonra Sina Dağı’nın eteklerinde yapıldığı sanılıyor. Sırrını günümüze kadar korumayı başarmış olan sandık, MÖ 587 yılına dek, Beytülmakdis’te kalmıştı. Sonraki yıllarda çok fazla yer değiştirdi.
Babil’in Asma Bahçeleri’ni yaptıran Babil Kralı tarafından Kudüs işgal edildiğinde sandık, yaklaşık 500 yıl ortadan kaybolmuştu. Yahudiler, Ahit Sandığı’nı aramadı. Sandığın sadece Mesih’in gelişinden sonra ortaya çıkacağına inanıyorlardı.
İkinci Dünya Savaşında Hitler’in, ondan önce ve sonraki neredeyse tüm gizli cemiyetlerin ve devletlerin ele geçirmek istediği mutlak gücü simgeleyen, aynı zamanda kutsal bir emanet olan Ahit Sandığı, eski kaynaklarda resmedilirken hep sandık içinden çıkan güneş ve güneş ışınları gözlemlenir.
İşte o kutsal sandık Türkiye’de Tarsus’ta bulunmuş olabilir mi?
Aslında Tarsus’taki gizemli buluntunun peşine yıllarca önce Amerikalı misyonerler düşmüştü. Hristiyanlığı, Pagan Roma’nın resmi dini haline getiren ‘Aziz Pavlus’un memleketi Tarsus’ta esrarengiz bir Amerikalı misyonerle bir Türk, define avcılığı yaparken önemli tarihi eserler buldu.
Yıl 2003’tü. Amerikalı -adı Thomas T. Tofilon’du- CAMA isimli gizemli bir misyonerlik örgütünün yöneticilerindendi. Sonradan tarihi eser kaçakçılığı ile ilgili davanın görüleceği mahkemenin de teslim edeceği üzere iyi derece Türkçe biliyordu. Tarsus, misyonerler için Hristiyanlık araştırmalarının en önemli şehirlerinden biriydi.
Zira Pavlus’un doğum yeriydi. Pavlus ise Kitab-ı Mukaddes profesörü Ronald D. Witherup gibi uzmanlarca ilk ‘Hristiyan teolog’ sayılıyordu.
Amerikalı misyoner Tofilon’un Türk ortağı, 1986 ile 2005 yılları arasında Türkiye’yi il il dolaşıp misyonerlik faaliyeti yürüttüğü söylenen İlker Çınar idi.
-İlker Çınar
Türkiye, bu ismi, Malatya’daki Zirve Cinayeti Davası’nda sıkça duyacaktı. Dediğim o ki Tarsus kazısı, Malatya’daki Zirve Cinayeti Davası ve hatta 15 Temmuz darbe girişimi birbiriyle bağlantılı.
Ahit Sandığı kime niyet kime kısmet!..
-Cumhurbaşkanlığı Bakanlar Kurulu toplantı salonundaki “masa”nın “at nalı”, masa ortasındaki “sehpa”nın ise tabut şeklinde olması da “subliminal mesajlar” mı taşıyor?
Tarihi kaynaklarda Ayasofya'yı yaptıran Doğu Roma İmparatoru Jüstinyen'in eşi Kraliçe Theodora' Hristiyan olunca Bizans'ın kontrolündeki Kudüs bölgesinden, Ahit Sandığı'nı ve diğer kutsal objeleri buldurup İstanbul'a getirtmişti.
Tapınak Şövalyeleri tarikatının Hıristiyan hacıları korumak bahanesiyle kurulduğu ama gerçekte Ahit Sandığı'nı aradığı da biliniyor. 12. yüzyılda İstanbul’u işgal eden Haçlılar, diğer kutsal emanetlerle birlikte Ahit Sandığı’nı bulmak için tarihi kenti yakıp yıktılar, Ayasofya’nın bile her yerini kazmışlardı. Oysa İstanbul'un Haçlı saldırısına uğradığı sırada Bizans Kralı III. Aleksios, Ahit Sandığı'nı muhtemelen Ayasofya'dan alıp, kentteki gizli bir yere naklettirmişti.
Naziler de 'Ahit Sandığı’ peşinde koştular.
Savaşı kazanmak ve diğer güçlere karşı üstünlük kurmak için parapsikolojik nitelikleri bünyelerinde barından birçok mistik ve efsanevi özelliğe sahip nesneyi bulmak Heinrich Himmler ve Hitler’in ana amaçlarından biriydi.
Ezoterizm’e (saklı bilgiler) saplantılı şekilde ilgi duyan Heinrich, bu uğurda kendisi kadar saplantılı olan Hitler’den özel ekipler kurmak için gerekli kaynağı sağlamıştı. Ama bulamadılar.
Bu nedenle sandık kaybolduğunda içinde bulunan Hz. Musa’nın Asası, Topkapı Sarayı’nda Kutsal Emanetler bölümünde sergilenir. Sandığın içindeki kutsal objelerden bazılarının mesela Hz. Musa'nın Asası gibi İstanbul’da ise Ahit Sandığı’nın da İstanbul’da dolayısıyla Türkiye'de olması mümkün.
Ahit Sandığı ve İstihbarat Savaşları…
Ahit Sandığı için gizli servisler arasında kıyasıya bir savaş yüzlerce yıldır yaşanıyor. Bu işin en önde gelen takipçisi hiç şüphesiz Vatikan yani Papalık. Bununla birlikte CIA'dan Mossad'a kadar bütün istihbarat birimleri Ahit Sandığı'nın peşinde. Zaten Türk istihbaratı bu mücadelenin odağında.
Sandık, İstanbul'da.
Bizans İmparatoru Jüstinyen'in eşi Kraliçe Theodora, sandığı Kudüs'ten getirtti. Aleksios, Latinler'den gizlemek için Yûşâ Tepesi'ne naklettirdi. Türbeyi sonra Kanuni Sultan Süleyman’ın süt kardeşi Şeyh Yahya Efendi buldu.
Sandık Türkiye'de ama nerede?
Ama hiç hesapta olmayan bir ülkede de Ahit Sandığı’nın olduğu, dünya kamuoyunun malûmu.
Etiyopya Ortodoks Kilisesi Patriği Abune Paulos, Papa XVI. Benedikt'i ziyaret ettiğinde, Papa ilk soruyu sormuş; “Ahit Sandığı elinizde mi?”
Paulos'un yanıtı kısa ve net olmuş: “Evet bizde. Sandığı ben bizzat gördüm. Dünya, gerçeği öğrenecek olgunluğa erişti artık.” demişti.
Sandık ya MÖ 650 civarında Etruria İtalya'sına götürüldü ya da Britanya'ya getirilmeden önce MÖ 504 civarına kadar Çanakkale Boğazı yakınında kaldı.
Bir vatandaşın iddiasına göre; Sandık, Kırşehir’in Kaman ilçesi Çağırkan kasabasında bir gölün içerisinde. Avrupa Center Mimarlık ve Kentsel Tasarım Sanat Çalışmaları ile Chicago Kütüphanesi tarafından "En İyi Yeşil Tasarım" ödülü alan ilçeye bağlı Çağırkan köyündeki Kalehöyük Arkeoloji Müzesi yerleşkesinde yer alan ve her yıl binlerce turisti ağırlayan Japon Bahçesi de burada.
İlçe merkezine 9 kilometre mesafedeki Japon Bahçesi, Kaman ilçesine bağlı Çağırkan köyünde, Kalehöyük kazı evinin yanında Japonya Ortadoğu Kültür Merkezince 1993 yılında yapıldı.
ABD ve müttefiklerinin Haarp teknolojisi kullanılarak gerçekleştirdikleri iddia edilen 6 Şubat Kahramanmaraş depreminin, Hatay ve Mersin taraflarında saklı olduğu tahmin edilen Ahit Sandığı’nın yerini tesbit etmek amacı ile yapıldığını söyleyenler de var.
Bir başka adres ise Ankara Kalesi…
İddiaya göre Ahit Sandığı bulunduktan sonra İkinci Dünya Savaşı'na hazırlık için Ankara Kalesi'nin altına inşa edilen sığınakta muhafaza ediliyor.
Almanlar tarafından inşa edilen gizli sığınağa giriş 3 ayrı kapıdan sağlanıyor. Kısa süreli 3 bin 600, uzun süreli 1200 kişinin kalabileceği sığınakta, havalandırma, ısıtma, elektrik, jeneratör ve su tesisatı birimleri yer alıyor.
Sığınağın içerisi tam 1200 metrekarelik kapalı bir alan. Bu alanda, 13 oda, 5 salon, 1 yatakhane, 1 yemekhane ve 2 tuvalet bulunuyor. Ancak sığınak Altındağ Belediyesi tarafından müzeye dönüştürülmek isteniliyor.
Yine Sandığın korunduğu iddia edilen bir başka mekân ise Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı’nın (MİT) Ankara Etimesgut ilçesindeki Bağlıca semtinde inşa edilen yeni binası 'KALE'.
Ahit Sandığı'nın muhafız ordusu Cohen ve Leviler…
Süleyman Tapınağı’nın yıkılmasından sonra Leviler’in görevleri hemen hemen kalmamasına rağmen Yahudiliğin bazı mezheplerinde özel hak ve sorumlulukları vardır.
Örneğin Ortodoks Yahudiliğinde Tora'yı okumak için tevada önce Kohenler ardından da Leviler çağrılır. Leviler, Kohenlerin yardımcılığını yaparlar, mesela, Kohenler kutsama yapmadan önce Leviler, Kohen'in ellerini ile arındırmasını sağlar.
Bazı Leviler, statülerini belirten bu ismi soyadı olarak almışlardır fakat coğrafi dağılım sebebiyle farklı varyasyonları bulunur:
Haleva, HaLevi, Halevi, Halevy, Lavine, Leevi, Lev, Leven, Leventhal, Levi, Levicki, Levicky, Levicz, Leviczky, Levin, Levine, Levinski, Levinsky, Levinsohn, Levinson, Levinthal, Levis, Levit, Levita, Levitan, Levitanski, Levitansky, Levitas, Levitch, Levite, Levitin, Levitski, Levitsky, Levitt, Levitz, Levy, Lewicka, Lewicki, Lewicz, Lewin, Lewinski, Lewinsky, Lewis, Lewita, Lewitan, Lewitanski, Lewitas, Lewitin, Lewitinn, Lewitski, Lewitsky, Lewitz, Lewycka, Lewycki, Lewycky, Leyvik, Loewe, Loewy, Löwi, Löwy,Lemi,
Kişinin soyadının Levi olması onun kesinlikle bir Levi olduğu anlamına gelmezken birçok Levi de bu soyadını taşımamaktadır. Dini açıdan Levi statüsünde olabilmek için kişinin babasının Levi kabilesinden annesinin ise Yahudi olması gerekir.
Türkiye’de yaşayan hem Leviler hem de Cohenler güçlü Yahudi ailelerdir. Kutsal sandığa onların yaklaşmasına izin verildiğinden, Cihanşumül Kadim Türk Devleti'ne biat eden dünyadaki Leviler’den ve Cohenler’den seçilen ve dini tedrisattan geçirilen muhafız birliklerince korunuluyor.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Seçilmiş Kaynakça
https://www.dictionary.com/browse/tanach
https://www.jewishvirtuallibrary.org/istanbl-turkey
https://www.jw.org/tr/kutsal-kitabin-ogrettikleri/sorular/ahit-sandigi/https://www.sabah.com.tr/yasam/altin-kaplamali-ahit-sandigi-bulundu
https://www.salom.com.tr/arsiv/haber/73430/parapsikoloji-ve-iii-reich
https://www.thesanhedrin.org/en/index.php/The_Re-established_Jewish_Sanhedrin
https://kafkassam.com/yahudilerin-kutsal-ahit-sandigi-tarsusta-bulundu-mu.html
https://konstantiniye.blogspot.com/2009/06/bas-melek-cebrail-ahit-sandg-ve-son.htm
https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/ilkbahar-japon-bahcesine-guzellik-katti/1107662
https://www.gunes.com/yazarlar/talat–atilla/dunyayi-sarsacak-sir-basbakan-erdoganin-elinde-46411
https://www.dikgazete.com/yazi/yahudi-din-adamlari-turk-devletini-dunya-lideri-ilan-etti-4126.html
https://www.milliyet.com.tr/30-milyon-dolarlik-tevrat-operasyonu-gundem-1654998/3- 08 Ocak 2013/
https://www.milliyet.com.tr/yerel-haberler/rize/ahit-sandiginin-yerini-bildigini-iddia-ediyor-10193010
https://www.trthaber.com/haber/kultur-sanat/yer-altindan-notlar-ankara-kalesinin-altinda-gizli-siginak-782497.html
https://www.trhaber.com/kultur-sanat/sok-ustune-sok-ahit-sandigi-istanbul-da-ve-onu-almak-icin-h67860.html
https://www.al-monitor.com/originals/2014/06/ark-of-the-covenant-mystery-indiana-jones-third-temple.html
https://www.haberturk.com/yazarlar/memet-guler/220493-ayasofyada-yuzu-acilan-melek-kutsal-ahit-sandigini-koruyor
https://www.yeniakit.com.tr/haber/gundemi-altust-edecek-ahit-sandigi-o-sehrimizde-dedi-ve-onu-bulacak-kisiyi-acikladi-1712277.html
https://www.wionews.com/trending/what-happened-to-mark-dickey-know-about-the-us-explorer-who-was-rescued-from-a-turkey-cave-after-12-days-635202
https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/134074/cumhurbaskani-erdogan-turk-yahudi-toplumu-ve-islam-ulkeleri-hahamlar-ittifaki-uyelerini-kabul-etti