"Yine insanlar içinde kimileri vardır ki, Allah’a şartlı olarak kulluk eder; öyle ki kendisine bir iyilik denk gelirse bundan pek memnun olur, ama başına bir imtihan sıkıntısı gelse hemen yüz çevirir. Böyleleri dünyasını da âhiretini de yitirmiştir ve apaçık hüsran işte budur.” (Hac Suresi - 11)
"Ramazan girip çıktığı hâlde günahları affedilmeyenin burnu sürtülsün! Ana babasına veya ikisinden birine yetişip de Cennete girmeyenin burnu sürtülsün! Yanında anıldığım zaman bana salavat getirmeyenin burnu sürtülsün!” (Tirmizi).
Bugün Bayram…
Hayatımızın geride kalan süresini, cesaret gösterip, vicdanımızın sesini dinleme günü.
Para mı, makam mı!
Neyi, kimin için, nasıl yaptığımızı sorgulama erdemliğini gösterme vakti.
Mücadelesi verilen hususların biçimi ve kime, neye göre önem taşıdığının muhakemesini yapma anı.
Bu sorgulamanın varacağı sonuçlarıyla, yüzleşebilmenin cesaretini gösterelim!
Dünya imtihanında galip gelmemizde en büyük engelin şeytan ve nefsin olduğunu, ne vakit anlayacağız?
Bizlere ‘Şah damarımızdan daha yakın olan’ Allah’a ne vakit kul olacağız, hastalıkta mı, fakirlikte mi, yaşlılıkta mı?
Hangi soruyu net cevaplama cesareti gösterebiliyoruz?
Ardı arkası kesilmeyen sorular.
Bir kul olarak, nefsin ve şeytanın tutsaklığıyla, bu tür sorulara cevap vermekteki acizliğimiz!..
Bugün Bayram…
İslam’ın iki temel kaynağı olan Kur’an ve Sünnet’e ne derece yakınız?
İnsanlık için şifa kaynağı olan ve insanlığı karanlıktan aydınlığı çıkaran Kur’an-ı Kerim’ı hayatımıza ışık kaynağı olarak görüyor muyuz?
Peygamber Efendimiz’in hayatını ne kadar biliyor ve örnek alıyoruz?
Sahi bize neler oluyor!
Yaşadığımız sürece anlam kazandırmamız için, hayatın gerçekleriyle yüzleşmemiz gerekmez mi!
İşte o vakit, o özlemini çektiğimiz bayramlara ulaşmış olmaz mıyız!
İçinde yer aldığımız zaman diliminde, mikroskopla ancak görülebilen ve korona (kovid-19) olarak isimlendirilen virüsün kendini dev aynasında gören ülke-insanları ne hale getirdiğine bakalım.
Allah tarafından (cc) Yunus Suresi’nde buyurulan; “…Siz halen akıl erdirmeyecek misiniz?” sorusunun neresinde olabiliriz acaba!
Rabbim bizleri, düşünme cesareti-erdemliği gösterebilenlerden eylesin (Amin).
İşte o vakit belki günahlardan sıyrılma ve kurtuluş yolunda adım atarak felaha erenlerden olabiliriz, inşallah…
Bugün Bayram…
Bu vesileyle, İslam aleminin Ramazan Bayramı’nı tebrik ederiz.
Rabbim bayramları, bizleri-ümmetin uyanma ve kurtuluşa ermesine vesile kılsın inşallah…
GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞIMIZA ARZ OLUNUR…
Özkan Bozkurt.
Tekerlekli sandalye basketbol takımı branşında Genç Milli formayı giymiş, Muş Bedensel Engelliler takımının da 1. Lig’de taşınmasına önemli katkı sağlayan sporcu.
Özkan Bozkurt, 2007-2013 yılları arasında Muş Devlet Hastanesi’nde, 2013’ten bugüne engelli kadrosunda Muş Adliye Sarayı’nda hizmetli kadrosunda çalışmaktadır.
Aktif spor hayatını Muş Bedensel Engelliler Takımı’nda sürdüren Özkan kardeşimizin bir isteği var; İş hayatını Muş Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürlüğü’nde devam ettirmek.
Milli sporcunun böyle bir talebinin karşılanması durumunda kendi ifadesiyle spora daha fazla vakit ayıracak, sosyal ve sağlık açısından kendisi için önem taşıyan sporu ve sportif beceri ve tecrübelerini, engelli gençlere aktarmış olacak.
Çalışma ve atamalar konusunda her defasında “liyakat ve ehliyet” diyoruz ya!
Özkan Bozkurt kardeşimizin çalışma hayatını, spor teşkilatında sürdürme talebine yetkililer dileriz duyarsız kalmaz.
Bu talebin karşılanmasına sadece Özkan’ın değil, spor yapmayı bekleyen Muş bölgesindeki gençlerin de ihtiyacı var…
.
Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com