?>

VEDA BUSESİ..

Sami Özey

6 yıl önce

- GECE SOHBETİ.. -

:

SEVGİLİ KIZIM SENA ÖZEY, BİR HÜZÜNLÜ ŞARKININ TARİHÇE-İ HAYATINI PAYLAŞMIŞ.. 

ZAMANIMIZDA BİLE DİLLERDEN DÜŞMEYEN BİR ESERİN HİKÂYESİ..

DEĞERLİ KIZIM, GECE GECE BENİ AĞLATTIN..

ŞARKILARIN TARİHÇESİ BAĞLAMINDA PEKÇOK ŞARKININ HİKÂYESİNİ KALEME ALAN BEN, DOĞRUSU BU ŞARKININ SEBEB-İ NÜZÛLÜNÜ BİLMİYORDUM.. TEŞEKKÜR EDERİM YAVRUM.. ALLAH (CC) HİÇBİR BABAYA BÖYLE BİR ACI YAŞATMASIN..

"Veda Busesi" sözleri itibariyle iki aşığın birbirine yazdiği şiir olarak algılanmıştır hep. Fakat Veda Busesi adlı şiir, Orhan Seyfi Orhon'un kanserden ölen kızına yazdığı bir eserdir. Bu ünlü şiirin hikâyesinin son anları şöyle anlatılmaktadır;

Baba, hasta olan kızının kapısını açarken biraz duraksadı. Sessizce kapının kolunu aşağı indirdi, kızının bugün daha iyi olması için Allah'a dua etti.

Gün boyunca kızına doyasıya sarılmayı düşünüyordu. O yüzden bütün işlerini iptal etmiş, akşama kadar onun yanında oturmayı plânlamıştı.

Uyuyup uyumadığını kontrol etmek için usulca yatağın üstüne eğildi. Kızı perişan halde görünüyordu. Gözleri yaşaran baba, kızının bu halini görmesini istemediği için usulca eğildi ve dudaklarını kızının alnına koydu. Öpmedi, çünkü öpmek çok kısa bir andı. Öylece durdu ve derin derin nefes alarak kızının kokusunu içine çekti. 

Kız eliyle babasının kolunu tuttu. Ancak baba kızının alnında öylece duruyordu. Sonra toparlandı, biraz daha dursaydı eğer, gözyaşları kızının yüzüne damlayacaktı ve ağladığı anlaşılacaktı.

Yatağın yanındaki sandalyeye oturdu. Kız o kadar bitkin düşmüştü ki çok kısık bir sesle, "Babacığım, annemin öldüğü günü hatırlıyorum, günlerce çok ağlamıştın. Şu son anlarımda senden bir şey istiyorum babacığım, ben öldükten sonra hiç ağlamıyacaksın, gözünden bir damla yaş bile düşmeyecek, anlaştık mı" dedi. 

Baba, adeta imkânsızı isteyen kızına baktı, ağlamaklı halini bastırarak başını hafifçe salladı. Kızı artık çok zor nefes alıyordu. Ve birkaç saniye içinde nefes alışverişleri kesildi, başı yana düştü.

Babası hıçkırıklar içinde kızını kucağına aldı. Kızının cansız bedeni hala ateşler içindeydi. Buna rağmen kızı üşümesin diye battaniyeyle sardı bahçeye çıkardı.

O anki perişan halet-i ruhiyyeyle kızını sandalyeye oturtup, yere çöktü, başını kızının kucağına koydu, hıçkırıklarla ağlamaya başladı.

İşte o an, dilinden bu unutulmaz  mısralar döküldü..

Hani o bırakıp giderken seni.. Bu öksüz tavrını takmayacaktın?.. Alnına koyarken veda busemi.. Yüzüme bu türlü bakmayacaktın?..

Hani ey gözlerim bu son vedada.. Yolunu kaybeden, yolcunun dağda.. Birini çağırmak için imdada.. Yaktığı ateşi, yakmayacaktın..

Gelse de en acı sözler dilime.. Uçacak sanırdım birkaç kelime.. Bir alev halinde, düştün elime.. Hani ey gözyaşım, akmayacaktın..

"Veda Busesi", Türk Sanat Müziği'nin şüphesiz en bilinen ve en çok sevilen şarkılarından biri..

Üstat Bestekâr Yusuf Nalkesen tarafından 1951 yılında Muhayyer Kürdî makamında bestelenen bu içli şarkının sözleri ise zamanının ünlü beş hececilerinden biri olan şair ve yazar Orhan Seyfi Orhon'a ait. 

Allah, Orhan Seyfi Orhon'a, hayatının baharında ölen kızına, Bestekâr Yusuf Nalkesen Hocaya ve tüm ölmüşlerimize rahmet eylesin..

GECENİZ HAYIRLI VE HUZURLU OLSUN..

.

Sami Özey, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI