Türkçe’de böylesi durumları anlatmak için kullanılan bir deyim var; “Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek” diye.
Normalde insanoğlunun aklına gelmeyecek herhangi bir şeyi, ona hatırlatmasıyla muhtemelen sıkıntı çıkaracak bir olay nedeniyle söylenir. Durup dururken hiç akla gelmeyecek olanı akla getirirler sonrada "Bak işte! Ben size söylemiştim" denilir.
International Crisis Group/ Uluslararası Kriz Grubu’nun son Türkiye raporu da o türden.
Teröristlerin aklına karpuz kabuğu düşüren raporda ne var?
Merkezi Belçika’da bulunan Uluslararası Kriz Grubu (ICG), Türkiye’nin terör örgütü PKK’yla mücadelesine ilişkin rapor, 36 yıldır süren çatışmaların son dört yılda en ölümcül dönemine girdiği vurgusu ağırlıklı.
Çözüm sürecinin sonlanmasına ağıt yakılan raporda, çözüm sürecinin sona erdiği 2015 yılından bu güne 4 bin 280 kişinin öldüğüne dikkat çekiliyor ve aba altından sopa gösterilerek, çatışmaların artabileceği uyarısı yapılıyor.
Asıl demek istediklerini sona saklamışlar.
Yeni bir çözüm süreci için umut kalmadığı görüşüne yer verilen raporda, “Önümüzdeki aylarda, Türkiye’deki terör olaylarında daha fazla tırmanış olabilir” deniliyor.
Amaçları Türkiye’yi küresel emperyalist odakların planlarına uyumlu hale sokmak.
ICG, açık istihbaratla kanallarından elde ettiği verilerle terörle mücadelede şehit düşen güvenlik güçlerinin yaşları, rütbeleri, memleketleriyle PKK’lı teröristlerin cinsiyetleri ve memleketlerini içeren bir veri tablosu da yayınladı.
Tabloda yer alan bilgi ve gözlemlerden bazıları şöyle:
1 - ICG 2015’ten bu yana en az 4 bin 280 kişinin çatışmalarda öldüğünü doğrulayabiliyor. Ölenlerden 2 bin 453’ü PKK militanı, 1140 kişi güvenlik güçlerinden, 464 sivil, 223 ise sivil veya militan olarak tanımlanamayan kentsel ölümler.
2 - Militan-güvenlik gücü arasındaki ölüm oranı 3 yılda kademeli olarak arttı. İlk yılda her bir güvenlik mensubuna karşılık 1,65 PKK militanı öldürülürken, bu rakam ikinci yılda 2,22'ye, üçüncü yılda 3,22'ye yükseldi. 20 Temmuz 2018’den bu yana, bu oran 4.8 düzeyinde. Yanisi bizim adamları öldürüyorlar yetişin feryadı.
3 - Türkiye'de ve kuzey Irak'ta öldürülen PKKlı teröristlerin yüzde 23'ü kadın.
4 - Öldürülen PKKlı teröristlerin yaklaşık yüzde 8'i batı İran, kuzey Irak ve kuzey Suriye'de doğdu.”
Raporda, çatışmalarda şehit düşen güvenlik güçlerinin çoğunun AK Parti ve MHP’nin güçlü olduğu yerlerde doğduğuna dikkat çekilerek, “Ölen Türk güvenlik gücü üyelerinin ortalama yaşı 29'dur. Bunların yaklaşık yarısı, Türkiye'nin iktidar partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) güçlü seçmen tabanlarına sahip olduğu Orta Anadolu kentlerindendir” denildi.
International Crisis Group/ Uluslararası Kriz Grubu’nu Kimler Kurdu…
Merkezi Belçika’da bulunan Uluslararası Kriz Grubu (ICG) 1995’te George Soros, Mark Malloch Brown, Baron Malloch-Brown, Morton I. Abramowitz, Stephen Solarz tarafından kuruldu.
Uluslararası Kriz Grubu, “savaşları önlemek ve daha barışçıl bir dünya yaratacak politikaları şekillendirmek için çalışan bağımsız bir organizasyon” gibi görünüyor.
Zaten “Biz kimiz” başlığı altında bu misyona vurgu yapılmış.
Diplomasi, medya, akademi ve sivil toplumdan seçilen 110 kişilik kadrosuyla dünyanın dört bir yanındaki kriz merkezlerinde ve saha ofislerinde faaliyet içinde.
Kriz Grubunun kurulma hikâyesi; 1995 yılında uluslararası toplumun Somali, Ruanda ve Bosna trajedilerini önceden tahmin edip etkin bir şekilde bu krizlerin savaşa dönüşmemesini engelleyemeyen bir grup devlet adamının barışa katkı sunmak için bir araya gelmesiyle başlıyor.
Künyesine bakılırsa “uluslararası bir sivil toplum örgütü”.
Grubun ilk başkanı ilk başkanı, ABD Senatörü George Mitchell. Mitchell, 1954-1956 yılları arasında ABD Ordusu İstihbarat Teşkilatı Kolordu'sunda bir subay olarak Berlin'de (Almanya) görev yapmıştı.
Daha sonra mesleki kariyerine hukukçu olarak devam etti. 2008'de TIME dergisinin seçtiği dünyadaki en etkili 100 kişiden biri de George Mitchell’di
Yayınlanmış dört kitabı mevcut.
Meslektaşı, Maine’li Senatör William S. Cohen ile birlikte İran-Contra soruşturmasını anlatan Men of Zeal’i yazdı.
1990'da Mitchell, sera etkisinin tehdidini tanımlayan ve bunu engellemek için adımlar öneren “World on Fire” kitabını yayınladı.
1997'de yayınlanan bir sonraki kitabı “Yalnız Amerika İçin Değil: Demokrasinin Zaferi ve Komünizmin Düşüşü” adını taşıyordu.
1999'da Mitchell, Kuzey İrlanda'daki deneyimlerinin bir özeti olan Making Peace'i yazdı. Yeri gelmişken “Megri Megri” diye zihinlere kazınan Türkiye’deki barış sürecinin mimarlarından biri de bu adam ve bu kuruluştu.
International Crisis Group/ Uluslararası Kriz Grubu’nun diğer dönem başkanları, ABD’nin eski Türkiye ve Tayland Büyükelçisi, daha sonra Uluslararası Barış için Bakanlar Kurulu Başkanı) Morton Abramowitz, BM Kalkınma Programı eski başkanı, BM Genel Sekreter Yardımcısı ve İngiltere Bakanı Mark Malloch-Brown.
International Crisis Group/ Uluslararası Kriz Grubu’nun Türkiye Masası var mı?
Tabii ki var.
Kurulmasından hemen sonra, Türkiye’de de faaliyet göstermeye başlıyor. International Crisis Group/ Uluslararası Kriz Grubu’nun Türkiye merkezi İstanbul’da.
Ermeni asıllı Türk vatandaşı Diba Nigar Göksel, International Crisis Group/ Uluslararası Kriz Grubu’nun Türkiye direktörü…
Nisan 2015'ten bu yana Türkiye Proje Direktörü olarak görev yapan Diba Nigar Göksel; Ermeni asıllı Türk vatandaşı. TESEV kökenli.
Bir dönem 1994’te kurulan ve 1997’ye kadar ANAP’la işbirliğinde faaliyet gösteren Arı Hareketinde yer aldı. European Stability Initiative (Avrupa İstikrar Girişimi) Analisti, Turkish Policy Quarterly Editörüydü.
İngilizce ve Türkçe biliyor. Ermenistan ziyaretlerine bakılırsa ana dilini de çok iyi kullanıyor olmalı.
“Kriz Grubu” ofisinin özellikle Kıbrıs, Ermenistan, Suriye, Irak ve Türkiye'deki çalışmalarını yönetiyor.
İstanbul Koç Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler okudu.
Kariyerine 1998’de Washington DC'de başladı. Önce Azerbaycan Büyükelçiliği'nde ve ardından TÜSIAD-ABD'de (Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği, Washington Ofisi) çalıştı.
2001’de İstanbul’a döndükten sonra IREX’te (Uluslararası Araştırma ve Borsalar Kurulu) Ülke Direktörü, TESEV’de (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı) proje yöneticisi ve ARI Hareketi’nde Uluslararası İlişkiler Genel Sekreteri olarak görev yaptı.
2004 - 2011 yılları arasında Türkiye ve Kafkasya'yı kapsayan ESI Kıdemli Analisti olarak çalıştı.
Nigar Göksel düzenli olarak Türkiye'ye ve Kafkasya'ya çeşitli yayınlar ve platformlar için makaleler hazırlıyor, yazılarında büyük oranda kadınların sorunları, sivil toplumun gelişimi ve AB ile ilişkilere odaklandığı görülür.
Zaur Shiriyev ile birlikte hazırladıkları “Kafkasya'nın Jeopolitik Sahnesi” adlı kitabın eş editörüdür
Sözünü ettiğimiz rapor, büyük oranda Diba Nigar Goksel’in imzasını taşıyor.
Çünkü kendisi, Türkiye'de ve Türkiye ile komşuları arasında bölgesel ve iç güvenlik konularında araştırmalar yapıyor, raporlar hazırlıyor ve projeler yürütüyor.
International Crisis Group/ Uluslararası Kriz Grubu “Türkiye’ye nasıl bakıyor” diye merak ederseniz, KASIM 2012’de yayınladıkları "Türkiye'nin Kürt çıkmazı: Diyarbakır'dan görünüş" başlıklı rapora bir göz atın.
Raporda, "Amed olarak bilinen Diyarbakır vilayetinin Osmanlı döneminden beri Kürtlerin siyasi merkezidir. Türk hükümeti anadilin mahkemelerde kullanılması için reformlar yapmalı.
Yargı öncesi tutukluluk süresi kısaltılmalı ve polisin aşırı güç kullanmasına son verilmeli.
Toplum liderleri, Kürtçe konuşulan güneydoğu bölgesiyle ilgili önyargıları kırmak için iş heyeti ziyaretleri, okul gezileri ve konferanslar aracılığıyla Türkiye'deki yaygın kamuoyuna ulaşmalı” gibi öneriler yer almıştı.
Eğer Newruzla birlikte PKK terörü, önceki yılları geride bırakan bir performans sergilerse bilin ki “Uluslararası Kriz Grubu”nun PKK’ya verdiği “Türkiye’de terörü tırmandırın!” görevinin sonucudur.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete