Uluslararası İlişkilerde “Örtülü Faaliyetler ve Taktiksel İstihbarat”:
Derinlikler, Dinamikler ve Düşündürdükleri
Günümüzün karmaşık ve değişken uluslararası ortamında, göz önünde olan her şeyin ötesinde, devletler arası ilişkilerin derinliklerinde neler yaşandığı konusunda kamunun sınırlı bir perspektife sahip olduğunu söylemek yanıltıcı olmaz.
Medyanın, diplomatik bildirilerin ve açık kaynakların ötesinde, devletlerin gerçek niyetlerini, stratejilerini ve politikalarını anlamak için “örtülü faaliyetler”in ve “taktiksel istihbarat” operasyonlarının analizine ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu tür faaliyetlerin derinlemesine analizi, bir ülkenin ulusal çıkarlarını, dış politikasını ve uluslararası arenada nasıl bir konumda olduğunu daha bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirmemizi sağlar.
Sadece yüzeydeki bilgilere dayanarak bir ülkenin niyetlerini değerlendirmek, bir buzdağının sadece görünen kısmını görmek gibidir.
Asıl önemli olan, suyun altında kalan ve daha büyük bir tehdit veya fırsat potansiyeli taşıyan kısımdır.
Bu tür bir derinlemesine analiz için, elbette sadece temel bilgilere sahip olmak yeterli değildir. Zira gerçek bir anlayış için, bu alanda uzmanlaşmış, analitik yeteneklere sahip ve objektif bir bakış açısına sahip profesyonellerin bilgi ve deneyimlerine ihtiyaç vardır.
Bu noktada, gerçekten değerli ve güvenilir bir bilgi kaynağına ulaşmak, işin sadece başlangıcıdır.
Bu sebeple “Örtülü faaliyetler” ve “taktiksel istihbarat” kavramları, uluslararası ilişkilerdeki gizli diplomasi, casusluk ve gizli operasyonların bir parçası olarak dikkate alınması gereken önemli konulardır.
Bu tür faaliyetler, devletler arasındaki ilişkilerin yüzeyin altında yürütülen faaliyetlerin bir yansımasıdır ve genellikle kamuya açık olmayan ancak stratejik öneme sahip olayları içerir.
Ve uluslararası ilişkileri anlamak, çözümlemek ve sebep / sonuç ilişkilerini kavrayabilmek için üzerinde dikkatle durulmalıdır.
“Örtülü faaliyetler” ve “taktiksel istihbarat”, “gizli diplomasi” pratiğiyle sıkça ilişkilendirilir. Hatta “gizli diplomasi”nin en tabanında yer alan en sert temeli oluşturur.
Bu, devletler arasındaki gizli müzakereler, anlaşmalar veya uzlaşmaların yapıldığı bir süreçtir.
Açık diplomasi ile elde edilemeyen sonuçlar bu yolla elde edilmeye çalışılır. Ve hiç şüphe yok ki bunlar da kamuya açık değildir.
Bu tip faaliyetlerin içinde ilk sırada “espiyonaj / kontrespiyonaj” tanımları mutlaka ki ilk akla gelendir.
Askeri, politik, ekonomik veya teknolojik bilgileri elde etmek için girilen bu gizli operasyonların icra ve hedeflerini öğrenmek, uluslararası ilişkilerde en sağlam ve net veri havuzudur. Çünkü iki devlet arasındaki “espiyonaj / kontrespiyonaj” faaliyetleri o devletlerin en kadim sırlarına dahi ulaşmanıza imkan verir.
Casusluk, devletlerin stratejik kararlar almasında ve ulusal güvenliklerini korumasında kritik bir rol oynadığı için bu operasyonlara hulul edilebildiğinde hasım ve hısım unsurlar için muazzam kazançlar elde edilebilir.
“Taktiksel istihbarat” ile “Örtülü Faaliyetler” iki ayrı başlıktır ve birbirine karıştırılmaması gerekir.
“Taktiksel istihbarat”, devletlerin ulusal çıkarlarını korumak, rakiplerini izlemek veya müttefikleriyle işbirliği yapmak için kullandığı araçtır. Bu faaliyet, devletlerin stratejik hedeflerini gerçekleştirmek için önemli bir rol oynar. Bu hedefler, bu veri tabanından gelen istihbaratın analizi ile meydana gelir.
“Örtülü Operasyonlar” ise “Taktiksel İstihbarat” verileri sonucunda oluşan, istihbarat ürününün analizi sonrası yapılacak olan sahada / alanda icra edilen, genellikle gizli operasyonlarla ilişkilidir.
Bu operasyonlar, "casusluk, propaganda, sabotaj, suikast, sıcak temas, terörle mücadele, siber güvenlik, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi, devletler arası ticari sırlar, teknoloji transferleri ve stratejik bilgilerin korunması” gibi çeşitli şekillerde olabilir.
Bu tür operasyonlar, genellikle uluslararası ilişkilerde ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu sebeple “gizlilik” ve “sır bilgisi”nin en yüksekte tutulduğu operasyonlardır.
Bu bağlamda ikisi birbirinden kavram ve tanım olarak ayrılır ancak uluslararası ilişkilerde fayda sağlama bakımından her ikisinin de anlaşılması büyük önem taşımaktadır.
Soğuk Savaş döneminde, “örtülü faaliyetler” ve “taktik istihbarat” operasyonları iki süper güç, ABD ve SSCB ya da müttefikleri arasında sıkça gerçekleşiyordu.
Bu faaliyetler, o dönemde ekseriyetle “casusluk, propaganda, sabotaj ve diğer gizli operasyonları” içeriyordu. O dönemde çağın içinde bulunduğu ihtiyaca ve dönemin teknolojik gelişmelerine göre oldukça ciddi operasyonlar yapılmıştı.
Günümüzde ise değişen ve gelişen birçok parametre ile alakalı olarak bu faaliyetler, “uluslararası terörle mücadele, siber güvenlik, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi” gibi konular, örtülü faaliyetlerin önemini artırmıştır. Ayrıca, devletler arası “ticari sırlar, teknoloji transferleri ve stratejik bilgilerin korunması” gibi konularda da bu tür faaliyetler sıkça görülür.
En taze örnek ise son HAMAS – İsrail savaşında, İsrail’in “Taktiksel İstihbarat” açısından yaşadığı sıkıntı ve noksanlıkların nelere yol açtığının açıkça görülmüş olmasıdır.
Kamuoyunun bilmediği veya tam olarak anlamadığı bu tür faaliyetler, devletler arası ilişkilerin gerçek dinamiklerini anlamak için kritik öneme sahiptir.
Bir ülkenin politikası, stratejisi veya niyetleri hakkında daha derinlemesine bir anlayış elde etmek için, bu tür gizli faaliyetlerin ve istihbarat operasyonlarının analizi gereklidir.
Buna sahip olmak içinse bu faaliyetler hakkında elinizde ciddi bir bilgi bankası olması gerekir.
Bunun içinse ihtiyacınız olan tek şey; realist, analitik ve entelektüel bir “istihbarat servisi”dir. Çünkü realizm, analitik düşünce ve entelektüel derinlik; devletler arası ilişkilerin karmaşıklığını ve çeşitliliğini anlamak için gereklidir.
Bu niteliklere sahip bir “istihbarat servisi”, sadece “örtülü faaliyetler”in ve “taktiksel istihbarat” operasyonlarının analizini yapmakla kalmaz, aynı zamanda uluslararası ilişkilerin karmaşık dinamiklerini çözümlemek ve yorumlamak için de kritik bir rol oynar.
Diğer yandan; “örtülü faaliyetler” ve “taktiksel istihbarat operasyonları”, uluslararası hukuk, etik ve insan hakları açısından tartışmalıdır.
Bazı operasyonlar uluslararası normlara aykırı olabilir ve bu da uluslararası toplumda gerginliklere veya anlaşmazlıklara yol açabilir. Bu sebeple yukarıda dediğimiz gibi nektar ve disiplinli bir gizlilik gerekir.
Devletler arası ilişkilerin gerçek doğasını anlamak ve yorumlamak için sadece yüzeydeki bilgilere değil, aynı zamanda gizli dinamiklere de odaklanmak gerekmektedir. Bu, uluslararası arenada etkili ve bilinçli kararlar almak için kritik bir öneme sahiptir.
Sonuç olarak, “taktiksel istihbarat ve örtülü faaliyetler dünyası” uluslararası ilişkilerin karmaşık ve çok boyutlu bir yönüdür.
Bu alandaki gelişmeleri takip etmek ve analiz etmek, devletler arası ilişkilerin gerçek doğasını anlamak için hayati öneme sahiptir.
Bu bilinçle ve doğru yaklaşımla, dünya sahnesindeki olayları daha bütüncül bir perspektifle değerlendirebilir ve anlamlandırabiliriz.
.
Serkan Yıldız, dikGAZETE.com