MOSKOVA
Türkiye'den dostlar, meslektaşlar Rusya’nın Ukrayna'da düzenlediği özel askeri operasyonla ilgili bazı haberleri soruyor.
Genel olarak sordukları şu: Dünya medyasında, sosyal medyada "Rus ordusunun Ukrayna halkına yönelik katliamları" ile ilgili sürekli dolaşan haberler ne kadar doğru?
Anlaşılıyor ki, bu operasyonla ilgili Rusya'yı kötülemek için dev bir çalışma yapılmakta. Günümüzde bilgisayar ortamında yalan haberler üretmek de zor değil.
Dostlar ve meslektaşlarıma Rusya'ya yönelik enformasyon savaşında kullanılan bazı detayları örnekler vererek anlatırken çoğu duruma şaşırıyor; "Haklısın, bizler de pek inanmıyoruz." diyenlerin sayısı da çoğunlukta.
Özellikle Ukrayna'nın açtığı ateşler sonucunda Donbass bölgesinde son 8 yılda yüzlerce çocuk dahil 14 bin sivil insanın hayatını kaybettiğini anlatıyorum.
İnanır mısınız, Türkiye'de pek çok insanın bu feci rakamlardan haberi bile yok.
Türkiye'de çoğu insan, çatışmaların bugün başladığına inanıyor. Çünkü dünya medyası bu konuda susmayı (çoğu) tercih etti. Türk medyası da ne yazık ki çoğu zaman olaylara Batı gözlüğü ile bakmaya devam ediyor.
Başka bir örnek: Sözde Rusya'nın Ukrayna'da nükleer santralleri hedef alması yönünde dolaşan haberler.
Şimdi size soruyorum: Rusya, niye Ukrayna'daki nükleer santrallere silahlı saldırı yapsın ki? Rusya bunun çok tehlikeli olduğunu bilmeyecek düzeyde mi?
Aslında olayın özü şu: Rusya özel kuvvetleri, Zaporojye nükleer santraline yönelik sabotaj eylemini önledi.
Ukraynalı Neo Nazi sabotaj timinin yapmaya hazırlandığı bu eylemin ana amacı, burada Rusya'yı suçlu çıkarmak. Nitekim Türkiye dahil bir çok ülke bu yalana inandı. Oysa, Rusya Savunma Bakanlığı, bunu kanıtlarla yalanladı.
Yalana bir başka örnek; kuşatma altındaki Ukrayna kentlerinde Rus askerlerinin sivilleri hedef alması.
Özellikle, Mariupol şehrinden kaçan Svetlana isimli bir mülteci, Ukraynalı milliyetçilerin doğum hastanesine nasıl saklandığını ve neler olduğunu anlatmıştı. (*)
Rus Izvestia gazetesine konuşan Svetlana, Ukraynalı silahlı milliyetçi militanlarının bir taktiğini ortaya çıkardı.
Svetlana, "Aydar" ve "Azov" milliyetçilerinin kasten doğum hastanesine saklandıklarını ve Rus ordusunun mevzilerine ateş açtıklarını anlatıyor.
Silahlı militanların, konut binaları arasında saklandığına da işaret eden mülteci; "Oradan da Rus ordusunun mevzilerine ateş ediyorlar. Amaçları geri dönüş ateşini kışkırtmak. Bunu, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri değil, "Azov" veya "Aydar" militanları yapıyor. Ben tüm hayatım boyunca Mariupol'da yaşadım" diyor.
Rusya Devlet Başkanı Puțin de yalan haberlere şöyle tepki verdi: “14 Mart'ta bildiğiniz gibi Donetsk'in merkezine roketli saldırı düzenlendi. 20'den fazla insanın hayatına mal olan düpedüz kanlı bir terör saldırısıydı. Ve bu tür bombardıman son günlerde devam ediyor… Üçüncü Reich'ın son günlerinde mümkün olduğunca çok sayıda masum kurbanı onlarla birlikte mezara sürüklemeye çalışan Naziler gibi."
Kiev'in utanmaz yalanlarına ve "Rusya'nın Donetsk'e roket fırlattığını" iddia eden açıklamalarına sert tepki gösteren Putin, "Ama aynı zamanda sözde medeni Batı dünyasının, Avrupa ve Amerikan basınının Donetsk trajedisini sanki hiçbir şey olmamış gibi fark etmemiş olması da aşırı sinizm, bu da insanı şaşırtıyor. Son 8 yılda Donbass'taki anneler çocuklarını toprağa verdiklerinde gözlerini yummaları da aynı ikiyüzlülüktü. Yaşlılar öldürüldüğünde de. Bu sadece bir tür manevi, ahlaki bozulma, tamamen insanlıktan çıkmaktır" diye sert eleştirdi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da, Moskova'nın Ukrayna'da düzenlediği özel askeri operasyonla ilgili yalan haberlere tepki göstererek, "Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, vahşetlerini Rus birliklerinin eylemleri olarak aktarıyor" dedi.
Benzer açıklamalar, Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov tarafından da yapılmakta.
Rusya'daki çeşitli TV kanallarında gazeteci ve uzmanlar da bu türden yalan haberlere dikkat çekiyor.
.
Fuad Safarov, dikGAZETE.com