?>

Türklerde madencilik

1 yıl önce

TÜRKLERDE MADENCİLİK 

M.Ö. 1700 yıllarında İdil ve Yayık nehirleri arasında başlamış olan Türklerde Maden Tarihi, Orta Asya içlerine doğru ilerlemiştir; bu bölgelerde Kurgan ya da Korgan denilen tahtadan yapılmış, üzerinde toprak, içerisinde de mezar bulunan gömü yerleri çoğalmaya başlayınca madenler daha da önemli hale gelmiştir.

Ölülerle birlikte gömülen değerli eşyaların çoğu işlemeli madenlerden oluşmuştur. Bunlardan biri, 1969 yılında Kazakistan Tarih, Etnografya ve Arkeoloji Enstitüsü'nün arkeolog timi tarafından keşfedilen Esik Kurganı’dır.

Kurganda İskit (Saka) dönemine ait bir Prense ait altın işlemeli elbise, yazıtlar, üç binden fazla altın eşya, seramik küpler, eyer, koşum, nal, tahta tabaklar, eyer örtüleri, tahta eyerler, silahlar ve iki gümüş çanak bulunmuştur.

Maden hayatı, destanlarda ve efsanelerde de yer bulmuştur. Türklerin efsanevî anavatanı olarak kabul edilen yer ve Göktürklerin başlangıcına ilişkin destan olan Ergenekon’da da işlenmiştir.

Ergenekon Destanı'nda Türkler, Ergenekon ovasından çıkmak istediklerinde yol bulamazlar, çare olarak da dağların demir madeni içeren bölümlerini eritip bir geçenek açmayı düşünürler. Demir madenini eritmek için dağların çevresine odun-kömür dizilir ve yetmiş deriden, yetmiş körük yapılıp yetmiş yere konulur, demir eritilerek geçit açılır ve böylece kurtulurlar.

Bumin, Ergenekon Vadisinden Türkleri çıkararak kurtarmış ve II. Göktürk Devletini kurmuştur. Göktürkler'in ataları da demirciydiler.

Eski Türkçede madenin karşılığı “Ergene” kelimesidir. Arapça Ma’adin kelimesinden gelen maden, bakır madeninin bol olduğu Maden ilçesine de ismini verdiği gibi yine bu ilçenin hemen yanındaki Diyarbakır’ın ilçesi olan Ergani de Eski Türkçe’deki Ergene kelimesinde evrilerek Ergani adını almıştır.

Diyarbakır Ergani doğumluyum, etnik köken olarak Türküm, rahmetli babam ile demircilik yaptık, babamdan öncekiler de hep demircilik yapmışlar, Orta Asya’dan gelen Zanaat, asırlar boyunca devam etmiş, hep akraba evlilikleri yapmışlar, Ergani’nin yerlileri de Orta Asya’dan gelen Türklerden oluşmaktadır.

Ergani kelimesinin Onomastikte de yeri bulunmaktadır. Türkçe İsimler İbranileştirildiğinde gözümüze farklı bir anlamı da çarpmaktadır.

Er-ArTur Dağı demektir. “Gani” ise bolluk ve bereket, varlıklı ve zengin kimse demektir. Ergani kelimesini birleştirdiğimizde ise “Tur Dağı’nın bereketi” anlamını taşır.

Konu epeyce sardı ve bu ilkyazım, fakat burada bırakmalıyım, okuyucuyu sıkmamak, tadında bırakmak her zaman iyidir.

Herkese selam ile teşekkürlerimi sunarım.

.

Av. Mustafa Çelik, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI