MOSKOVA
Rusya'nın Valday Uluslararası Tartışma Kulübü Kalkınma ve Destek Fonu Bilimsel Araştırma Direktörü, Dış ve Savunma Politikası Konseyi Başkanı Fyodr Lukyanov.
Saygı duyduğum, Rusya'nın en ünlü dış politika uzmanlarından biri.
Geçtiğimiz aylarda, Türk-Rus ilişkilerini değerlendirirken, her zaman olduğu gibi önemli şeyler söyledi.
Lukyanov, iki ülkenin artık bir birinden vazgeçmediğini kaydetti.
Rus uzman Lukyanov şunları ifade etti;
“Türk-Rus ilişkileri, son 5 yıl içinde verimli şekilde gelişiyor. Bu ilişkiler kendi meyvelerini veriyor. Çoğu zaman karşı karşıya geliyoruz.
Örneğin bu yıl Güney Kafkaslar ve Suriye'nin İdlip bölgesinde bazı şeyleri yaşadık. Hatırlarsanız, Mart ayında İdlip bölgesinde çok tehlikeli durum yaşanmıştı.
Herkes diyordu ki; iki ülke arasında savaş çıkacak. Fakat Rusya ve Türkiye arasında Mart ayında savaş çıkmadı.
Her ne kadar söylemler ve adımlar sert olsa da iki ülke birbirinden vazgeçmediğini anladı artık.
Rusya ve Türkiye, şunu anlayışla karşılamakta; her iki ülkenin kendi ulusal çıkarları var. Bu dış siyasette yeni bir model oldu. Bakalım gelecekte bu işbirliği modeli nasıl gelişecek.”
Rus-Türk ilişkileri, sadece savaşlar tarihinden oluşmamakta.
Rus Çarları ve Osmanlı Padişahları yazışmaları, Osmanlı padişahlarının Rus çarlarına gönderdiği hediyeler, 19. yüzyılın başlarında Rus donanmasının, Osmanlı'yı kurtarması, Fransa'ya karşı Rus-Türk askeri ittifakı ve bu gibi olaylar, ikili ilişkilerin önemli sayfaları.
Burada şunu diyebiliriz; iki ülke bir birinden vazgeçmedi.
Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk döneminde, Sovyetler'in yardımı, daha sonra Sovyetler'in Türkiye'de inşa ettiği sanayi tesisleri, ikili ilişkiler tarihinin parlak sayfalarını oluşturmakta.
Türkiye ve Sovyetler Birliği, İkinci Dünya Savaşı öncesi çeşitli alanlarda ilişkilerini geliştirdi.
Tarihin bu sayfasında iki ülke bir birinden vazgeçmedi.
Savaş sonrası Türkiye, NATO üyesi olunca Ankara-Moskova ilişkileri de devam etti.
Ülkelerarası ikili üst düzey ziyaretler, görüşmeler devam ediyordu.
Sovyetler Birliği dağılınca da ilişkiler yeni bir sayfaya taşınıyordu.
Rus turistler, gezi ve tatillerinde Türkiye'yi tercih etmeye başladı.
1990'lı yıllarda, siyasi alanda pek olumlu gelişmelerin olduğunu söylemek yanlış olur. Fakat bu arada Türk iş dünyası temsilcileri, Rusya pazarını keşfediyor, Rus bavulcu esnaf da Türkiye ile alışverişlerini artırıyordu.
İki ülke bir birinden vazgeçmedi.
2000'li yıllar başladı.
Daha önce yazdıklarımı tekrarlamak istemiyorum.
Son 20 yılda, iki ülke arasındaki ilişkiler her alanda önemli şekilde gelişerek arttı.
Dünya kamuoyu da Türk-Rus ilişkilerindeki gelişmeleri ilgiyle izlemeye başladı.
Türk-Rus ortak aile sayısı, bugün yaklaşık 200 bin civarında; bu da küçük bir devlet niteliğinde.
Rus turistler, Türkiye'yi her mevsim çok özlüyor.
Fırsat bulur bulmaz hemen havaalanı ve sonra bol güneşli Türkiye.
Evet, Rusya ve Türkiye bir birinden hiç bir zaman vazgeçmedi.
.
Fuad Safarov, dikGAZETE.com