-Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin
Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Kırım Konusunda Yaşananlar
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, her sene alışılageldiği gibi “Yılın Özeti” programında soruları yanıtladı.
Putin, bu yıl da yine her zaman olduğu gibi tüm dünyaya önemli mesajlar verdi. Öncelikle soruların sönük kaldığını ancak Rus liderin açıklamalarının kritik olduğunu belirtmem gerekiyor.
Rusya Federasyonu, 24 Şubat 2022 tarihinde “Özel Askeri Operasyon” başlattığını dünyaya ilan ettiği günden bu yana geçen süre zarfında Rusya’nın totalde kazanç sağladığını ve askeri operasyonun Rusya lehine ilerlediğini görüyoruz.
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bugünkü açıklamalarında da bunu açıkça duyduk.
-Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin
Vladimir Putin’in: “… Odessa dahil Güney Ukrayna, tarihsel Rus toprağıdır… Ruslar ve Ukraynalılar tek halktır… SSCB'nin çöküşünden sonra Rusya, orijinal topraklarının ayrılmasıyla yüzleşti, ancak güneydoğu Ukrayna'nın Rus yanlısı duygularını unutmadı…” sözleri, Özel Askeri Operasyon’a dair en kritik açıklamalardı.
Buradan da görüleceği üzere Rusya Federasyonu, Ukrayna’nın Karadeniz ile bağlantısını kesmeden başarıya ulaşmayacağını düşünüyor. Bunu biz de defalarca dile getirdik.
-Türkiye, Ukrayna ve Rusya
Öte yandan Ruslar ile Ukraynalıların tek halk olduğu iddiası; tarihsel ve etnolojik açıdan doğrudur. Bu konuyu Türkiye’de en kısa yoldan anlatmak için Türkiye’deki Türkler ile Azerbaycan’daki Türkleri karşılaştırmak yeterlidir.
Nasıl ki iki ülkede yaşayan halklar bir ise Ruslar ile Ukraynalılar da birdir.
Rusya, tarihi temelde Slavlar, Tatarlar ve Musevilerin ortak kültürel zenginliğini içinde bulundurmaktadır.
-Kırım, Sivastopol-Akyar, Hersones
Hatırlamak gerekir; 1856 Kırım Savaşı ve Sivastopol Akyar Hersones’te Rus Milleti; Ruslar, Ukraynalılar, Tatarlar, Ermeniler, Kafkasyalılar, Orta Asyalılar ve diğer halkların birlikte hareket etmesiyle yeniden doğmuştur.
-Cengiz Han
Günümüzde Rusya; Altınorda Cuci Ulusu ve Cengiz Han’ın mirasçısıdır.
-Altınorda İmparatoru Cuci Han
Bu miras Kırım, Herson, Zapororojiya, Lugansk ve Donetsk’in yanında Odessa (Hacıbey) ve Mikolayev (Balaban) şehirleri ile Harkov’dan Dinyeper (Turla) nehrine kadar geniş bir alanı içine almaktadır.
Öte yandan basın toplantısında Vladimir Putin’in Özel Askeri Operasyon ile Gazze’deki durumu karşılaştırması oldukça önemliydi.
Gazze hususunda Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a atıfta bulunması da önemliydi.
Tıpkı Sayın Putin’in de belirttiği gibi Sayın Erdoğan, bölgede barışın sağlanması ve çatışmaların sonlanması için her şeyi yapan liderlerden birisidir.
Unutmayalım ki Türkiye Cumhuriyeti, daha öncesinde de Rusya ve Ukrayna heyetlerini İstanbul’da bir araya getirdi. Hatta bizler daha sonrasında, daha geçenlerde Ukraynalı yetkililerin yaptığı açıklamalarda fark ettik ki: Aslında İstanbul’da barışın sağlanması mümkündü. Ancak Ukraynalılar, İngiltere’nin eski Başbakanı Boris Johnson’ın tatlı sözlerine inanarak barış görüşmelerini bitirdiler.
Bölgedeki barışın tesisi konusunda Türkiye’nin duruşu ve eylemlerinin küresel ölçekte oldukça büyük bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum.
Batı cephesindekilerin Rusya’yı zayıflatma ve istikrarsızlaştırma isteği, şu an Ukrayna’daki çatışmaların bitmesindeki en büyük engeldir.
ABD’nin emekli Ulusal Güvenlik Yetkililerinden Fiona Hill’in bu yıl içerisinde basına verdiği mülakatta söylediklerine bakarsak, Boris Johnson’ın Kiev ziyareti öncesinde Rusya ve Ukrayna ateşkes konusunda anlaştı. Dolayısıyla açık ve net bir şekilde: Batı, erken bir barıştan ziyade uzun bir savaşı tercih ediyor.
Son olarak Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, bugünkü açıklamalarında: “… belki önümüzdeki yılın başında ziyaret gerçekleştirme konusunda mutabakat sağlayabiliriz…” dedi.
Kendisinin yakın zamanda Türkiye’yi resmi olarak ziyaret edeceğini görüyoruz. Zaten karşılıklı ilişkiler, ekonomik ve diplomatik alanda oldukça iyi ilerliyor.
Bu ziyaret sırasındaki konulardan birinin Kırım olacağını düşünüyorum.
Bildiğiniz gibi Sayın Putin, Sayın Erdoğan’ı Kırım’da yeni inşa edilen Büyük Katedral Cuma Camisi’nin açılış törenine çağırdı.
-Kırım Akmescit-Simferopol, Büyük Cuma Katedral Cami
Geçtiğimiz günlerde bu camide ibadetin başladığına dair çok güzel haberler kamuoyuyla paylaşıldı. Camiden ilk görüntüleri sizin de aracılığınızla Türk kamuoyu da gördü.
Biz de geçtiğimiz Kasım ayında yarımadaya yaptığımız ziyaret sırasında camiye uğrayarak, süreci kendi gözümüzle inceleme fırsatını yakaladık.
-Ünver Sel; Kırım Akmescit Simferopol Büyük Katedral Cuma Camisi
İnşaatı üstlenen şirketin Türk şirketi olması ve yapının klasik Osmanlı cami mimarisine sahip olması da Türk kamuoyu için meraklı bir konu olduğunu eklemeliyim.
Cami, her ne kadar ibadete açılsa da açılış töreni, resmi anlamda daha gerçekleşmedi.
Hali hazırda devam eden Özel Askeri Operasyon’un sonlanmasının ardından Kırım’daki bu güzel caminin açılışında Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kırım Cumhuriyeti yerel yetkilileri, Kırım’daki Kırım Tatar nüfus gibi ben de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açılış töreninde olmasını; hatta kendisiyle törenin ardından “Tahiyyetü'l Mescid Namazı” kılmak isterim.
Türkiye, içerisinde bulunduğu NATO Bloku’ndaki birçok ülkeye nazaran başından beri bağımsız bir diplomasi yolunu tercih ederek hem Ukrayna’ya hem de Rusya’ya karşı eşit mesafede yaklaşım sergiliyor.
Rusya’ya karşı Batılıların yürürlüğe koyduğu ambargolara katılmıyor.
Yani uzun lafın kısası: Akılcı, gerçekçi ve pragmatik bir yol tercih ediyor. Dolayısıyla bu yolda devam eden Türkiye’nin kendisi için en doğru olan yolu her zaman tercih edeceği açıktır.
Bugün de Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de belirttiği gibi iki lider ve iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği oldukça açıktır.
Geçtiğimiz günlerde Rusya Federasyonu Federal Parlamentosu üst kanadı Federasyon Konseyi, aldığı kararla ülkedeki başkanlık seçimlerinin startını verdi diyebiliriz.
Zaten Rusya Federasyon Konseyi Başkanı Sayın Valentina Matviyenko da bu yönde bir açıklama yaptı.
Moskova’da atılan bu adım, hayatın olağan akışına göre alındı. Herhangi bir arka planı olduğunu ve yan bir ajandası olduğunu düşünmüyorum.
Zaten seçimlerin 2024 yılının Mart ayında gerçekleştirileceği açıktı. Alınan kararla kesinleştirildi.
Bundan bir önceki 2018 yılında düzenlenen seçimlerde, birçok aday vardı.
Bu seçimde de adayların çok olacağını düşünüyorum. Önceki seçimlerde “Bağımsız Aday” olarak katılan mevcut Başkan Sayın Vladimir Putin’in yine bu yönde bir adım atacağını ve kendisinin de belirttiği gibi, yalnızca bir partiye gönül verenlerin değil tüm Rusya’nın Başkanı olarak hareket edeceğini düşünüyorum.
Bunun yanında önceki seçimlerdeki gibi Rusya Federasyonu Federal Parlamentosu Alt Kanadı Devlet Duması’nda sandalyesi bulunan diğer partiler de aday çıkaracaktır.
Ancak önceki seçimlerde Liberal Demokrat Parti’nin Başkanlığını yürüten Vladimir Jirinovskiy, bildiğiniz gibi hayatını kaybetti. O açıdan partinin mevcut lideri Leonid Slutskiy aday olabilir.
-Leonid Slutskiy
Yine Komünist Parti de kendi adayını çıkaracaktır. Bunların yanında bağımsız birkaç adayın daha seçimlerde yarışacağını düşünüyorum.
Pekalâ sonuç olarak mevcut Başkan Sayın Vladimir Putin’in yine yüksek oyu alarak seçileceğini öngörüyorum.
Bu yılın Kasım ayında Rusya’da yapılan kamuoyu araştırmalarına göre Vladimir Putin’in yüzde 75 oranında bir oy oranıyla seçileceğine dair sonuçlar paylaşıldı. Zaten bildiğiniz gibi bir önceki seçimlerde kendisi yüzde 77,53’lük bir oy oranıyla seçildi.
Bu seçimler, Rusya Federasyonu için oldukça ilginç bir seçim olacaktır. Çünkü Rusya Federasyonu’na katılan yeni bölgelerdeki vatandaşları da oy kullanacak.
Donetsk, Lughansk, Zaporojye ve Herson bölgelerindeki seçmenlerin, Vladimir Putin lehine oy kullanacağı da açıktır.
Bu bölgelerin 24 Şubat 2023 tarihinde başlayan Özel Askeri Operasyon ile birlikte, Rusya Federasyonu’na katılmasının ardından şehirlerde ve kırsalda zaten hem Vladimir Putin’in özelinde hem de mevcut hükumete yönelik sempati var. Seçimlerde bunun karşılığını görebiliriz.
Tabii biz, 2024 yılında Rusya’da gerçekleşecek başkanlık seçimlerini konuşuyoruz. Ancak unutmayalım ki yine Mart ayında Ukrayna’da da cumhurbaşkanlığı seçimleri olacak. Orada da gerçekleştirilecek seçimler, yine hem bölgeyi hem de küresel dengeleri değiştirecektir.
Özellikle son süreçte, Batı cephesinde Vladimir Zelenskiy’nin popülaritesinin düşmesi, Ukrayna’nın mevcut süreçte kayıplarının artması ve son olarak Zelenskiy’nin eşinin “tarihi bir figüre değil bir eşe ihtiyacım var” demesinin ardından mevcut Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy’nin bu seçimlerde aday olmayabileceği konuşuluyor.
Ukrayna Genelkurmay Başkanı Valeriy Zalujnıy’nin ise adaylık iddiaları haberlerde yer buluyor.
Sonuç olarak 2024 yılının Mart ayında hem Rusya’da hem de Ukrayna’da gerçekleştirilecek seçimler, yalnızca bu ülkeleri değil hem bölgemizi hem de küresel çapta herkesi etkileyecektir.
.
Ünver Sel, dikGAZETE.com
-Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı, Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı, Uluslararası Kırım Dostları Derneği Başkanı, Uluslararası Rusofili Hareketi Kurucu Üyesi-