Futbol, dünyada olduğu gibi ülkemizde de sporun en çok ilgi çeken branşları arasında yer almakta.
Her yaş grubuna hitap eden spor dalının katılımcıları arasında, az da olsa ‘engelli’ bireylerin de yer alması önem taşıyor.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) desteğinin sadece ‘Milli’ takımlarla sınırlı olması, diğer kulüp takımlarının beklenti içerisinde olması manasına geliyor.
TFF'nin futbola desteğinin milli takımlarla sınırlı olması, kamuoyunun sempatisini kazanan takımların yeterli desteği alamamasının ne manaya geldiğini düşünebiliyor musunuz!
Desteksiz kalan o takımların, sevk ve idare edilmesi konusunda gerekli istikrarı sağlamak mümkün olmayacaktır.
Benzer durum, engelli bireylerin futbolu için de geçerli.
Federasyonun (TFF) desteğiyle, görme, özel (zihinsel), işitmeve bedensel (ampute) engelli bireyler tarafından, Milli Takımlar düzeyinde birçok başarı elde edildi.
Sağlanan destek sayesinde, Ampute Futbol Milli Takımı’nın Avrupa, İşitme Engelli Futbol Takımı'mızın OlimpiyatŞampiyonu olması, dikkat çeken başarılardan sadece birkaçı.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun desteğiyle Milli Takımlardüzeyinde ulaşılan bu başarıyı, daha çok bireyin katılım sağlayacağı daha geniş ‘Yelpaze’ye taşıma imkânı yok mu
Elbette olabilir. Bunun için reçete sunmak gerekiyor…
Sporun engelli bireyler için sadece ‘sportif’ açıdan değil, sağlıklı olma ve sosyalleşme açısından da büyük önemi olduğu gerçeği ortada.
Bunun uygulanması ise, "daha çok vatandaşımıza" ulaşabilmek ve daha fazla insanın sporun içerisinde yer almasıyla mümkün.
Bugün, “engelli" dışında tüm liglerde, futbolun sevk ve idaresi TFF tarafından gerçekleştiriliyor.
Amaç/gaye, sponsor desteği ile (bu destek elbette spor-toto, spor loto, iddaa gibi şans oyunları olmamalı, “Futbolumuzun çöküşü, futbola haramı bulaştırmamız sebebiyle olabilir mi?" şeklinde, herkes düşünse bile, biz düşünmek bile istemiyoruz!) mümkün olmaktadır.
Futbol Federasyonu’nun devreye girmesi demek, daha çok vatandaşımızın “Hareket ve egzersiz" diğer adıyla sporun/futbolun içinde yer alması demek.
An itibariyle kendi federasyonları altında faaliyet gösteren “Engelli futbolu" için yeni bir sayfa/süreç açılması, daha çok katılımcının, daha iyi şartlarda futbol oynaması demek!
Ampute Milli Takımı’mızın, BJK Vodafone Park’ta 40 bin kişi, ekran başında milyonların izlediği ve Avrupa Şampiyonuolduğu maçı göz önüne getirin.
Yarı Final maçlarına kadar TFF’nin Riva Tesisleri’nde oynanan karşılaşmalardan kaçımız haberdar olduk!..
Final maçının BJK Vodafone Park’ta oynanması ile sadece “Engelli"liğin ne demek olduğunun farkına varmadık, kendi insanımıza güvenip, imkân verdiğimizde, neleri başarabileceğini de görmüş olduk…
Bu tür anlamalı “tablo"nun devamı için, futbolumuzun yönetiminde en etkili/yetkili olan Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) büyük iş düşüyor.
Milli Takımlar düzeyinde ulaşılan "başarı çıtası"nı daha da yükseltmek.
Süper, 1., 2. ve 3. olmak üzere Profesyonel Liglerde yer alan takımlara baktığımızda, engelli bireylerin davetli/katılımcı olmadıklarını görmekteyiz.
Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor, Başakşehir gibi adı ‘profesyonel’ olarak anılan yüzlerce takım.
Ne yazık ki, içlerinde bir tanesi (Osmanlıspor) hariç, hiçbirinin ismi altında "Engelliler Futbolu"nun esamesi okunmuyor!
İşte tam da burada, bu durumun sevk ve idaresinden sorumlu ‘kurumlar’ devreye girmeli.
Spor Bakanlığı, Futbol Federasyonu tarafından, ismi “Profesyonel"e çıkan her kulübün kendi bünyesinde "Engelli spor/futbol branş" açması konusunda çıkarılacak Kanun/Yasa/Yönetmelik, daha çok engelli vatandaşımızın (adı profesyonele çıkan ama ‘engellilere’ amatör kalan kulüplerin çatısı altında) sportif faaliyetlere ‘seyirci’ değil, katılımcıolmalarının yanı sıra, ‘mutlu’ ve ‘başarılı’ olmaları da sağlanacaktır…
.
Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @ahmetgulumseyen , @dikgazete