TÜRKİYE FEDERASYONA HAZIR MI?
HTŞ'li Ahmed Eş Şara ile YPG'li Mazlum Abdi, Federatif Suriye için anlaştı.
Türk halkına adeta çekirdek çıtlatır gibi, yüzleri kızarmadan yalan söyleyenler: “YePeGe silah bıraktı” yalanını söyledi.
Oysa, YPG silah bırakmıyor, HTŞ ile 'entegre' oluyor.
“Entegre” olmak demek, uyumlu çalışmak demek.
Tıpkı Barzani Kürdistanı ve Irak Merkezi Hükümeti arasındaki ilişkide olduğu gibi.
Bu gidişle;
Ankara zamanla YPG'yi terör listesinden çıkartacak.
Yalnız, Türk halkını sakinleştirmek ve ürkütmemek adına mümkünse YPG'nin ismini yine değiştirmesini istiyor.
Bunda da şaşılacak bir şey yok...
Biliyorsunuz ki ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas, 22 Temmuz 2017'de YPG'nin adını kendilerinin tavsiyesiyle “Suriye Demokratik Güçleri” yani SDG olarak değiştirdiğini itiraf etmişti.
Kim bilir, Türkiye belki SDG ismini de olduğu gibi kabullenir.
Peki bundan sonra ne olacak? Bizi ne bekliyor?
Nihai hedefi bilirseniz, sonucu da görebilirsiniz.
Yapılan plânı gören yarını da geleceği de okuyabilir.
Plân gereği, Suriye'nin tek parça kalması mümkün değil!
Biz, bu filmi Irak'ta da seyrettik ama toplum olarak çok unutkan olduğumuzdan, aynı senaryonun Suriye'de de tatbik edildiğini idrak edemedik.
Büyük bir çoğunluğun Türkiye'nin Irak ve Suriye'deki Kürdistan'ın devletleşmesine karşı çıktığına inanması, gülünecek şey doğrusu.
Yapılanlar bunun tam aksini gösteriyor.
Türk halkının artık şunu iyice idrak etmesi gerekiyor: Irak'taki Kürdistanı da, Suriye'deki Kürdistanı da Türkiye'ye kurduruyorlar. Ve hatta KURDURDULAR.
Aksini düşünmek, süreci okuyamamak, tarihi inkâr etmek, gözleri hakikate kapatmak, polyannacılık oynamak olur.
Bunu da ancak kör milliyetçiler, fanatik partizanlar ve “ak sakallıllar, kara kaşlılar” diye diye devlete ilah gibi tapanlar yapabilir.
Bugün artık Türkiye, dün, “oluşmasına asla izin vermem” dediği ve kırmızı çizgisi olduğunu açıkladığı Irak Kürdistanı'na yatırım yapıyor.
Irak Kürdistan'ının baş şehri Erbil, Türkiye'nin eliyle inşa edildi ve edilmeye devam ediliyor.
Erbil, Türk müteahhitlerin ve iş adamlarının en uğrak yeri.
Ancak, “Kürdistan, Türkiye'nin eliyle kuruluyor” dediysek, Amerika'nın ve İsrail'in olurunu da unutmamamız gerekiyor.
İşte tüm bu olanlar, Amerika, İsrail ve Türkiye'nin oluru ile oluyor.
Büyük Orta Doğu Projesi dedikleri zaten budur ve bu proje zaten yürürlüktedir ve bugüne dek büyük aşama kat etmiştir.
Esad rejimi düşerken İsrail'in de Türkiye kadar sevindiğini unutmayın.
Netanyahu, Esad'ı kendilerinin düşürdüğünü sözlü beyan etti.
Yani İsrail, Colani'nin Şam koltuğunda oturmasından çok memnun.
Şimdi Colani'den memnun olmadıklarını açıklamalarının sebebi, bu bahane ile Suriye'ye çökmektir.
Aslında Colani'nin gelişi, İsrail'in Şam'ın kenar mahallelerine kadar girişini sağladı.
Bölgenin en yüksek dağını, Hermon’u ele geçirdiler.
Suriye'nin altını üstüne getirmek için bir teröristin Şam koltuğuna oturmasına izin vermek kadar iyi bir fikir yok!
Colani size karşı diretti mi?
O zaman hemen onu tekrar terörist ilan edin ve ülkenizi korumak için Suriye'ye daha kapsamlı operasyon yapın.
Colani bunun için bulunmaz Hint kumaşı.
Zaten İsrail de eski bir IŞİD teröristinin Şam koltuğunda oturmasından dolayı, Şam'ın güneyinin tamamen silahtan arındırılmış bir bölge olması gerektiğini söyledi.
Böylece Dürzileri himayesi altına aldı.
Lazkiye ve Tartus'ta Colani yönetimine karşı çıkan isyan ve Colani yönetiminin o isyanı bastırma şekli, Suriye'de henüz en kötü hadiselerin zuhur etmediği anlamına geliyor olabilir.
Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve İsrail, çıkarlarına ters bir hamlede bulunursa Colani'yi tekrar şeytan ilân edip, siyaset arenasından uzaklaştırabilirler.
Yalnız bu sefer, Türkiye, Colani'yi himaye eden bir ülke olarak da damgalanabilir.
Zaten bu yüzdendir ki Türkiye'ye YePeGe ile de anlaşmaktan başka çare sunmuyorlar.
YPG, Amerika'nın tam güdümünde olan bir ordu.
HTŞ de şimdilik Amerika'nın sözünden çıkmıyor.
Ve Amerika, Türkiye'nin bir an önce YPG ile barışmasını istiyor.
Çünkü sırada İran var ve Türkiye’nin gücünü Amerika ve City of London adına İran'a karşı yoğunlaştırması bekleniyor ve isteniyor.
Bu arada, City of London ve Trump Amerikası her konuda anlaşmazlık içinde değiller.
İran konusunda ortak hareket ediyorlar. Ve her iki güç de İran'da rejim değişikliğinin zamanının geldiğini düşünüyor.
Bu aşamada Türkiye'nin yapabileceği çok bir şey yok.
Şimdiye kadar uyduğu gibi şimdiden sonra da Büyük Ortadoğu Projesine uymak zorunda.
Söyledikleri tek şey var:
- Türkiye, federasyonuna hazır olmalı!
.
Erkan Trükten, dikGAZETE.com
-13. Cumhurbaşkanı Aday Adayı, Tarih Felsefecisi, Hak Birliği Hareketi “HakBirHar” Genel Başkanı-
.