?>

Türkiye, Arktik yarışına katılacak mı?

İlber Vasfi Sel

2 yıl önce

ST. PETERSBURG 

Kuzey Kutbu, dünyanın en çetin ve yaşanmaz bölgelerden biri olarak kabul edilir. Bununla birlikte, bu bölgenin devasa doğal kaynak rezervleriyle birlikte ulaşım ve lojistik potansiyeli; sadece Arktik ülkeleri, yani Rusya, Kanada, ABD, Norveç, Danimarka için değil, aynı zamanda coğrafi olarak bu bölgeden uzak ülkeler için de büyük ilgi görüyor.

Bugün, başta Çin olmak üzere BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü ülkeleri, Kuzey Kutbu'nda Rusya ile işbirliğine büyük ilgi gösteriyor.

Kuzey Kutbu İpek Yolu çerçevesinde bölgede ortak çalışma anlaşması, Rusya Federasyonu ile Çin arasında halihazırda işliyor.

Bugün Moskova, Çin ile birlikte Kuzey Kutbu projelerine on milyarlarca dolar yatırım yapıyor. 

Örneğin, Arktik Okyanusu’nda bulunan Yamal LNG ve Arktik LNG-1 projelerinden sıvılaştırılmış doğal gaz sevkiyatı yapılıyor. Bir başka büyük proje ayağı olan Arktik LNG-2'nin altyapısını inşa etme çalışmaları bütün hızıyla devam ediyor. 

Bölgedeki petrol ve gaz projeleri, Rusya'nın ekonomik programının sadece küçük bir bölümünü oluşturuyor.

Kuzey Kutbu yönü ise Rusya'nın ulusal denizcilik politikasının ana önceliklerinden biridir. 

Rusya, geçtiğimiz on yıl boyunca, Kuzey Kutbu'nda aktif olarak liman terminalleri inşa etti. Demiryolu hatları döşedi. Bu bölgeye özel, dünyada eşi benzeri olmayan nükleer bir filo dahil olmak üzere, birçok gemi inşa ettiler.

Uzmanlara göre sadece 2024 yılına kadar Kuzey Denizi Rotası'na yapılacak yatırımlar, 4.6 Milyar Doları Rus bütçesinden olmak üzere toplamda 12 Milyar Doları bulacak.

Dünyanın her yerinden özel yatırımları çekmek, açıkça devletlerin ve iş dünyasının çıkarınadır. Şu an kritik soru: “Bu fırsattan yararlanmak için kimin zamanı olacak?”

Çin, an itibariyle lojistik projelerinin ABD tarafından yapay olarak engellenmesiyle uğraşıyor. 

Kuzey ulaşım koridorlarının önemi, Çin için daha da artacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Ülkemiz Türkiye de Kuzey Kutbu'nun ekonomik potansiyeliyle ilgileniyor. Bu bölgedeki Kuzey Kutbu'nun kalkınmasına yönelik Rus projeleri, Türkiye için gezegenin kuzeyindeki ekonomiye açılan en karlı pencere haline gelebilir.

Bu alandaki Türk – Rus işbirliğinin ana alanlarından biri de elbette Türkiye'nin ileri düzeyde yetkinliğe sahip olduğu gemi yapımıdır.

Bir yıl önce Türk şirketi “Sefine Tersanesi”, Icebreaker-7 sınıfı buz kırıcı gemilerin inşası için müteahhit olarak seçildi. Ayrıca, Türk “Kuzey Star” şirketi, nükleer buz kırıcıların onarımına yönelik yüzer iskele inşası için Rus “Atomflot” şirketinden bir sipariş aldı. 

Türk firmaları, Rus müşterilerine fiyat ve vade açısından en uygun şartları sundu.

Ancak Kuzey Kutbu'ndaki gerçekleşebilecek asıl  girişimler ve reel varlıklar açısından, Türkiye'nin elinde hiçbir şey yok.

Ankara, bu tür çıkarların varlığını sözlü olarak belirtmiş olmasına rağmen; Rusların Arktik projelerine yatırım yapma fırsatını henüz kullanmadı.

Bazı büyük endüstriyel iş alanları, taraflar arasında yatırım işbirliği için umut verici alanlar olarak adlandırılabilir. 

Bunlardan ilki, Türk şirketlerinin geleneksel açıdan tüm dünyada kendini gösterdiği inşaat sektörü olabilir. 

Örneğin: Rusya’nın Primorskiy Krayında bulunan “Zvezda” gemi inşa kompleksi, ortak bir proje olarak uygulanabilir. 2022 yılı itibariyle tesisin sipariş defterinde, 100 kalemi aşkın bir sürü konu var.

Türkiye’nin deneyimi ve ekonomik çıkarları göz önüne alındığında, Zvezda Projesi, Kuzey Kutbu’nda Türk iş dünyası için pilot yatırım alanlarından biri olabilir.

Ek olarak, Rusya'nın Kuzeydoğu bölgeleri, çeşitli türlerde büyük kereste rezervlerine sahip

Türk kereste şirketleri, bugünlerde siparişlerin büyük bir bölümünü yapan Çinli meslektaşlarını pekala egale edebilir.

Son olarak; Türkiye, turizm sektöründeki benzersiz deneyimini, Rusya’da turizm ve rekreasyon bölgelerinin geliştirilmesinde kullanabilir. 

Rusya, son yıllarda ülkesindeki turizm sektörünü geliştirmeye yönelik projeler gerçekleştiriyor. 

Rusya, bugünlerde uzak doğusu için yetkin işletmeciler ve yatırımcılar arıyor. Bu konu da değerlendirilebilir.

Ancak en nihayetinde Ankara'nın bu fırsatları kaçırmaması önemli.

Rusya’nın Arktik’teki yatırım pazarının çok büyük bir payı Çin ve diğer Asya ülkeleri tarafından işgal edilmektedir. 

Öncelikle Türk şirketleri, Kuzey Kutbu'nun ekonomik potansiyelini fark ederken; kendilerini Rusya pazarında ilgili bir oyuncu olarak ilan etmelidir. 

Türkiye'nin Asya'daki ekonomik forumlarda, fuarlarda ve diğer birçok platformda yetersiz temsil edildiğini defalarca yazdık. 

Örneğin ülkemizin resmi heyeti, bu yıl da Eylül ayında Rusya'nın Vladivostok şehrinde Doğu Ekonomik Forumu'na katılmadı. 

Şu sıralar Batılı ​​firmalar, Rusya'dan ayrılırken Türkiye, bu pazardan pay almak için her türlü fırsata sahip.

.

İlber Vasfi Sel, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI