TÜRK MİLLETİ’NİN DÜŞMANLARI
Bir Millet, devlet ya da insan Türk Milleti’ne neden düşmandır?
1. Türk Milleti İslâm ile şereflendikten sonra, tam bir mücahit olmuştur. Halife olmuştur. İslâm Dünyası’nın kollayıcısı ve öncüsü olmuştur. Dolayısı ile Türk Milleti’ne dini İslâm’dan dolayı düşmandır.
2. Tarihin en köklü milletlerinden biridir Türkler. Napolyon diyor ya “Tarihten Türk’ü çıkart, yazacak bir şey kalmaz.” Türk Milleti’ne tarihi bağları ve icraatlarından dolayı düşmandır. Kuyruk acısı ve kin vardır içinde tuttuğu.
3. Dünyanın merkezindedir Türk Milleti’nin kurduğu devletler. Türklerin VATAN edindiği topraklarda gözü vardır. Bunun için Türk Milleti’ne düşmandır.
4. Türk Milleti’nin mazisine bakıp, gelecekte yine büyük güç olmasından çekinir. Gelecekteki menfaatlerine engel olacağını düşünür Türk Milleti’nin. Bunun için Türk Milleti’nin geleceğine düşmanlık eder. Sinsi planlarla zayıflatmaya çalışır.
5. Türk Milleti, dinine, töresine bağlı, Millî Mefkûresi ve hedefleri olan bir millettir. Eğer dost değilse Türk Milleti’nin dinamizminden korkar düşmanlık yapar.
Yukarıdaki maddeler çoğaltılabilir.
Özetle, Müslüman Türk Milleti’ne düşmanlıkların ana nedenleri; dinine, tarihine, medeniyetine, gelecek tasavvuruna düşmanlık diyebiliriz.
Milletimizin dış düşmanları ortadadır. Bu Türk Irkçılarının söylediği gibi Arap, Fars, Ermeni, Rum sözde dincilerin söylediği gibi Siyonizm ya da İsrail muamması, Kemalist yobazların söylediği gibi İslâm Dini değildir. Milletimize ve İslâm Dünyası’na son 200 yılda en büyük kötülüğü başta İNGİLTERE devamında ABD, FRANSA yapmışlardır. Elbette Rusya, Almanya ve İtalya da var. Bunlar ikinci sıradadır.
Şimdi soruyorum. Övündüğümüz Osmanlı başta olmak üzere Babür ve Kaçar Devletlerimiz dahil kim yıktı? İngiltere. Halen PKK, DEAŞ, FETÖ ne kötülük varsa kim destekliyor? ABD, İngiltere, Fransa, Almanya vd. İsrail hançerini bağrımıza kim soktu? İngiltere, ABD…
Peki hiç meydanlarda “Kahrolsun İngiltere” sloganı duyuyor musunuz? Kraliçe’nin cenazesi ve bayrak indiren İslâm Ülkeleri kimler? Bakınız…
1100 yıldır kiminle ve ne için savaşıyor Müslüman Türk Orduları? Haçlı Barbarlarıyla değil mi? Peki, Haçlı Türk’e neden düşman? Dininden ve medeniyet tasavvurundan dolayı, Bölgenin tüm Müslüman Miletlerine Vatan yaptığı topraklardan dolayı değil mi?
Dış Düşmanları anlayabiliyorum.
İç Düşmanları anlayamıyorum.
Müslüman kimliği ile Türk Milleti’ne düşmanlık yapanları anlayamıyorum.
Türk Milleti’nin dış düşmanlarının güdümüne girip, Aziz Milletimize düşmanlık yapanları anlayamıyorum.
Üzülerek ifâde ediyorum ülkemizin dinamik guruplarının içinde barındırdığı hainler var. Özellikle sosyal medyada bakıyorum, İslâmcı! gruplar içinde sözde İslâm Kardeşliği kisvesi ile bölücülük yapanlar, CHP başta olmak üzere çağdaşlık Atatürkçülük kisveli grupların içinde bölücülük ve İslâm Düşmanlığı yapanlar, Milliyetçi grupların içinde Türkçülük kisvesi altında ırkçılık yaparak bölücülük ve İslâm Düşmanlığı yapanlar…
Gördüğünüz üzere, Türk Milleti’nin ezeli düşmanlarına alet olmuş, soysuz, münafık, işbirlikçi kişiler her yerde varlar. O zaman biz görünen kamplaşmanın dışında taraflar oluşturmalıyız.
1. Millî Unsurlar
2. Gayri-Millî Unsurlar, İşbirlikçiler…
Bir sosyal grupta sözde dindar pozlarda iffetsiz adam “Türkler, Kürtlere, Ermenilere zulüm yaptı.” yazıyor. Bir Allah’ın kulu cevap vermiyor. Neden? Çünkü cevap verenlere de “Kemalist!” yakıştırması yapıyor bu şahıslar… Kısaca İslâmcı! pozlardaki hâin güruh içinde “TÜRK” dersen Kemalist ve Irkçısın. Tabii burada gerçek dindarları kastetmiyorum. Maksat ne peki? Türk Milleti’ni pasifleştirmek, ferasetsizleştirmek, muharipliğini bitirmek…
Başka bir sosyal gurupta Türkçü! pozlarda Yüce Dinimizin fıkıh ve ahkâmına Arapçılık deyip, saldırıyor. Yine cevap yok. Neden burada da cevap verirseniz Türk Düşmanısınız. Atatürkçü, çağdaş, seküler pozlardaki guruplarda da benzerleri yapılıyor… Maksat ne Türk Milleti’nin dini ile İslâm Dünyası ile gönül bağlarını zayıflatmak.
Şimdi bu soysuzlarının alayına birden haykırıyorum. Bu işleri bilerek yapıyorsanız Hainsiniz. Bilmeyerek yapıyorsanız Milletimizin ve Müslümanların düşmanlarına köpeklik yapıyorsunuz. Ahmak ve aptalsınız.
AZİZ MİLLETİM…
İki büyük mirasın var. Birincisi Müslümanların öncüsü ve kollayıcısı oldun. Buna devam etmen gerekiyor. Zaten bu Rabb’imizin emri tüm Müslümanlara… Kardeşlikle emrolundun. Bunu korumak ve yüceltmek zorundasın. Ecdadımız bu mefkûreye “İ’lày-ı Kelimetullah” demiş. İkinci büyük miras, Türk Milleti’nin dinine bakmaksızın önderi durumundasın. Dün seninle savaşan Hıristiyan Türkler de sana sokuluyor. Bunları itemezsin. Sana Peygamberimiz SAV’in, tebliğdeki sülalesi ve Mekke’den başlayan metodolojisini ve en büyük düşmanı Ebu Süfyan’a karşı Mekke’nin fethinde tutunduğu tavrı hatırlatırım.
Gülümüz SAV.’in “Müellefe-i kulûb, kalpleri kazanılmak, İslâm'a ısındırılmak veya kötülüklerinden emin olunmak istenen yahut Müslümanlara faydalı olacakları umulan kişiler.” Uygulamasındaki önceliğini hatırlatırım.
AZİZ MİLLETİM.
“Türk müsün, Müslüman mısın?” sorusu aptallara kurulmuş bir tuzaktır. İslâm evrensel, üst kimlik ve ilâhidir. Türk, yerli, beşeri ve dünyevidir. Bu ikisinin karşılaştırılacağı bir alan ya da düzlem mi var? Bu hain ve maksatlı soruya 150 yıldır aptalca cevap arandı değil mi?
Ömer Seyfettin 100 yıl önce diyor ki; “İslâmcılık kisvesi altında Türk Düşmanlığı yapanlardan, Türkçülük kisvesi altında İslâm Düşmanlığı yapanlardan nefret ediyorum.” 100 yıl sonra insanlar Hoca Ahmed Yesevi Atamızın şu sözünü din düşmanlığı yapmak maksadıyla yazıyor. “Türklük kader, Din (İslâm) seçim.” Çok doğru. Sen bundan İslâm’a mesafe koymayı nasıl çıkartıyorsun aptal, cahil. Bunu söyleyen adam Türk Milleti’nin ilk hocalarından İslâm Âlimlerinden biri. Türk, Arap, İngiliz olmayı biz seçmedik, Rabb’im öyle buyurdu. Değiştirebilir misin? Hayır!.. Dinimizi biz seçtik. İmân ettik ve uyduk.
Babaanneciğimin duası ile;
“Rabb’imiz bizi imândan, Kuran’dan ayırmasın.”
AZİZ MİLLETİM.
Sizi İslâm Davası ile yoğrulmuş, yiğit insanların sözleri ile başbaşa bırakıyorum. Lütfen okurken düşününüz…
Seyid Ahmed ARVASİ
(Nesep olarak Seyyid yani Arap, sosyolojik olarak Kürt,-Ağrı Doğubeyazıt’ta doğdu, ana dili Kürtçe, “Türk İslâm Ülküsü” gibi çok değerli bir kitap yazdı, Türk Milliyetçisi)
“Kesin olarak iman etmişimdir ki, MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİ ve onun devleti güçlüyse, İslam dünyası da güçlüdür.”
İslâmiyet, hiçbir ırkın, kavmin, zümrenin, partinin, ailenin ve şahsın inhisarında değildir. O, Allah’ın dinidir. Türk Devleti’ni yıkmak ve Türk Milleti’ni parçalamak isteyen bölücüler yalnız Türklüğe değil, İslam’a da ihanet etmektedirler.
Dinimizin ve milliyetimizin düşmanları, din ve milliyet gibi iki mukaddes varlığımızı birbirine düşman göstermek oyunundan kolay kolay vazgeçeceğe benzemiyor. İtikat ve ibadete bid’at katan, İslamiyet’i kendi dar idraklerine göre tamamlamaya kalkan beyinsizler, kendilerine ne ad verirlerse versinler, asla İslam’a hizmet etmemektedirler.
Benim milliyetçilik anlayışımda asla ırkçılığa, bölgeciliğe ve dar kavmiyet şuuruna yer yoktur.
İslam Dünyasını esir almak isteyen şer kuvvetlerin ilk hedefi Türk Devleti ve Türk Milleti olmuştur.
Milliyetçilik, bir milletin kendini ekonomik, kültürel, sosyal, politik yönden güçlendirmesi ve başka millet ve gruplara sömürtmeme çabasıdır. Bu bakımdan milliyetçilik meşru bir hak ve şuurdur.
Vatanımız ve milletimiz dört bir yandan ayrı renk ve biçimde gelişen kültür emperyalizmine maruz kalmaktadır. Kapitalist ve komünist oyunlara ilaveten Arap ve Fars kültürünün ülkemizdeki tahribatı çok büyük olmaktadır.
Çok defa beynelminelci sloganlara yapışarak vatan çocuklarını kendi öz tarihlerine milli ve mukaddes kültür ve medeniyetlerine, milli ülkülerine yabancılaştırmaya; dinlerine, dillerine, bayrağına ve tarihine düşman etmeye çalışıyorlar.
Hayretle gördüm ki bu ülkede Türk kelimesinden ürkenler var. Yine hayretle gördüm ki bu ülkede İslam kelimesinden ürkenler var. Ve yine ürpererek gördüm ki, bu ülkede Türk ve İslam kelimelerinin yan yana gelmesinden dehşete kapılan kişi ve çevreler var.
Bir Doğu Anadolu çocuğu olarak, doğduğum ve büyüdüğüm bölge etrafında döndürülmek istenen hain niyetlere, kahpe tertiplere karşı elbette kayıtsız kalamazdım. Beni yakından tanıyanlar, bütün hayatımı ve çalışmalarımı Türk-İslam Ülküsü’ne vakfettiğimi elbette bilirler.
Tarihine, kültürüne, bayrağına, devletine ve milletine yabancılaşmış nesiller ve kadrolar teşekkül etmişse, bizi biz yapan milli ve mukaddes değerlerimize alanen tecavüz edilebiliyorsa, devletin ve milletin bütünlüğüne yönelen eylemler pervasızlaşmışsa, bunları sadece sosyal değişmelerin doğal sonuçları olarak yorumlamak mümkün değildir.
Ben İslam iman ve ahlakına göre yaşamayı en büyük saadet bilen, Türk Milleti’ni iki cihanda aziz ve mesut görmek isteyen ve böylece İslam'ı gaye edinen Türk milliyetçiliği şuuruna sahibim. Benim milliyetçilik anlayışımda asla ırkçılığa, bölgeciliğe ve dar kavmiyet şuuruna yer yoktur. İster azınlıktan gelsin ister çoğunluktan gelsin her türlü ırkçılığa karşıyım. Bunun yanında Şanlı Peygamberimiz'in 'kişi kavmini sevmekle suçlandırılamaz. Kavminin efendisi kavmine hizmet edendir. Vatan sevgisi imandandır.' tarzında ortaya koydukları yüce prensiplere de bağlıyım.
Aliya İZZETBEGOVİÇ
“Bir kelimeyi hiç aklınızdan çıkarmayın: Devlet. Devletin ne kadar önemli olduğunu hepimiz idrak etmeliyiz. Devletsiz bir millet boşluğa düşer, rüzgârda savrulup gider.”
“Sloganımız şu: Kendinden olanı sev, ötekine saygı göster.”
İslâm korkakların değil cesur ve atılgan Müslümanların omuzlarında yükselecektir.
İslam en iyi ama biz, en iyiler değiliz.
Karanlığa alışmış olan köstebekler, ışığa müsamaha gösteremezler.
Din hurafeleri yok etmezse, hurafeler dini yok eder.
Hayatı sadece din ve dua ile değil, aynı zamanda çalışma ve bilimle tanzim etmek gerektiğine inanan kimse İslam'a aittir..
Din ahlaktır; onu hayata geçirmek ise terbiyedir.
İmanınıza, bayrağınıza ve devletinize sımsıkı sarılın.
Olduğunuz gibi kalın. Dininizi, milliyetinizi koruyun. Kimliğinizi kaybetmenin bedeli köleliktir.
Onların gözünde biz Doğulu atalarımızla birlikte, Asyalı bir tür olarak, yarı-vahşi insanlarız. Pekâlâ, öyle olsak bile ne değişir? Avrupa’nın medeni bir biçimde davranmalarını beklediği Avrupa kökenli halklar, savunmasız insanları öldürdüler, camileri ve köprüleri tahrip ettiler. Biz bunu yapmadık. Bu nedenle, yurtdışına gittiğimde büyük bir gurur duyuyorum. Öncelikle, olağanüstü bir cesaret ve direniş gösteren, ikinci olarak da sıkıntılarımızın dehşetiyle yüzleştiğinde bile onuruna gölge düşürmeyen bir halka mensup olduğum için gururlanıyorum.
Tabuta konmuş olsa da toprağa gömülmediği sürece Türkler tek güvencemizdir.
Cahar DUDAYEV
Bugün ise, Türkiye’yi yönetenler o yüce değerlerden çok uzaklar. Halbuki Türk Milleti, maddi ve manevi değerlerine bağlı olduğu sürece yücelmiş ve yükselmiştir. Ve dünya tarihinin akışına yön vermişlerdir. O yüce değerlerden ayrıldıkça küçülmüşler ve sıkıntılara düşmüşlerdir. Unutulmasın ki, Türkiye hem Türk Dünyasının hem de İslâm Aleminin ümit ışığıdır. Bu ışığın sönmesi hem İslâm Alemi’nin hem de Türk Dünyasının karanlığa gömülmesi demektir".
“Ancak ne yazık ki, bazı İslâm Ülkeleri, emperyalist güçlerin oyununa gelerek Türklere ihanet etmişlerdir. Türklere ihanet ederek arkadan vuranlar belasını bulmuştur. Bugün bazı İslâm Ülkelerindeki çıkmazlar ve sıkıntılar, bu tarihi hatanın bedelidir.”
“Şimdi gururla söylemek istiyorum ki, Çeçenler tarih boyunca Türklere bağlı kalmışlar ve tarihin hiçbir döneminde ihanet etmemişlerdir.”
“Tarih boyunca İslâm Alemi Türklerden faydalanmıştır. Türkler güçlü oldukça İslâm Alemi rahat ve huzur içinde olmuştur; zayıfladıkça, İslâm Alemi ezilmiş ve horlanmıştır. Türkler İslâm'ın koruyucu gücü olmuşlardır.”
“Türkiye hem Türk Dünyasının, hem de İslâm Aleminin ümit ışığıdır. Bu ışığın sönmesi hem İslâm Aleminin, hem de Türk Dünyasının karanlığa gömülmesi demektir.”
“Türkleri çok seviyorum. Tarih boyunca kahramanlıklarıyla, cesaret ve atılganlıklarıyla kendilerini kabul ettirmişlerdir. Milli ve manevi değerlerine bağlıdırlar. Dostluklarına güvenilir, düşmanlıklarından korkulur.”
SAİD-İ NURSÎ
“Ey Türk kardeş! Bilhâssa sen dikkat et! Senin milliyetin İslâmiyetle imtizaç etmiş (kaynaşmış). Ondan kabil-i tefrik (ayrılması kabul edilebilir) değil. Tefrik etsen, mahvsın! Bütün senin mazideki mefahirin (iftihar ettiklerin), İslâmiyet defterine geçmiş. Bu mefahir, zemin yüzünde hiçbir kuvvetle silinmediği halde, sen şeytanların vesveseleriyle, desiseleriyle o mefahiri kalbinden silme!”
“Şarkın en cesur ve kuvvetli ve kesretli kavmi ve İslâmiyet'in en kahraman ordusu olan Türk milleti... Bu cümleden Türklerin 4 hususiyeti ortaya çıkıyor:
- Şarkın (Doğu'nun) en cesuru.
- En kuvvetlisi.
- En kesretlisi (çok olanı).
- İslâmiyet'in en kahraman ordusu.
“Türk milleti Kur'ân'ın bayraktarı ve sena-i Kur'aniyeye mazhar olduğu...” Bu cümleden Türklerin üç hususiyeti göze çarpıyor.
- Bu vatanın ehl-i imanı,
- Kur'ân'ın bayraktarı,
- Senâ-i Kur'âniyeye mazhariyet.
“...asil Türk milleti...”
“Dindar, cengâver Türk milleti ve imanlı, cesur Türk gençliği korkmaz.” Burada da Türklerin beş vasfı belirtilmiştir.
- Asil,
- Dindar,
- Cengâver,
- İmanlı,
- Cesur.
Muhsin YAZICIOĞLU
“Türk, Anadolu'da bin yıldır hükümran olan ve İslamiyet ile bir araya, aynı hedefe yönelen büyük bir milletin adıdır.
Fatih, Selahaddin Eyyubi, Sokullu, Mimar Sinan, Mevlana, Mehmet Akif bu coğrafyaya İslamiyet'i nakşetmiş Türk ulularıdır.
Milletimizle, bin yıldır İslamiyet'in şerefiyle şereflendiği, İslam sancağını zirvelere diktikleri için iftihar ediyoruz. Bu tarihin ve kader birliğinin bu topraklardan yükselecek yeni bir hamleye sağlam bir başlangıç teşkil ettiğine inanıyoruz.”
Ömer Seyfettin
“Geçme namerd köprüsünden, ko apartsın su seni! Korkma düşmandan, ki ateş olsa yandırmaz seni! Müstakim ol, Hazreti Allah utandırmaz seni!”
“Bu millet âlim değildir ama ariftir. Bu irfanı sayesinde pek çok şeyi okumuşlardan daha iyi sezer, fark eder ve bilir.”
“Ve bu memlekette kendisi gibi tarihinin büyüklüğünü, mazisinin şerefini, dedelerinin şanını bilmeyen, inkar eden, milliyetinden utanan ne kadar Avrupalılaşmış renksiz vardı?”
“Türkçe konuşan bütün Müslümanlar Türk'tür.”
“Yay gibi eğri olsam elde tutarlar beni! Ok gibi doğru olsam, yabana atarlar beni!”
Aziz SANCAR
TÜRKLERLE İLGİLİ DÜNYA’DAN FARKLI KİŞİLERİN MÜLAHAZALARI
“Türklerin soyu ile alâkalı şunları söyleyebilir: "Türklerin soyu Tevrat'ın naklettiği ve İbn-i Haldun'un da kabul ettiğine göre Hz. Nuh (as)'un oğlu Yafes'ten gelir. Yafes'in büyük oğlunun adı ise Türk'tür.”
“Türk, Heredot'tan, Tevrat'tan çok eski yüzyılların tanıdığı bir ulustur. Sadelik içinde görkemi, sükunet içinde ihtişamı, tahakküm kabul etmeyen bir yüreklilik, alabildiğine geniş bir fetih aşkı, sonsuz bir teşebbüs kabiliyeti, bölgelere uymaktan çok bölgeleri kendine uydurma zevki ve alışkanlığı Türk milletinin asırlar dolduran tarihinde açıkça görülür.” Büyük Tarihçi HAMMER
*
“Haydi beni bir daha tutuklayın İngilizler! Ama görüldü ki tutuklama ve öldürmeyle iş bitmiyor! İşte Türkler, kendi cenaze merasimi için hazırlanan tabutlarını, sahiplerinin başlarına geçirdiler!” GANDİ (1922 - Türk Kurtuluş Savaşı'nın Türklerin zaferiyle bitmesi üzerine.)
*
“İnsanları yücelten iki büyük meziyet vardır: Erkeğin cesur kadının namuslu olması. Bu iki meziyetin yanında hem erkeği hem kadını şereflendiren bir meziyet vardır. İcabında tereddütsüz canını feda edebilecek kadar vatanına bağlı olmak. İşte Türkler bu meziyetlere ve fazilete sahip kahramanlardır. Bundan dolayıdır ki Türkler öldürülebilir, lakin mağlup edilemezler.”
“Bana Türklerden kurulu bir ordu verin dünyayı rehin alayım.” Napoléon BONAPARTE
*
“Kılıcı eşsiz bir maharetle kullanan Türk eli, mağlup ettiği insanların yarasını sarmakta da bir o kadar ustadır.” Lord BYRON
*
“Türkler pek farkında değil ama Avrupalılar şu gerçeğin farkındadır. Tarihten Türkler çıkarılırsa ortada tarih diye bir şey kalmaz.” Fritz NEUMARK
*
“Türklerin yalnız sonsuz bir cesareti değil, iradeleri sersemleştiren bir sihirbaz zekası vardır. İşte Türk, bu zekasıyla zafer kazanır, uygarlıklar yaratır ve insanlık dünyasında en şerefli hizmeti başarır. Zaten Avrupa'nın yarısını yüzyıllarca boyunduruk altına almak başka türlü mümkün olamazdı. ÇARNAYEV (Rus komutan)
*
“Silahlı milletin en canlı örneği Türklerdir. Bu diyar köylüsünün orak, katibinin kalem ve hatta kadınlarının etek tutuşunda silaha sarılmış bir pençe kıvraklığı vardır. Türk ata biner gibi oturur, keşfe yollanan asker gibi uyanık yürür.” MOLTKE
*
“Dünyada, Türklerden başka hiçbir ordu bu kadar süre ayakta duramaz. Türklerden başka dini ve vatanı uğruna canını vermeye hazır asker yoktur.” HAMİLTON
*
“Türk'ü anlamamak için tarihe göz yummak gerekir. Haksız saldırılar ve adi iftiralar önünde Türk'ün vakur kalışı, kuşku yok ki körlerin gerçeği, eşyayı anlamadıklarını düşündüklerinden ve körlere acıdıklarındandır. Bu soylu davranış o adi iftiralara ne açık bir cevap oluyor.” Pierre LOTİ
*
“Türk'ün ahlaki seciyesi çocukluğunda aldığı iyilik telkinleriyle değil çevrelerinde fenalık -kötülük- görmemek suretiyle oluşur.” Thomas THORSTEN
Dedem Korkut Ata’nın Duası ile yeni çağlara “BİSMİLLAH” diyelim her gün…
“Kara ölüm geldiğinde geçit versin,
Ölüm vakti geldiğinde imandan ayırmasın.
Sağlık ile sağ-için devletlin Hak arursın.
Ol öğdüğüm yüce Tanrı dost olup yardım etsin.
Yom vereyim (saadet dileyeyim) hanım
Yerli kara dağların yıkılmasın.
Karadağa vardığında aşıt versin.
Gölgelice kaba ağacın kesilmesin.
Devletlü kaba ağacın kesilmesin.
Kamın akan görklü suyun kurumasın.
Kanlu kanlu sulardan geçit versin.
Kanatlarının ucu kırılmasın.
Çapariken (seğirtirken) ak-boz atın büdürmesün (sürçmesin).
Çalışında kara polat öz kılıcın kertilmesin (çentilmesin).
Dürtüşürken ala gönderin (mızrağın) ufanmasın.
Ak pürçekli anan yeri cennet olsun.
Ak sakallı baban yeri uçmak (cennet) olsun.
Oğul ile karındaşın ayırmasın.
Hakkın yandırdığı çırağın (ışığın) yanadursun.
Kaadir Tanrı seni namerde muhtaç etmesin,
Amin diyenler dizar (Allah’ın yüzünü) görsün.
Ak alnında beş kelime dua kıldık, kabul olsun.
Allah'ın verdiği umudun kırılmasın, yığışdırsın.
Dürüştürsün günahınızı adı görklü Muhammed Mustafa yüzü suyuna bağışlasın.
Ulu Tanrı ölmüşlerinize rahmet kılsın.
Yiğitlerin Aslanı Hz. Ali'nin elinden Cennette kevser içmeyi nasip etsin.”
Rabb’im yâr ve yardımcımız olsun.
.
Emekli Yarbay Halil MERT, dikGAZETE.com
-Strateji ve Yönetim Uzmanı-