?>

Trump, ABD’yi kendi yörüngesine çekecek!

Erhan Kuadzba

8 saat önce

Trump, ABD’yi kendi yörüngesine çekecek

MOSKOVA

Aslında yakın tarihe baktığımızda ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki rekabet küresel boyuta taşınmış, ABD, NATO eliyle kendi müttefiklerini oluşturmuştu. Aslında bu ABD’nin kendi sınırlarının dışına çıkmak için büyük bir projeydi. Afrika, Orta Doğu, Pasifik, Avrupa

Kısacası dünyanın hemen hemen her bölgesinde ABD’nin ayak seslerini duyuyorduk. Sovyetler Birliği ise kendi müttefiklerini katılımcıları üzerinden oluşturuyor, ideolojik katılım müttefiklik için şart oluyordu. Zaten Sovyetler Birliği’ni zayıflatan en büyük unsur da ideolojik katılım üzerine beklentilerdi. Kaldı ki Afganistan’ın kültürel olarak Sovyetler Birliği için çok uyumsuzdu ki zaten Sovyetler Birliği, Afganistan bataklığından çıkamadı.

Ancak Orta Doğu’ya baktığımızda özellikle Libya, Mısır, Suriye ve Irak gibi devletlerde ideolojiden bağımsız olarak Sovyetler Birliği ve devamında Rusya Federasyonu ile müttefiklik ilişkileri kuruldu. İran da bugün bunun devamı gibi görülüyor. Ancak bu kez merkezi hükümetlere karşı halk kışkırtmaları devreye girmiş ve Rusya’nın müttefiki olan her ülkede “Renkli devrimler” veya sözde “Özgürlük Hareketleri” diye uydurma akımlar başladı. Suriye Arap Devleti’ni yöneten Bass iktidarı da son olarak bu hareketlere boyun eğdi.

Burada Rusya’nın mağlubiyetinden söz etmek imkansız. Geçmişe bakarsak Irak’ta dahi Rusya’nın müttefikliğine özel önem gösteriliyor. Libya, Mısır veya İran’da da Rusya’nın müttefikliği hala büyük oranda önemseniyor ise burada Rusya’nın mağlubiyetinden bahsedemeyiz.

Rusya hemen hemen tüm bölgelerde denge unsuru olmak için var olmuş ve çıkarları doğrultusunda siyasi, askeri ve ekonomik adımlar atmıştır. Bu adımların tümü uluslararası hukuka uygun şekilde atılmıştı. Bu nedenle batılı ülkeler dahil olmak üzere Rusya’nın dünyanın tüm bölgelerdeki hareketlerine itiraz ettiğini duyamayız.

Ancak Rusya olmasaydı bu bölgelerde kırılganlık daha sert olacak belki de ABD’nin ayak bastığı her bölgede aşiretler, kabileler arasında bile çatışmaları görebilecektik.

ABD’nin ayak bastığı her bölgede bir ABD nefretinden söz edebiliyoruz.

Gelecek için konuşmak gerekirse, ABD’nin yeni başkanı seçilen Donald Trump, bunu en açık şekilde görmüş olacak ki bugün kendine dönük politikasını dikta etmeye başladı.

ABD, Rusya ile mücadele etmekten dolayı milyarlarca dolar kayba ve büyük bir imaj kaybına uğradı. Rusya için yine de çatışma bölgelerinde nefretten çok müttefiklik ilişkileri konuşuluyorsa ABD için de bir o kadar da nefret sözcükleri duyuluyor.

Donald Trump, kendi ekseninde yeni politik adımlar atmaya başladı. Kanada’nın ABD’ye entegrasyonu, Panama Kanalı’nın ABD’ye bağlanması, Grönland’ın ABD’nin kontrolüne geçmesi ve Meksika Körfezi planı. Tümü Amerika kıtası çevresinde oluşan planlar.

ABD artık Orta Doğu ve Pasifik’te daha fazla güç kaybına uğramak istemiyor. Trump, bu projenin önemli bir figürü olabilir. Örneğin; Çin ile Orta Asya, Pasifik ve Afrika’da ticaret yolları üzerinde başlayan çekişmeyi ABD götüremez hale geldi. Avrasya’da, Rusya’nın yeni ticaret yolları projeleri ABD’nin gardını düşürdü. En azından Trump, dibindeki ticaret yollarında kontrolü sağlama amacında. Panama Kanalı, Grönland, Kanada ve Meksika Körfezi hamleleri de bunun sonucu.

Şimdi büyük güçler kendi eksininde hakimiyet kurma telaşına dönebilir. Yani süper güçler atak pozisyondan, defansa evrilme durumuna geçiyor.

Peki bu politikaların gelecekteki yansımaları nasıl olur?

ABD kesinlikle Trump yönetiminde Kiev rejimini desteklemeyecek. Barış yoluyla çatışmanın sona ermesi için tüm çabasını gösterecek. Çünkü her katil olay mahalline geri döner. ABD arkasında kötü bir iz bırakmamalı. Elbette Joe Biden döneminde ortaya çıkan kimyasal laboratuvarlardan bahsediyoruz. ABD, Avrupa’da yeni krizlerle zaman kaybetmek istemiyor. Zaten Trump, “Biz desteği kesiyoruz” dediği anda Kiev rejimini besleyecek bir süper güç olmayacak. Haliyle Kiev rejiminin kendi isteğiyle müzakere masasına oturacağı da şüphesizdir.

Rusya’nın analistleri tüm bu sürecin farkında.

Rusya, müzakere masasının kurulmaya başlanacağını hesap ederek Kursk’ta büyük taarruzlarla kendi topraklarındaki işgali durdurma peşinde. Oldukça da aşama kaydedildi. Ukrayna’nın doğusunda Rus ordusunun taarruzları hızla devam ediyor ve Ukrayna harekatındaki hedeflere neredeyse ulaşıldı diyebiliriz. Rus ordusu hedeflere ne kadar yakın olursa müzakere masasına da o kadar güçlü oturacağını biliyor. Yakın zamanda Ukrayna’da yeni sürprizler duyabiliriz.

ABD’nin kendi eksenine çekilmesi Avrupa’da da refah dönemine geçiş için önemli bir adım olabilir. NATO’nun Doğu Avrupa’dan geri çekileceğini bekleyemeyiz. Bölgede hala ABD’nin jandarması NATO olacaktır. Ancak ben, Gürcistan politikası da dahil olmak üzere ABD ve NATO’nun Ermenistan gibi yeni alanlar açmayacağı düşüncesindeyim. Paşinyan’ın batılı ülkelerden bu yönde beklentisi var ise muhtemelen büyük bir yanılgıya düşecektir.

Orta Doğu’da, ABD yine de kendi üstlerinde varlığını sürdürecek ancak yeni bir karmaşaya sebep olacak askeri ve siyasi adımlardan çekinecektir. Bu nedenle Orta Doğu’da da yakın zamanda huzur ve refah dönemi işleyecektir. Yemen konusunda da muhtemelen ya güçlü bir taarruz ya da güçlü bir müzakere ile sorun çözülecektir.

ABD, Afrika Kıtası’nda zaten güvenilirliğini kaybetti. Çin’in Afrika’ya yatırımları ve Rusya’nın Afrika ülkelerine gösterdiği öneme bakarsak kısa vadede yeni bir çatışma bekleyemeyiz. Afrika’da yeni dengeleri Çin ve Rusya belirliyor. Pasifikte ise ne bir kriz ne de tam anlamıyla bir barış döneminden bahsedebiliriz. Büyük bir gerginlik olmaz diye düşünüyorum.

Tüm bunların sonucunda Rusya, Avrasya’da uzun yıllardır sürdürdüğü denge politikasını başarıyla tamamladı diyebiliriz. Dünya artık çok kutuplu hale geliyor. ABD’nin kendi yörüngesine çekilmesiyle Türkiye başta olmak üzere birçok ülke, kendi egemen politikalarını yürütebilir hale gelecektir.

ABD’nin kendi yörüngesine çekilmesi uzun vadede neyi amaçlar bilemeyiz. Ancak kısa vadede dünyanın rahat bir nefes alacağı da bir gerçek.

.

Erhan Kuadzba, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI