?>

Toprak: Ayaklarımızın altında yaşayan hazine

Dr. Erdem Ulaş

10 ay önce

Toprak: Ayaklarımızın altında yaşayan hazine 

Toprağın verimliliği; yaşı, ana materyali, organik madde içeriği, iklim ve insan gibi birden fazla etmene bağlıdır.

Bir avuç toprakta dünyadaki insan sayısından daha fazla mikroorganizma, bakteri, mantar ve arkebakteri vardır. Bu organizmalar, bitki artıklarını ayrıştırır, onları humusa çevirir ve bu verimlilik sağlayan maddeyi toprağa dağıtır.

Toprak peynir gibidir, içinde bulunan boşluklar da en az kütle kadar önemlidir.

Gözenekler ya da toprak mineralleri ve organik maddeler arasında yer alan boşluklar, toprağın havalanmasını sağlar, köklerin ve toprak organizmalarının nefes almasını mümkün kılar.

Bu gözeneklerde havanın yanı sıra yapışma kuvveti ve kılcal hareket sayesinde orada tutunan su da bulunur. Bir metreküp toprak 200 litre su kapasitesine sahiptir.

Özellikle de toprak solucanları çok önemlidir. Bunların bazıları toprakta dikey tüneller açarak aşağı katmanlara doğru ilerler ve böylece sağanak yağışlar sırasında suyun, toprağın alt katmanlarına çabucak süzülmesini sağlar.

Alt katmanlarda üst katmanlara nazaran daha az humus ve canlı organizma bulunur.

Alt katmanların rengi daha açıktır, genellikle de demirli bileşikler sebebiyle buradaki toprak sarı ya da kırmızımsıdır.

Köklerin derine inmesine ve üst toprak katmanları kuruyken bile su çekmesine imkân tanıyan derin toprak katmanlarının varlığı, toprak verimliliği için çok önemlidir.

Çiftçi, mahsüle bakan değil, toprağa bakandır. Meyveye, tahıla toprak bakar.

Toprağını canlı tutabilen, üzerinde istediğini yetiştirir.

Gözü dalda değil, yerde olan, toprağı renginden, dokusundan, kokusundan tanıyabilene çiftçi denir.

Bitkiyi her türlü abiyotik ve biyotik stres unsurlarından koruyacak, zehir ve sentetik gübre kullanımını engelleyebilecek, sağlıklı ve lezzetli mahsüller sunacak her şey zaten canlı bir toprakta fazlasıyla mevcuttur.

Toprak, her şeyin başlangıcı ve sonudur.

Toprak, yaşamın kendisidir.

Anadolu ozanımız büyük üstad Aşık Veysel popüler kültüre meze olsun diye söylememiş, toprağına - bağına - bahçene sahip çık özüne dön, kendine gel, uyan ey Türk oğlu Türk diye “Benim sadık yârim kara topraktır” demiş.

Toprak, sırları barındırır, Kan hafızası ile var olur, vücut bulur dönüşür, yaşar ve yaşatır. Anlayana hayatı, mektebi, var oluş ve yok oluşu hissettirir.

Dünyanın sert bir dijital çağa, dönüşümlere gebe olduğu dönemde, toprak ile bir olanların mutlu, huzurlu, sağlıklı ve başarılı olacağı dönemde olacağız.

.

Dr. Erdem Ulaş, dikGAZETE.com

-ASAM Kendir Enstitüsü Başkanı-

YAZARIN DİĞER YAZILARI