?>

TFF’den örnek katkı ve “Spor" maskeli misyonerlik!

Ahmet Gülümseyen

5 yıl önce

Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) "Türkiye Futbol Oynuyor" projesi kapsamında destek verdiği Bedensel Engelliler Spor Federasyonu bünyesindeki Ampute Futbol Ligleri bugün başlıyor. 

Federasyon bünyesinde uzun yıllar görev alan ve dört farklı (Görme, Zihinsel, Bedensel ve İşitme) engel grubunda yer alan bireylerin TFF çatısı altında faaliyet göstermesinde, Engelliler Koordinasyon Kurulu Başkanı Ömer Gürsoy’un katkıları oldukça önemli. 

Sayın Gürsoy, dikkat çeken ‘gelişim’ sürecini şöyle özetliyor; 

“Ampute futbol serüveni, TSK Rehabilitasyon Merkezinde tedavi gören 20 gazi/oyuncu ile 2003 yılında başladı. Bugün 600’e yakın oyuncunun yer aldığı, Süper Lig, 1. Lig ve 2 gruplu 2. Lig organizasyonu ile açık ara dünyanın ampute üssü olmuştur…”

Dileriz, TFF’nin bu uygulamasını diğer spor federasyonları da örnek alır. 

Basketbol Federasyonu, Tekerlekli Basketbol Kulüpleri, yine Masa Tenisi Spor Federasyonu, Tekerlekli Masa Tenisi Kulüpleriyle sıkı bir bağ oluşturur. 

TFF yönetiminin alacağı karar/yaptırımla, Süper Lig başta olmak üzere, tüm profesyonel takımlar, en az bir tane engelli branşı açar... 

Bugün TFF’nin yaptığı, futbol branşında mevcut kulüplerde yer alan engelli bireylerin sporla hayata tutunmalarına katkı sağlamak. 

Diğer bir ifadeyle, yürüyen kişiye koşmayı ve kurallı oyun oynama ortamını hazırlamak. 

Bir başka ifadeyle, devletin kendilerine tanıdığı çok sayıda imkâna rağmen, evinin ‘eşiğinden’ dışarı adım atamayan engelli bireylerin günlük hayatın içerisinde yer almalarını sağlamak.

Hatırlayın yine TFF’nin Ülker ile gerçekleştirdiği “TFF-Ülker Futbol Köyleri’ projesini.

2007 yılında başlayan ve 2015 yılında İstanbul Riva’da finali yapılan projede yer alan çocuk ve gençlerden oluşan katılımcılara, “Değerler eğitimi" altında, fiziksel ve duygusal (kardeşlik, centilmenlik, paylaşma, kazanma ve kaybetme hissiyatı) gelişimlerine katkı sağlandığı süreci.

Bunun bir benzeri engelli bireyler için haydi haydi yapılır... 

Çocuk ve gençlerin; “Spor" adı altında başarıya ulaşması sadece pas ve gol atmak, top tutmak gibi fiziksel aktivitenin yanı sıra, o çocuk ve gençlere toplumun sahip olduğu milli ve manevi değerlerinin de anlatılması, yaşatılması sağlanmalıdır. 

Gerek bölgesel, gerekse ülke bazında (hatta yurt dışında) kaliteli yaşamanın gerekliliği, huzurlu hayatın şartları, uygulanacak bedensel ve ruhsal eğitimlerle sağlanmalıdır.

Bunu gerçekleştirecek başkan ve eğitmenlere ihtiyaç var.

Siz bunu yapmadığınız takdirde Üstad Necip Fazıl’ın "Tomurcuk derdinde olmayan ağaç, odundur” sözü, her defasında beynimizi kemirir durur. 

O nedenle, eğitim ağırlıklı projeler önem taşıdığı gibi, kimlerin ne maksatla bu eğitimin içerisinde yer alması da ayrı bir öneme sahip.

İsrail zulüm ve işkencesi altındaki Filistin’in Gazze şeridinde (İsrail Ablukası altındaki bölgede) 5 Ampute futbol takımının Uluslararası Kızılhaç gözetiminde kurulması, dikkat çekiyor. 

O çocukların belki de birçoğu, İsrail zulmü altında açılan ateş sonucu kolunu veya ayaklarını kaybedenlerden oluşuyor. Bu yaklaşımımıza katılmayanlar olabilir. 

Bir başka soru; "Ampute bahanesiyle bu çocuklara yaklaşan Kızılhaç, hangi dinin değerlerini çocukların beyinlerine işler?

Tüm bunları söylerken, Amerika’nın Irak’ı işgalinden sonra, Real Madrid’in Irak’ın kuzeyinde projelendirdiği (2005 yılı) futbol okulları ve kendini Şaron’un sahadaki elçisi tayin eden (2002 yılı) İsrailli futbolcu Haim Revivo’nun sözlerini hatırlamadan edemedik. 

Siz tüm bu uygulamaya, "Spor maskesi altında misyonerlik" de diyebilirsiniz…

.

Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI