Dünyada bir “dövme” modası yaşanıyor ki akıllara ziyan.. Dövme sanatçılardaydı önceleri, şimdi ise daha çok sporcularda bulunuyor..
Sporcuların da en çok futbolcu taifesinde..
Peki nedir bu dövme?..
Dövmenin Türk Dil Kurumu’ndaki tarifi şöyle;
Vücut derisi üzerine iğne ve benzeri sivri bir araçla çizilmek ve içine renk veren maddeler konulmak suretiyle yapılan yazı veya resim, olarak açıklanıyor..
Dövme önceleri Mısır’lılar da görülmüş.. 0nlardan da virüs gibi başka bölgelere sirayet etmiş.. Evveliyatı milattan önce 2000 yıllarına kadar dayanıyor..
Aslında dövme bir “putperest” adeti..
İslam inanışında yeri olmayan bir uygulama..
Sormadan edemiyorum; insanlar Yüce Allah’ın yarattığı orijinal bedenlerini neden bozarlar?..
Niçin o güzelim tenlerini, o özenle yaratılmış vücutlarını, çizerek, boyayarak, adeta matematik defterine çevirirler?..
Cevap bulamıyorum..
Aslında buluyorum da burası yer olarak uygun olmadığından söyleyemiyorum..
Evet bakıyorum dünya ülkelerindeki futbolculara, adamların dövme yaptırmadığı yer kalmamış.. Adeta vücutlarının her metrekaresini dövme parselasyonuna tabii tutmuşlar..
Ülkemizde oynayan yabancı futbolcularda aynı.. Fenerbahçe’de, Beşiktaş’ta, Galatasaray’da, Bursaspor’da, Trabzonspor’da,, Antalyaspor’da ve daha başka takımlarda da.. Bunlardan esinlenen bizim yerli futbolcular da merak saldılar bu garip modaya.. Üstüne üstlük, bizimkiler de neredeyse onları geçti.. Çoğunda dövme var.. Kendilerince belki bir mana ihtiva ediyordur ancak bana göre abuk sabuk resimlerle vücutlarını bozmuş bu garip insanlar..
Hikayenin başka bir boyutu daha var ama.. Tabi adam başka ne yapacak?.. Para bol.. İmkan gani.. Sahip olacağı başka bir şey kalmayınca, aileden gelen alt yapısı da bozuksa, neresi boşsa orasını boyatıp duracak..
Değerli dostlar; bu dövmenin yazdırılması da temizlenmesi de ayrı bir dert.. Zaten tam manasıyla silinmesi de zor..
Geçtiğimiz günlerde Beşiktaş’lı Ricardo Quaresma’nın bir müsabakada kollarını pergel gibi açmasına şahit oldum ki inanın midem bulandı.. Rengarenk, orijinalliğini kaybetmiş kollar.. Boyalı baldırlar.. İnsan mı, yoksa başka bir mahluk mu, belli değil..
Hadi yabancılar neyse.. İnançları farklı.. Kültürleri değişik.. Fakat isimleri Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin olan bizim çocuklarımızın bu dövmeseverliklerini kesinlikle onaylamıyorum..
Ardından da sormak istiyorum;
Şu bizim çocukların anneleri babaları yok mu?..
Efrad-ı ailelerinde akıllı uslu kişiler bulunmaz mı?..
Yoksa, armut dibine mi düşüyor?..
Ve de bu dövme saçmalığının bizim dinimizde, örfümüzde adetimizde olmadığını kimse niye dillendirmez?..
Nerede bu memleketinin aklı selim sahibi yazarı çizeri?..
Hülasa;
Şuursuzluk denen lokomotif almış başını gidiyor..
Bizde vagon olmuşuz, öylece bakıyoruz..
O halde;
İyi yolculuklar, diyelim..
Vesselam..
:
Sami Özey, dikGAZETE.com