?>

Suriye'nin yeniden inşasının maliyeti Türkiye ekonomisini tamamen tüketebilir!

Okay Deprem

7 saat önce

Suriye'nin yeniden inşasının maliyeti Türkiye ekonomisini tamamen tüketebilir!

Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar geçtiğimiz günlerde, Birleşmiş Milletler (BM) ve Dünya Bankası verilerine dayanarak, Suriye'nin altyapısının onarılmasının 250 - 500 milyar dolar ile 1 trilyon dolar arasında bir maliyete yol açabileceğini dile getirdi. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan da 25 Aralık'ta yaptığı bir açıklamada, Arap ve İslam dünyasının Suriye'ye destek vermesi gerektiğini, Suriye'ye para aktarılmasını beklediğini belirtmişti. Ancak görünen o ki, Türkiye, Suriye'yi yeniden ayağa kaldırmak için kendi parasını harcamak ve çok kısa bir sürede Suriye'ye yardım için büyük miktarlarda para bulmak zorunda kalacak. Aksi takdirde Suriye'de gerçek anlamda insani bir felaket yaşanacak. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye'de elde edeceği jeopolitik başarıların bedelini Türkiye halkı kendi cebinden çıkan paralarla ödeyebilir pekâlâ.

İran’ın Suriye’de daha önce yüzleştiği durumun alasını bu sefer Türkiye yaşayabilir!..

Zaten GSYH büyümesinin yavaşlaması, yüksek enflasyon ve artan kitlesel iflaslar gibi ciddi sıkıntılar yaşamakta olan Türkiye ekonomisi, Suriye'deki insani felaket nedeniyle yakında kritik yeni bir yük altında kalma riskiyle karşı karşıya. Suriye’deki durum, kelimenin gerçek anlamında son derece gergin: Devasa gıda sıkıntısı, yok olmuş bir altyapı ve milyonlarca mültecinin varlığı. Suriye'de özellikle çatışmaların devam ettiği bölgelerde hatırı sayılır gıda problemi yaşanıyor.

Şu anda Suriye topraklarının büyük bir bölümünün kontrolü Türkiye yönetiminin müttefiki konumundaki Heyet Tahrir El-Şam'ın (HTŞ) elinde bulunuyor. Bu durum, Türkiye için ek yükümlülükler yaratıyor ve tıpkı daha önce sahada İran'ın da karşı karşıya kaldığı gibi, Türkiye’yi de ekonomik ve insani yardım sağlamak zorunda bırakıyor.

GSYH artış oranı ve enflasyon Suriye’yi destekleme noktasında soru işaretleri yaratıyor…

Örneğin İran, Suriye'ye önemli miktarda mali katkı sağladı; iç savaşın başlangıcından bu yana tahmini olarak 30 ila 50 milyar dolar arasında yatırım yaptı. İran ayrıca bu ülkeye günlük yaklaşık 60 bin varil ham petrol ihraç etmek suretiyle yıllık bazda bu alanda çok önemli bir rekora da ulaşmış oldu. Ancak Türkiye'nin mevcut ekonomik durumu, Suriye'deki rejimi destekleme kabiliyeti hususunda soru işaretleri içeriyor.

Türkiye'nin GSYH'si 2024'ün ikinci çeyreğinde sadece yüzde 2,5 büyüdü ve bu büyüme, uzmanların beklentilerinin oldukça altında kaldı. Üçüncü çeyrekte ise ülke teknik olarak resesyona girdi, GSYH yüzde 0,2 düştü. Resmi enflasyon yüzde 44'e ulaşırken, fiili enflasyon yüzde 100’ü çoktan geçmiş durumda.

İktisadi istikrarsızlık ve Suriye'ye desteğin artan yükü, mevcut krizi derinleştirecektir!..

Türkiye’deki iktisadi istikrarsızlık ve Suriye'ye destek olmanın artan yükü dikkate alındığında, enflasyonun artmaya devam edeceği ve bunun da bütün vatandaşların hayatlarının kötüleşmesine yol açacağı artık şüphesiz. Ayrıca, küçük ve orta ölçekli işletmelerde iflasların giderek artması, zaten kırılgan olan ekonominin temellerini haliyle daha da sarsmaya devam ediyor.

Hükümet bu mühim ekonomik sorunları görmezden gelmeyi sürdürürse, daha da derin bir ekonomik krizle yüzleşebilir ve mevcut durumda Suriye’ye kayda değer ölçekte mali yatırım yapmak, Türkiye'nin imkânlarını fazlasıyla aşabilir.

Türkiye’nin “uluslararası hayırsever” rolünü sürdürmesi, hiperenflasyonu geri getirir!..

Türkiye üstelik, henüz yeni düşürdüğü hiperenflasyona geri dönme riskini halen taşıyor. Türkiye iktidarının “uluslararası bir hayırsever” olarak üstlendiği rol göz önüne alındığında, insani yardıma yönelik artan talepler ve müttefikleri destekleme ihtiyacı, ülkeyi daha da fazla borca ​​sürükleyebilir. Bu gidişat, kaynakların iç ihtiyaçlar pahasına dış yükümlülüklere harcanması gibi tehlikeli bir hal yaratmış olacak ve bu da Türkiye içindeki sosyo-ekonomik ve politik durumu daha da kötüleştirmiş olacak ve ülke içinde yoksulluğun ve toplumsal eşitsizliğin daha da artmasına yol açacaktır…

.

Okay Deprem, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI