?>

Suriye ana dilde eğitim üzerinden bölünüyor mu?

Prof. Dr. Mehmet Yuva

5 yıl önce

ABD/PYDPKK, kontrolünde olan Fırat’ın Doğusunda yer alan Haseke Vilayetinde üniversiteler kuruyor. 

Okullar, hükümet kontrolündeki eğitim bakanlığından bağımsız işliyor. 

Ders kitapları Kürtçe, Süryanice, İngilizce hazırlanmış.

Okullarda PYD/PKK bayrakları asılı. 

Bu örgütün marşları ve ideolojisi telkin ediliyor. 

Müfredatlar onları propaganda ediyor. 

Bölgenin tarihi çıkarlarına ve propagandalarına hizmet edecek biçimde hazırlanmış. 

Bu okullardan verilecek belgeyi hangi resmi kurumlar tanzim edecek. 

Kim onaylayacak? 

KürtçeSüryanice eğitim tahsil eden öğrenci diplomasını, eğitimini nerede kullanacak?

Söylemde ABDSuriye’nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine atıfta bulunuyor. 

BM kararlarına saygılı olduğunu ifade ediyor. 

Yalan söylemek töresidir. 

Bağımsız eğitim kurumları inşa ederek Suriye milletini önce dil topluluklarına, ardından bağımsız halklara, en nihayetinde bağımsız coğrafyası, dili, ekonomik sistemi ve özerk idaresi olan yapılara devlet olma altyapısını hazırlıyor.

Suriye’yi “kendi dilinde eğitim hakkı” üzerinden bölüyor.

Dilimiz, tarihimiz, coğrafyamız, ırkımız, kültürümüz farklı, biz ayrı bir halkız” propagandasıyla henüz 100 sene önce sığındıkları vatan Suriye’yi parçalıyor. 

Bilmesek sanırsın Suriye Kürdü, Süryani’si, Ermeni’si, Türkmen’i uzaydan gelmiş. 

Başını bedevinin çadırına ricayla sokan, ardından tüm gövdesini içeri sokarak bedeviyi çadırdan dışarıya atan deve misali koruma sağlayan yurdu müstevli Batılı Haçlılarile işgal ediyor. 

Bölgenin asli unsurun Medeni (yerleşik) Arabi Süryani(Suri-Suriyeli) olduğunu bildiği için Arabi Süryaniceyi örtü olarak kullanıyor. 

Halbuki Haseke Vilayeti, Süryanilerin ezici çoğunluğu çocuklarını hükümet okullarına göndermeyi seçmiş.

Merkezi hükümet ve Millet olma yolunda egemen medeniyet dili olan Arapça üst kimliğini kabul etmek yerine Fırat’ın Doğusunu ABD, İsrail, Fransa, İngiltere ve Suudihanedanlığı gölgesinde ana gövdeden koparmaya çalışıyor. 

Kendi dilinde eğitim hakkının, son merhalede bağımsız devlet ve o devleti yöneten egemen anayasaya kapı açtığı görülüyor. 

Bir adım sonrasında federal Anayasa talepleri zuhur edecek. 

ABDPYDPKK’nın eğitim üzerinden dayattığı bölünmeyi, AK Parti hükümetiTSK’nın kontrolündeki bölgelerde yapıyor. 

Akar, Çavuşoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sıkça “Suriye’nin toprak bütünlüğü, siyasi birliği, egemenliği” açıklamaları duyuyoruz. 

Pratikte yapılanlar bu ifadelerle bağdaşmıyor. 

Bu bölgeler, Türkiye toprakları ve üzerinde yaşayanlar Türk olarak görülüyor olmalı ki buralara iletişim şebekeleri, PTT, denetimimizde polis teşkilatı, ticari kuruluşlar ve şimdi de Gaziantep Üniversitesi'ne bağlı fakülteler inşa ediliyor.

Hangi ders müfredatları okutulacak? 

Diplomaları kim tanzim edecek? 

Hangi dilde eğitim yapılacak? 

ABDPYDPKK’nın yaptıklarına bölücülük deniliyor, peki bizim yaptığımızda fark nerede? 

Kontrolümüzdeki bölgelerde Şam’ın diskalifiye edildiği ve her şeyin Türkiye’ye bağlandığı bir bağımsız idare Suriye’nin toprak bütünlüğünü, siyasi birliğini nasıl koruyacak? 

Ya Federal Anayasayı kabul edersiniz yahut Suriye’yi böleriz” diyebilecekleri koşulları hazırlıyorlar. 

Türkiye bu oyunun parçası olmazsa bu oyunu sahneleyemezler. 

Ancak Kıbrıs’ta İngiltere'nin çıkarına uygun davranan ve adanın bir bölümünde hakimiyet karşılığında İngiliz hava üslerine sessiz kalan AnkaraSuriye'nin bazı parçalarını idare etme karşılığında Suriye’ye federal bir anayasa dayatılmasına ve ABDPYDPKK’nın bölücü planlarına sessiz kalır mı?

.

Mehmet Yuva, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI