2020 yılı Meclis’te grubu bulunan AK Parti, CHP, HDP ve İYİ Parti için kongre yılı olacak. 4 parti de ilçe-il kongreleri ile teşkilatları, seçimli büyük kongrelerle merkezi yönetimlerini yenileyecek, liderler de güven tazeleyecek.
Kongrelerde seçilecek yeni yöneticiler, partilerini 2023 yılından önce olması beklenen Meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimine götürecek kadrolarını oluşturmuş olacak.
HDP, 11 Şubat’ta yapılacak 4. Olağan Büyük Kongre’sine hazırlanıyor. 17 Haziran 2019’da ameliyat olan Eş Başkanlardan Pervin Buldan’ın ciddi sağlık sorunları yaşadığı gerekçesiyle bu kongrede aday olmayacağı sürpriz değil.
Daha önce de Buldan’ı taşıyan TBMM tahsisli makam aracı 9 Temmuz 2017’de Pazar günü Ankara Esat’ta taksi ile çarpışmış, Buldan’ın kolu iki yerden kırılmış ve ameliyat olmuştu.
11 Şubat 2018 tarihinde gerçekleştirilen HDP 3.Olağan Kongresinde Eş Genel Başkan olarak seçilmesine kadar, Ekonomi ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini sürdüren halen HDP eşbaşkanı Sezai Temelli ise şimdilik bir açıklama yapmamasına rağmen yeniden eş başkanlığa göz kırpıyor.
Ailesini, “bir tarafım Tekirdağ bir tarafım Şanlıurfa” diye tanımlayan Temelli’nin İsmet İnönü’nün ablasının torunu olduğu gündeme getirilmiş ama bu iddia daha sonra yalanlanmıştı.
HDP; 2018, 3’üncü Olağan Kongresinde delegelerin 823 oyuyla partinin eş genel başkanlığına Pervin Buldan ve Sezai Temelli seçildiklerinde, parti tabanında ve Türkiye kamuoyunda oluşan demokratik siyasete cevap olacak nitelikte bir örgütlülük yaratacakları beklentisi maalesef gerçekleşemedi.
31 Mart yerel seçimlerinde HDP’nin yanlış stratejisi…
Genel seçimlerdeki kısmi başarısına rağmen HDP, Türkiye partisi olamadı ama marjinal aşırı sol grupların, eşcinsel örgütlerin kuşattığı kadük politik organizasyon kıvamında bırakıldı.
HDP mevcut yönetimi; Erdoğan karşıtlığı üzerinden parti oylarını Cumhuriyet Halk Partisi’ne peşkeş çekmek ithamından bir türlü kurtulamıyor.
Hatta reel politik bir seçim stratejisi geliştiremediklerinden 31 Mart yerel seçimlerinde kendisini Erdoğan’ın “sol”unda gösterme becerisi sergileyen Millet İttifakı’na, HDP seçmen tabanını peşkeş çektikleri eleştirileri dillendirildi.
Partinin önünü tıkayan tek mevcut, eşbaşkanlar değildi. HDP’nin hapisteki eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın da bu çorbada tuzu var.
Millet İttifakı’na oy vermeyi, Erdoğan önderliğindeki ittifaka karşı “faşizm karşıtı” bir seçmen tepkisi olarak gören Demirtaş “... faşist bloğu sınırlamak ve geriletmek için oyunuzu stratejik bir amaç için kullanın... Hiçbir HDP’li arkadaşım, başka partileri veya partilileri asla düşman olarak görmemelidir. AKP ve MHP’yi geriletmek, kullanacağınız oyun etkili bir sonuç doğurmasına bağlıdır…” açıklamasını yapmıştı.
AK Parti-MHP bloğunu geriletme söylemi, sadece marjinal sol partilerin değil CHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’ne desteğin gerekçesi haline getirildi.
Mahkûm Selahattin Demirtaş, Edirne’den Ankara’ya Eşbaşkan olarak dönmenin hayalinde…
4. Kongre yaklaştıkça Demirtaş kıpır kıpır. Selahattin Demirtaş; “-Ben boşuna mı içeride yatıyorum? Gundiler başkan da benim lider de benim” dese de bütün yapabildiği, şimdilik cezaevinde sazının tellerini tıngırdatmak!
Tek yapabildiği bu değilmiş meğer. Ne zaman anlaşıldı biliyor musunuz? Ta ki “hastayım ben, hastayım hastayım…” teranesine asılıncaya kadar!
Mahkumiyetten mağduriyet yaratma yetmemiş olmalı ki sağlıktan yararlanma yoluna gitti…
İddiaya göre 26 Kasım 2019 tarihinde bilinci kapanacak hale gelmesine, cezaevi doktorunun sevk kararı vermesine rağmen Demirtaş’ın sevki tam 7 gün boyunca yapılmamıştı.
Cezaevinde nefes darlığı nedeniyle bilinç kaybı yaşadığı belirtilen Demirtaş’ın yapılan başvurulara rağmen bir haftadır hastaneye sevk edilmediği duyurulmuştu.
Demirtaş’ın kız kardeşi ve avukatı Aygül Bilgi’nin, ağabeyinin bir hafta önce cezaevinde kısa süreli baygınlık geçirdiğini açıklamasının ardından Edirne’de bulunan HDP Milletvekilleri Erol Katırcıoğlu ve Necdet İpekyüz, cezaevinde kendisiyle bir görüşme gerçekleştirdi.
Demirtaş hasta mı değil mi?
HDP milletvekilleri Erol Katırcıoğlu ve Necdet İpekyüz, cezaevinde HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'la görüştü. İlk kafa karıştıran açıklama bu görüşme sonrası çıktı.
Eski eşbaşkanlarını hasta olduğu için ziyarete giden Katırcıoğlu, Demirtaş'ın iyi olduğunu söyledi.
Kafa karıştıran diğer açıklama HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın.
Dediğine göre Selahattin Demirtaş yaşadığı sağlık problemini cezaevine giden partililerle paylaşmamış.
Şimdi bu ne demek oluyor?
Demirtaş hasta mı değil mi?
Yoksa koskoca Selo, “kolpadan” mı hasta!..
Demirtaş’ın hasta olmadığı hem parti demeciyle hem doktor raporuyla tescilli…
Şu türkü sözünü duymuşsunuzdur; "Hastane önünde incir ağacı / Doktor bulamadı bana ilacı…” Demirtaş’ın yattığı hapishanenin veya götürüldüğü hastanenin önünde incir ağacı var mı yok mu bilmiyorum ama doktorların Demirtaş’da hastalık bulamadıkları bir gerçek.
Cezaevinde bulunan ve sağlık sorunları nedeniyle hastaneye sevk edilen HDP’nin önceki dönem eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, tetkiklerinin yapılmasının ardından yeniden cezaevine gönderildi.
Trakya Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi’nden yapılan açıklamada da “02.12.2019 günü saat 17:20 civarında hastanemize getirilen “Selahattin Demirtaş” isimli hastanın şikayetleri doğrultusunda Kardiyoloji, Nöroloji, Gastroenteroloji ve Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalları ile konsülte edilmiş, yapılan laboratuvar ve görüntüleme tetkikleri sonrasında akut hayatı tehdit edici patoloji saptanmamıştır.
Belirtilen anabilim dallarının görüşleri doğrultusunda hasta poliklinik kontrol önerisiyle taburcu edilmiştir” denildi.
Demirtaş’ın HDP Eşbaşkanlığına, terör merkezi Kandil’in gölgesi düşer…
Kürt siyasi hareketi, Öcalan'ın feodalizm takıntısına rağmen feodal yapının dümen suyunda. Sendika ağaları gibi Parti ağaları var. Bunların farkı, kandan beslenmeleri. “Drakula”yı aratmıyorlar.
Eski aşiret reisleri PKK referansıyla vekil oldu, belediye başkanı oldu, Eşbaşkan oldu.
Ankara’nın barlarında kumarhanelerinde kimlerin ayak izi var, Kürt emekçiler bilmez!
Selahattin Demirtaş'ın abisi Nurettin Demirtaş, Kandil’i mesken tutmuş!..
“PKK’ya üye olmak” suçundan geçmişte 11 yıl 6 ay hapis yatan Selahattin Demirtaş'ın abisi Nurettin Demirtaş, cezasını çektikten sonra DTP’ye genel başkan olmuştu.
O dönemde Nurettin Demirtaş almış olduğu “askerliğe elverişsiz raporu” ile gündeme gelmişti. Askerlikten muaf tutulan Nurettin Demirtaş, 8 Kasım 2007'de DKP’nin Genel Başkanlığı’na seçilmişti.
Nurettin Demirtaş'ın askerlikten muafı ile ilgili raporun sahte olduğu mahkemece iddia edilip, hakkında tutuklama kararı çıkartıldı.
Almanya’ya yaptığı bir geziden sonra 17 Aralık 2007'de Türkiye’ye dönen Nurettin Demirtaş, gözaltına alındı ve tutuklandı.
Bir yıl hapis cezasına çarptırılan Nurettin Demirtaş, tahliye edilince askere alındı. Safranbolu ile Artova ilçelerinde askerliğini yapan Nurettin Demirtaş, DTP kapatılınca Erbil'e kaçtı.
Nurettin Demirtaş sonrasında ise Kandil'e çıkıp PKK'nın dağ kadrosuna dahil oldu. Hâlen PKK'nın "eğitim komitesi üyesi" olarak örgüt kadrosunda.
Dediğim o ki; HDP yol ayrımında!.. Bu kongre, HDP için turnikeden önceki son çıkış…
Önceki politik deneyimlerine bakarak HDP’nin kapatılmaması için söylemini değiştirmesi gerekiyor.
Oysa HDP’nin reelpolitik okumalarla dünya konjonktürünü, Ortadoğu denklemini ve Türkiye gerçeğini iyi okuyabilecek, Türk Milleti ile Kürt halkını birleştirecek, Suriye, Irak, İran Kürtleri’ni, Türkiye’ye eklemleyebilecek genel başkanını bulması gerekiyor.
Siyaseten “Selo”nun selası verildi de haberi yok.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete