Bu güzel ülkemizin nüfusunun yüzde 99’u Müslüman; yani neredeyse tamamı gibi…
Onun için de bu ülkenin hayat düzeni, nizamı, insanların rahatça yaşamalarını sağlayacak şekilde olması gerekir…
Onları rahatsız edici tutum ve davranışları önlemek de idarecilerle kolluk kuvvetlerinin vazifesi.
Ha!.. Geri kalan yüzde birlik kesimdekiler de bu imkânlardan yararlanabiliyor…
Onlar da hayatlarını hür bir şekilde devam ettirebiliyorlar, kimse de buna engel olmuyor.
Ancak bu azınlık güruh, çoğunluğu Müslüman olan bu ülkede; toplumun, huzur ve sükûnetini bozan bazı olayların yaşanmasına müsaade edilmeyen durumlardan da hep rahatsız oluyorlar.
Bir de bunların borazanlığını yapan sözde gazetelerin yaptıkları ise ayrı vukuat!...
Geçtiğimiz günlerde, İstanbul Valiliği, daha önceleri yer alan bir genelgeyi hatırlatarak, insanların rahat ve huzuruna engel olabilecek durumları önlemek amacıyla tedbirler almak istedi.
“Vay efendim nasıl olur da insanların özgürlükleri kısıtlanırmış, herkes istediğini yaparmış!..” gibi cayırtılar koparıldı.
İşte size bunların, bu azınlığın öncülüğünü yapan küçük bir ses(!)…
31 Ağustos 2023 tarihli Cumhuriyet gazetesinin nüshasında yer alan ikinci büyük haberin üst başlığı: “İstanbul Valiliği halka açık yerlerde tüketimin cezalandırılacağını ‘hatırlattı’, başlık ise daha tepkili “Alkol yasağı hamlesi”, haberden bir bölüm ise şöyle:
“İktidarın seçimlerden sonra seküler yaşam tarzına müdahalesi sürüyor. İstanbul Valiliği, hatırlatma genelgesi yayımlayarak park, piknik alanları, sahil bandı, plaj gibi yerlerde alkol tüketilmemesini istedi. Uymayanlara 617 TL. para cezası verilecek, kişi sarhoşluğu geçene kadar kontrol altında tutulacak. Hukukçular, ‘bu yaşam tarzına müdahale’ dedi”
GERÇEKLERE GÖZLERİ KAPALI
Aslında yazdıklarını bir okuyup, anlamaya çalışsalar ortada “yanlışlık” yok!...
“Gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar, beyinleri var anlamazlar” derler böylelerine…
Ben haberi ve veriliş şeklini, ayrıca Valiliğin genelgesini okudum defalarca…
İnsan biraz hakkaniyetli olmalı…
Gelin, haberden yola çıkarak olayı bir tahlil edelim dostlar…
Kafanızı dinlemek için şöyle 5-10 dakika biraz bulunduğunuz mahaldeki parkta dinlenmek istediniz, ya da tatil gününüzde ailece çoluk-çocuk mesire alanında piknik yapmak istediniz; o sırada da başka bir grup veya birkaç kişi, yanınızda aynı ortamda içki içerek taşkınlıklar çıkarsa ne olur, ortamın huzur ve sükûneti hiç kalır mı?
Ayrıca açık alanlarda toplum içerisinde, Valilik, huzuru korumak amacıyla böyle bir ‘tedbir’ uygulamak istemiş bundan bu kadar niye rahatsız oluyorsun ki… (Ayrıca bu ve benzer haberler üzerine Valilik açıklamasında da “alınmış yeni bir karar olmadığı”, kanunlarla sabit olan “umuma açık yerlerde içki içilmemesi” hakkındaki ilgili kanun maddesinin uygulanmak istendiği de belirtilmiş; yani. Umuma açık yerlerde içki içmek kanunen Türkiye’de de yasak; aynen pek çok Batı ülkesinde olduğu gibi!..)
Git kimsenin olmadığı, park, piknik ve sahil alanlarının dışında, hatta evinde istediğini yap; buna kim ne der…
Yok sen üzüm yemek istemiyorsun da bağcıyı dövmek istiyorsan; o zaman biraz frene bas, geri vitese geç bakalım!..
Meydan o kadar da boş değil arkadaş, yeter artık be!..
Hep küçücük bu azınlığın gönlü olsun diye verilenler, yapılanlar bir yere kadar…
Bak bak, bunların hukukçuları da “yaşam tarzına müdahale” demiş (!)…
Sen, elinde içkiyle her yerde rahatça dolaşacaksın, taşkınlıklar yapacaksın, huzur ve güven ortamını bozacaksın; memleketin asıl sahipleri de bir kenarda süklüm-büklüm bekleyecek!..
Sen bu rahatlığı nereden alıyorsun bakalım!..
İŞTE ORTADAKİ HAKİKATLER!..
Hemen her yerde, her işde hemen laikliğe yapışıyorsun ya; bak Anayasa’da ne diyor bir oku bakayım(!); “Gençliğin korunması” başlıklı Anayasa’nın 58. Maddesi’ne göre;” Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.”
Oldu mu?
Yok daha “olmadı” diyorsan şu habere de bir kulak ver bakalım: “İlk alkol yasağını Atatürk getirdi” başlıklı haberde; (…) “Atatürk’ün başkanı olduğu ilk Meclis’in içkiyi bütünüyle yasakladığı ortaya çıktı. 14 Eylül 1920 gün ve 22 sayıyla kanunlaşan Men-i Müskirat Kanunu’yla ülke genelinde içki yapımının, satışının ve tüketiminin yasaklandığı, yasağı ihlal edenlere “dayak, hapis ve para cezası” verildiği öğrenildi.” (Y.Akit gaz.02.05.2021)
Şimdi de toplumun huzurunu bozanlardan, nasıl insanların hak ve hukuklarının gasp edildiğinde örnekler görmek istersen sevgili hukukçularımız(!), şu örnek verilen haberleri de bir göz ucuyla okuyuver de; kim kimin yaşam tarzına müdahale ediyormuş gör(!):
“Bu mudur adalet” başlıklı haberde; “Ehliyetsiz ve alkollü sürücü, çarptığı motosikletlinin ölümüne neden oldu. Buna rağmen serbest kaldı.” (Korkusuz gaz. 17.12.2021)
“İstanbul’da alkollü kadın sürücü, direksiyon hakimiyetini kaybederek aracıyla bir restoranda daldı. Olay yerinde bulunan iki bekçi ölümden döndü.” (Akşam gaz. 14 Aralık 2021)
“Kahramanmaraş’ta sahte içkiden 4 kişi öldü. Yalova’da da metil alkolden yaptıkları içkiyi içen 2 arkadaş; Sivas’ta ise 1 kişi hayatını kaybetti.” (Akşam gaz. 14.12.2021)
Ayrıca “Alkollü densizlik” başlıklı haberde; “İstanbul Kadıköy’de alkol aldıktan sonra Surp Takavor Ermeni Kilisesi’nin kapısının üzerine çıkan 3 kişi göz altına alındı.” (Akşam gaz. 13.07.2021)
“Acilde doktora sarhoş şiddeti” başlıklı başka haberde de; “Aydın Didim’de alkollü araç kullanırken yakalanan Tahir D. Kontrol için götürüldüğü hastanede acil doktoru Doğancan Kılıç’ı kafa atarak yaraladı. Kaşı yarılan doktora 5 dikiş atıldı.” (Akşam gaz. 20.12.2021)
Şimdi olaylar anlaşıldı herhalde!..
Alkol kullananlarla ilgili pek çok örneklere herkes şahit oluyor; kararan hayatlar, sönen ocaklar, aile içi şiddetler, giden canlar…
Maalesef hemen hemen her gün bunlar yaşanıyor…
Bütün bunlara “dur” demek için de Valilik kanunla da sabit olan vazifesini yaparak insanların rahatını, huzurunu ve güvenliğini korumak istemiş, sen hâlâ niye “bit” arama derdindesin(!) …
Benim seküler kesimim(!)…
.
Osman Ovacıklı, dikGAZETE.com