Engelli bir birey için fiziksel aktiviteyle başlayıp ve sportif başarıya uzanan yolculuk, birçok ayrıntı/ hassasiyeti de beraberinde taşıyor.
Bireyin hareket etmesini sağlayan etkinlik, oyun formatında olduğu gibi, kurallı hale gelmesi ve yoğun bir programa tabi tutularak sportif faaliyet haline dönüşmesine kadar, çeşitlilik arz etmektedir.
Kişinin engel türüne uygun testlerden geçirilerek, içinde yer aldığı aktivitenin, emin ve güvenilir kişi veya kişilerce değerlendirilmesi önem taşımaktadır.
Bu sürecin en önemli ayağını üniversitelerin Beden Eğitimi ve Spor Bölümleri oluşturmaktadır.
Dünyada ve ülkemizde nüfusun yüzde 12-14 dilimini teşkil eden engelli birey sayısı dikkate alındığında, konunun ehemmiyeti de o denli önem kazanacaktır…
Her alanda olduğu gibi engelli bireylere egzersiz ve spor yaptırma konusunda yetişmiş insan gücü ve istihdamı önem taşımaktadır.
Öğrencinin bu alanda söz sahibi olabilmesi ve eğitim verdiği kişi veya kişilere yeterli yararı sağlayabilmesi için, öğrenciyi yetiştiren eğitmenin gerekli düzeyde donanıma sahip olması gerekiyor.
Unvanı şu veya bu olmuş, bir yere kadar önem taşıyor, asıl önem taşıyan konu sahip olduğu bilginin uygulama süreci…
DAHA ÇOK ÇOCUK NASIL EĞİTİLEBİLİR!..
Tüm bu söylediklerimiz, bizlerde durduk yerde oluşmadı tabii ki.
Bireysel veya takım sporları alanında olsun, hareket ve egzersizle önce engelini unutan sonrasında sportif aktiviteye katılım gösteren bireyin, o önemli süreçte yardım ve teşvik alma hususu önem taşıyor.
Her defasında, daha çok engelli bireyin oyun veya yarışma tarzında sahaya inip mücadelenin içinde olması yönünde yaptığımız araştırma, tesis, eğitmen, malzeme gibi destek gerektiren konuların kim veya kimler tarafından temin edileceği konusuna yoğunlaşmamızı sağladı.
“Araştıran er veya geç bulur” ya, “daha çok engelli birey nasıl eğitilebilir” konusunda, o süreçten nasiplenenlerden olduk, elhamdülillah…
ECEM TAŞIN ÇAVDAR’IN DİKKAT ÇEKEN AÇIKLAMALARI…
2020 Tokyo Paralimpik Oyunları öncesinde konuşan (*) görme engelli sporcu Ecem Taşın Çavdar’ın açıklamaları oldukça anlamlı;
“Tokyo Paralimpik Oyunları'na hazırlıklarımı sürdürüyorum. Küçük küçük adımlarla ilerliyorduk, en son artık büyük noktaya geldik. Bununla gurur duyuyorum Türkiye'yi temsil edeceğim. Bu tarif edilemeyecek güzel bir duygu ve heyecanlıyım.
Herhangi bir yerden almıyorsunuz bu formayı. Devlet size hak ettiğiniz için veriyor. Sizin uluslararası arenada yarışmanız için verilen bir forma bu, gurur kaynağı.
Heyecan demek yarışmak demek. En güzeli de bu formayla maça çıkıp ülkenizi temsil etmek demek, ilk üçe bayrağınızı çıkartmak demek tarif edilemeyecek kadar güzel bir anlam taşıyor."
“KİLİDİ KIRMAK BİR ADIMLA BAŞLAR!..”
Görme Engelliler Judo Milli Takım Sporcusu Ecem Taşın Çavdar’ın sporun kendisi için küçümsenmeyecek derecede yararları olduğu, açıklamalardan daha iyi anlaşılıyor;
"Üniversiteyi millilik bursumla okudum. Aslında engelliler için bir adım atmak başarmak demektir. Federasyonumuz, antrenörlerimiz yardımcı oluyorlar.
Yapacağım demek kilit kırmaktır. Ben bu sayede maddi ve manevi olarak judodan her şeyi kazandım. Bir sürü dostlar edindim, birçok ülke gezdim, birçok kupa aldım, madalyalarım var. Bunun sayesinde devam ettiriyorum.
Kilidi kırmak sadece bir adımla başlar. Engelliler evden çıksın. Herhangi bir spor yapmalarına da gerek yok hobi alanları olabilir. Kendi istedikleri, başarabilecekleri alanlar olabilir. Sadece adım atmaları yeterli. Lütfen çekinmesinler. Sadece kalbinize güvenin bu yeterli."
TRAKYA ÜNİVERSİTESİNDEKİ ANLAMLI ÇALIŞMA…
Trakya Üniversitesi Kırkpınar Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şengül Demiral, Türkiye Görme Engelliler Federasyonu Milli Takım Teknik Direktörü ve 8 yıldır da Ecem ile çalışıyor.
Sporcusuyla ilgili yaptığı açıklama dikkatimizi çekiyor;
"Ecem grafiğiyle, proje disipliniyle ve model kimliğiyle Edirne judosundaki sporcularımıza abla oldu. Sporcularımız Ecem'i örnek aldı ve aralarında güzel bir sinerji oluştu.
Trakya Üniversitesi ve Gençlik Spor İl Müdürlüğü Ecem'in gönüllü sponsorları. Sürekli onu desteklediler ve her ihtiyaçta bize destek verdiler. Onlara çok teşekkür ederiz…
Hepsi de Edirne judosundan yetişmiş sporcularımız. İlerleyen süreçte kariyerlerinden dolayı şehir değiştirdiler ancak bizim için gurur kaynağıdır. Bu da bizi ayrıca mutlu ediyor."
Öğretim Üyesi Şengül Demiral hocamızın çalışmaları tek bir sporcu (Ecem ile) sınırlı olmadığı, ilgili federasyonun teknik direktör görevini üstlendiğini görmekteyiz.
Görme engeli bulunan bayan sporcunun, teknik direktörünün de bayan olması, bizim için ayrıca önem taşıyan bir konu.
Akademik başarıyı, uygulamada da sürdüren, elde edilen tecrübe ve deneyimlerini, Öğretim Üyesi olduğu Spor Bilimleri Fakültesi’nde öğrencilerine aktaran Doç. Dr. Şengül Demiral’ın engelli sporunun içerinde olması, engelli sporuna yön vermek isteyenlere iyi bir örnek teşkil etmektedir...
.
Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com