TÜDEF GENEL BAŞKANI AZİZ KOÇAL: "2013 TEN İTİBAREN SON ALTI YILDA ABD’DEKİ ÇOK ULUSLU TÜTÜN ŞİRKETLERİNİN KÂRLILIĞI ÇOK DÜŞTÜ.” Hisse senedi sahipleri, şunu söylüyorlar şirketin CEO’suna, “bizim karlılığımızı arttır yoksa seni görevden alırız.”
CEO’lar da şunu yapıyor: Madem sigara satışı düştü, o zaman “e-sigara”yı piyasaya sürelim. Türkiye’de -tütün ürünü olduğu için yasak- bu sefer internet üzerinden Kuzey Kıbrıs üzerinden bizdeki tiryakileri bu ürüne çevirmeye çalışıyorlar…
Bir yandan da yeni tütün bağımlıları oluşturmak için, özellikle üniversite gençliğini, önce nargile ile çekiyor, sonra da sigara bağımlısı olmasını sağlıyorlar.
Sigara bağımlılığıyla ilgili mücadelemizi TÜDEF olarak ön plana çektik, bundan sonra çok uluslu tütün endüstrisi oyunlarını -halkımızı uyandırmak için- deşifre edeceğiz…”
Bizler de “Tüketici Dernekler Federasyonu”nun bu gayretini devam ettirmesini temenni ediyor ve tebrik ediyoruz.
SİGARANIN ZARARLARI NELERDİR?
Yaklaşık 4 bin çeşit kimyasal taşıyan sigara ciğerlerinizi tahrip eder ve sizi yeterli oksijenden yoksun da bırakır.
Sigara sadece ciğerlerinizi tahrip etmez, vücudunuzun bütününü tehlikeye sokan sinsi bir düşmandır.
Sigara, uzun vadede sağlığınıza çok büyük zarar verir.
Günde bir paket sigara içiyorsanız her sene bir bardak dolusu sigara katranı vücudunuza girer…
Sigara, ölümcül bir alışkanlıktır.
Ülkemizde sigaranın yol açtığı ölümler, trafik, terör, iş kazaları ölümlerinin toplamından beş kat daha fazladır.
Sigara içinde yaklaşık 4 bin kimyasal madde vardır. Bunların en önemlileri: 1- Radon : Radyasyon. 2- Metanol : Füze yakıtı. 3- Tolüen : Tiner. 4- Hidrojen Siyanür : Gaz odaları zehri. 5- Naftalin : Güve kovucu. 6- Amonyak : Temizlik malzemelerine konan kimyasal madde. 7- Nikotin : Tütün bitkisi içinde bulunan bağımlılık yapan madde. 8- Karbon monoksit : Araba egzozlarından çıkan öldürücü gaz. 9- Katran : Asfalt yapımında kullanılan zehirli madde. 10- Aseton : Boya sökücü olarak kullanılır. 11- Kadmiyum : Akü yapımında kullanılır. 12- Bütan : Çakmak gazıdır. 13- Arsenik : Fare zehri olarak kullanılır. Sigaradan dolayı uzuvları kesilenler haricinde, Türkiye’de senede 100 bin insan sigara içtiği için ölmektedir. Dünyada ise her sene 5 milyon insan, sigara nedeniyle ölüyor… Senede 10 bin kişi trafik kazasında öldüğüne göre, on katı daha fazla insanımız sigaradan ölüyor… Görülen o ki sıradan savaşlarda dahi bu kadar çok insan ölmez… Tedavisini de dâhil ettiğimizde, sigaradan dolayı yılda 9 Milyar lira gibi bir rakamın boşa harcandığı ortaya çıkıyor… Dokuz milyar lirayla (Boğaziçi - 15 Temmuz Şehitler Köprüsü maliyeti 440 milyon lira) bir senede 20 asma köprü yapabilirdik… Akciğer kanserinden ölenlerin yüzde 85-90’ı sigara içenlerden oluşuyor… Sigaranın zararları sadece akciğer kanseri değildir… Vücudumuzun tüm organlarına sigaranın verdiği büyük zararlar vardır… Sigaranın vücudun hemen hemen her yerine zarar verdiği bir gerçek. Hatta bazı yerlerde yaptığı tahribatlar ileride geri dönüşü çok zor sağlık problemlerine sebep olur. Bunlardan bazılarına birlikte bakalım. Akciğerlerde kanseri yapar. Mide ve pankreas kanseri yapar. Cildinizi bozar, yaşlandırır ve tahrip eder. Dişlerinizin pis görünmesine, diş kaybına ve de diş eti problemlerine sebep olur. Ağız ve yutakta tat alma eksikliği yapar ve ağız ve yutak kanserine sebep olur. Gırtlak ve nefes borusunda iltihap, ses telleri tahribatı ve kansere sebep olur. Beyin hastalıkları, bunama, Alzheimer gibi hastalıklara sebep olur. Kalp ve damar tıkanıklıklarına sebep olur. Tansiyon yükselmesi yapar. Solunum yolu organlarının hepsini tahrip eder. Nikotin maddesinin bağımlılık yapan özelliği, eroininkine çok benzer. Sindirim organları üzerinde tahribat yapar. Kısırlık ve çocuk düşürmeye sebep olur. Hemen hemen tüm kanser türlerine davetiye çıkarır. El, parmak ve tırnaklarda sararmaya sebep olur. Tıkanan damarlar yüzünden, el ve ayak parmaklarının, hatta bacaklarımızın kesilmesine sebep olur. Kangren vakaları: Sigara içenlerde akciğerler verimsizleştiği için, vücuda çok az oksijen yayılır. İnsan vücudu, bu çok az miktardaki oksijeni mecburen iç organlara dağıtmak zorunda kalır. Bundan dolayı kalbe en uzak kısımlar olan parmak uçlarından itibaren hücreler süratle zincirleme olarak ölür. Çoğu zaman kollar ya da bacaklar kesilebilir. Ağız Kanseri: Ağız kanseri vakalarının tamamına sigara yol açar. Yemek Borusu Kanseri: Bu kanserden ölenlerin hemen hemen hepsi sigara içtikleri için ölmüşlerdir. Kemik ve iskelet sistemi hastalıklarına sebep olur. Kan dolaşımda bulunan organlara, damarlara zarar verir ve yapılarını bozar. Yorgunluk, uykusuzluk, ruhsal gerilim, stres, performans düşüklüğü, reflekslerde azalma oluşturur. Beyinde felç, ileri yaşta bunama (Alzheimer) sebep olur. Gözlerde katarakt ve ileri yaşlarda körlüğe sebep olur. Koku almada azalma yapar. Kronik bronşit ve amfizem gibi tıkayıcı akciğer hastalıklarına sebep olur. Sigara içenlerin mide veya bağırsak kanserine yakalanma riski içmeyenlere göre 2 kat daha fazladır. Mide ve yemek borusunda kanama ve ülsere sebep olur. Kısırlık, çocuk düşürme, sakat ve eksik doğum, erken menopoz ve rahim kanseri yapar. Sigara içen kadınlarda beklenenden 5-10 yıl daha erken menopoz görülür. Bu da kemiklerin erkenden incelmesine ve de erimesine neden olur. İktidarsızlık, ereksiyonda azalma, döllenme yetersizliği, kalıtımsal bozukluklar yapar. Sigara içen hanımların bebekleri %10-15 eksik kilolu doğdukları gibi zekâ eksiklikleri görülür Sigara içen kadınlar içmeyenlere göre %75 daha fazla göğüs kanserine yakalanır. İdrar kesesinde mesane kanseri oluşturur. Normal insanlarda da zaman zaman şiddetli sırt ve bel ağrılarına yol açar. Bunun sebebi, sigara içen kişilerde vücudun, omurilikteki disklere çok zayıf miktarda oksijen göndermesidir. Annesi ya da babası sigara içen çocuklar, 6 kat daha fazla solunum yolu hastalıklarıyla karşılaşır. Sigara içmek, vücudun insülin salgılama yeteneğini zamanla yok eder. Bu da şeker hastalığına yol açar. Sigara içenler, ilaçlarını çok daha fazla dozlarda kullanmak zorunda kalır. Sigara içenlerin yaraları çok daha zor kapanır. Bunun yanında ameliyat sonrası yaralarının iyileşmeme ihtimali de vardır. Boğaz kanseri vakalarının %80'i sigara içenlerden oluşur. Emphysema hastalığının yol açtığı ölümlerin yüzde 85’i sigara içenlerden oluşuyor. Kol ve bacak damarlarında çeşitli hastalıklar oluşur. Tırnaklarda zayıflama olur. Tansiyona olumsuz etki yapar. Sigaranın içildiği ortamlarda kötü ve ağır koku yayılır.ÖĞRETMENLER, EN FAZLA SİGARA İÇEN MESLEK GRUPLARININ BAŞINDA YER ALIYOR…
Sağlık Bakanlığı Madde Bağımlılığı Şube Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen geniş çaplı araştırma, Türkiye'de sigara bağımlılığının geldiği noktayı gözler önüne seriyor.
Türkiye'de ilköğretim öğrencilerinin yüzde 9'u sürekli sigara kullanırken, öğretmenler de en fazla sigara içen meslek gruplarının başında yer alıyor. Özellikle bayan öğretmenler, ebe ve hemşire gibi bayan sağlık personeli arasında sigara bağımlılığı çok yüksek seviyede bulunuyor.
“Türkiye Küresel Gençlik Tütün Araştırması” adlı anket çalışmasına, ülke genelinde 61 ilden ilköğretim 7 ve 8 ile lise birinci sınıflardan toplam 15 bin 957 öğrenci katılmış...
Araştırmada, Türkiye'de sigara ve diğer tütün mamullerinin kullanım sıklığı ile birlikte, tütünle mücadelede için belirlenecek politikalarla ilgili çeşitli veriler elde edilmiş.
Türkiye Küresel Gençlik Tütün Araştırması’nın ortaya koyduğu çarpıcı sonuçlar şöyle:
Öğrencilerin yüzde 29'u en az bir kez sigara içmeyi deniyor. Öğrencilerin yüzde 9.2'i da sürekli sigara bağımlısı. Sigara içen öğrencilerin üçte biri de 10 yaşından önce başlamış. Hiç sigara içmeyen öğrencilerin yüzde 7,7’si gelecek yıl sigaraya başlamayı düşünüyor. Ankete katılan öğrencilerin yüzde 90'ının anne ya da babası sigara içiyor.SİGARA ALIŞKANLIĞI VE HARAM OLUŞU
Öncelikle sigaranın zararları saymakla bitmeyecek kadar büyük boyutlardadır… İnsanın sıhhatine ve çevreye verdiği zararlardan dolayı sigara haram olan bir maddedir…
Bazı hocalar “mekruh” diyerek işi yumuşatmaya çalışsalar bile, bu değerlendirmenin hiçbir mantıkî ve dini dayanağı yoktur… Kur’an mantığı açısından bakıldığında, sigaranın haram olduğu açık bir şekilde ortaya çıkıyor…
Kur’an’da içkiyle ilgili “rakı, votka, viski…” diye isimler belirtilmediği için, bu maddelerin haram olmadığı anlamı çıkmaz… Ya da Kur’an’da “eroin, kokain, esrar, marihuana, bonzai…” kelimeleri yok diye bu maddeler haram olmaktan çıkmaz…
Kısacası Kur’an’ın geneline bakıldığında aklı örten, sağlığa ve çevreye zarar veren her şeyin haram olduğunu görüyoruz… Dinî bakımdan durum budur…
Sigara da sağlığımıza ciddi bir şekilde zarar verdiği ve çevreye de zarar verdiği için haramdır… Aynı zamanda hamile kadınların karnındaki bebeğe kadar zarar verdiğini biliyoruz… Ne yazık ki hamile kadın, kendisi sigara içmese bile sigara içilen bir ortamda bulunduğunda bu tahribatla karşı karşıya kalmaktadır…
Çevreye atılan izmaritler ve de sigaranın dumanı, hem çevreyi hem de şahısları etkilemektedir…
Tabii ki çevreyi etkileyen sigara, aynı zamanda kul hakkına da girmiş oluyor…
Sigara içmek, trafikte, iş yerinde, evlerde kazalara ve de ormanlardaki yangınlara da sebep olmaktadır… Bu zararların hepsi hem şahısları, hem toplumu etkilemektedir. Kısacası sigara içenler, kendilerine zarar verdikleri gibi, aynı zamanda kul hakkına da tecavüz etmektedir…
Bu nedenle, sigarayı “mekruh” diyerek aklamaya çalışmak, pek akıl işi değil… Bu tür yanıltıcı bilgileri ileri sürenler, aynı zamanda Kur’an mantığını anlamamakta ve de çok boyutlu düşünememektedirler…
SİGARA SEKTÖRÜNÜN TUZAKLARI
Sigara sektöründeki büyük paraların cazibesi, insanların kandırılmasına ve de sağlıklarının bozulmasının sebebi olmuştur… Dahası insanların kitlesel ölümlerine de yol açmıştır.
1953 senesinde Kanser Araştırma Derneğinin sigaranın kanser yaptığını açıklamasıyla birlikte, sigara firmaları kendi kâr oranlarını korumak için yeni çareler aramaya başlamıştır. Sigara sektörü, daha fazla para kaybetmemek ve de daha fazla kâr etmek için insanları kandırma yoluna gitmiştir…
Sigara şirketleri, özellikle reklam yasağının olmadığı dönemlerde, sigarayı teşvik için televizyon, sinema, radyo ve gazete gibi kitle iletişim araçlarından faydalanmıştır.
Dünya Sağlık Örgütü, sigarayı önlenebilir ölüm ve hastalıkların en önde gelen sebebi olarak tanımlıyor…
Sigara sektörü ise, sigaranın sağlık sorunu yapmadığını ortaya koyacak çalışmalar yürütüyor... Bu çalışmaların başını ise, gençleri yanıltan, açık ve gizli reklamlar geliyor.
Nihayet, kanser vakalarının açıklanmasından sonra tütün şirketleri, propaganda yapmak için (insanları kandırmak için) büyük paralarla güçlü bir ekip kurmaya karar vermiştir…
Tütün Sektörü,1953’den itibaren akademisyenlerden oluşan bilimsel bir ekiple senelerce sigaranın zararlarının kesin olmadığı konusunda şüphe ve yanıltma kampanyaları oluşturmuştur…
Bu hamiyetsiz, onursuz ve sorumsuz bencil akademisyenler ekibi, yaklaşık 50 sene toplumu yanıltarak kandırmayı başarmışlardır…
Amerika’da dahi gazeteler, radyolar televizyonlarda boy gösteren bu ekip, ne yazık ki Amerikan hükümetinin bile yanılmasını sağlamıştır… Bundan dolayı sigarayla mücadelede en az elli sene gecikme yaşanmıştır…
Sigara kullanıcıların yaklaşık yüzde doksanının 19 yaş altı olması, ileriki yaşlardaki (olgun yaşlardaki) sigara müşterilerini de garanti altına almaktadır… Bu nedenle olgun yaştaki insanlara sigarayı benimsetmek için reklam yapmaya da çok gerek yoktu… Genç yaşta alışkanlığın başlaması, sigara sektörü için çok daha önemliydi… Bu yüzden sigara sektörü, gençlere yönelik her türlü entrikayı devreye soktu… Sigara bağımlılığına başlayan bir genç, artık ömür boyu sigara firmalarının müşterisi olacaktır…
GENÇLERİN SİGARAYA ÖZENDİRİLMESİNDE TELEVİZYONLAR VE SİNEMALAR
Sigara kuruluşları, içki şirketleri gibi büyük konserler, spor aktiviteleri gibi alanları da gençleri etkileyebilmek için kullanmışlardır… Ayrıca meşhur kişilerin giyim ve hayat tarzlarıyla gençlere sempatik gösterip, gençlerin özenti zaaflarından faydalanma yolunu da seçmişlerdir…
Şehrin en önemli alanlarında dev posterlerle toplumu sigaraya yönlendirmek için yapılan reklamların yasak edilmesi, toplumumuzu korumak adına isabetli olmuştur… Ancak Sigara sektörü, gençlerin sigaraya özentisini televizyon ve sinema filmlerinde de hâlâ sürdürmektedir…
Ne yazık ki Kültür Bakanlığı gibi bir devlet kurumu da çok sigara içilen filmlere parasal destek bile vermektedir… “İncir Reçeli” filmi de bunlardan biridir…
Devletin sigarayla yaptığı mücadeleye, resmi kurumların, özel kuruluşların ve sivil kuruluşların mutlaka destek olmaları gerekiyor…
Televizyonlara belli yasaklar getiren RTÜK’ün sosyal medyada yayınlanan filmlere el atmamasını anlamak mümkün değil… Son zamanlarda sigara yasaklarından reklam yapamayacak hale gelen sigara sektörünün şimdilerde bütün filmlere para akıttığı anlaşılıyor…
Son zamanlarda çekilen filmlerin çoğunda -sigarayı özendirecek bir şekilde- dramatik, uzun ve sık sahnelerle sigara içirilerek özenti oluşturulmaktadır…
Sosyal medyanın televizyonun önüne geçmesiyle, sigara özendirilmesi çalışmaları da sosyal medyaya kaymıştır…
İnternet, faydalı bir iletişim aracı olduğu gibi, dünya çapında her türlü kötü işlerin yapılmasına da imkân sağlıyor…
İnternet sitelerindeki filmlerde sigara propagandası çok yaygın olarak yapılıyor. Özellikle İnternet’teki Netflix filmleri, sigara propagandası için iyi bir alan yakalamış. Devletimizin bu alanda oluşacak kanun ve kurallarının takipçisi olması gerekir… Özellikle sigara propagandası yapan filmlerin, RTÜK tarafından denetlenmesi gerekir…
İnternet’te her türlü siteye yasak getiren mahkeme kararlarının, sigaranın reklam yasağı için kanunları devreye sokmaması da manidar!..
Yasaklanan sitelerin bir kısmının ise bilgi alma hürriyetinin engellenmesi açısından bakıldığında doğru olmadığının kanaatini taşıyoruz… (wikipedia ve kuranmeali.org vs…) Meclis’te sigara aleyhine çıkan kanunları engellemek için sigara sektörünün faaliyet göstermesi ise dikkat çekici bir durum!..
Kulis yapmak için nereden geldiği bilinmeyen adamların meclise sokulması da düşündürücüdür…
Özellikle yeni çıkacak kanunun engellenmesine müsaade edilmemeli…
Marketlerde kasa kenarında belirgin bir şekilde görünen sigaraların, “tezgâh altına indirilmesine ait kanun”un mutlaka çıkarılması, insanımız için büyük önem taşımaktadır.
E-SİGARA TUZAĞI
Sigaraya karşı alınan önlemler, karşımıza e-sigara sektörünü çıkardı… Ne yazık ki çoğu insan, e sigaranın zararsız olduğunu sanıyor… Aslında hiç de öyle değil… Bakın uzmanlar “e-sigara” için ne diyor…
Prof. Dr. Özge, “Elektronik sigaranın diğer tütün ürünlerinden hiçbir farkı yok. Sigarayı da bıraktırmaz. Zaten içindeki nikotin bağımlılık yapıcı” diyor… E sigara, vücudumuzun en önemli yapı taşı olan DNA’ya verdiği zarar dışında, birçok kanserojen maddesini de bünyesinde taşımaktadır…”
Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, hemen hemen bütün sigara üreticilerinin elektronik sigara üretme kararı aldığını hatırlattı ve elektronik sigaraların bazılarının nikotinin yanı sıra meyve aroması ve şeker içerdiğini, bunların nikotin bağımlığını daha da artırdığını söyledi.
Prof. Dr. Dağlı, “Elektronik sigaralarda irritan ve alerjenler de yer alıyor. Zannedildiğinin aksine, pasif etkilenme de söz konusu. Sadece sigara içen değil, yanındakiler de aynı sigara içenlerden olduğu gibi zarar görüyor” uyarısında bulundu.
SİGARADA EN BÜYÜK HEDEF ÇOCUKLAR
“New England Journal of Medicine” adlı tıp dergisinin yaptığı bir araştırmaya göre elektronik sigara, her yerde içilebildiği ve çevreye zarar vermediği için daha çok kullanılmaya başlandı. Özellikle okul çağındaki çocuklar için merak uyandıran bu alışkanlık, erken yaşta sigara içilmesine sebep oluyor ve çocuklar elektronik sigarayla başlayıp daha sonra normal sigaraya geçiyor. Bu nedenle ABD’de bazı eyaletlerde yasaklandı.
Dünyada bu yıl 6 milyon, Türkiye’de 150 bin kişinin ölümüne sebep olacak tütün endüstrisi, birçok ülkede sigarayla ilgili yasal düzenlemelerin dışında kalarak 18 yaş altındaki çocuk ve gençlere dahi elektronik sigara pazarlıyor. Türkiye’de elektronik sigara yasak. Bazı Avrupa ülkeleri de 18 yaş altına satışını yasakladı.
Elektronik sigaranın zararları nelerdir?
Prof. Dr. Ceylan,"Elektronik sigara bir tütün ürünüdür ve içinde birçok kanserojen madde vardır. Bağımlılık yapar ve sağlığa ciddi zararları vardır. Elektronik sigaranın içerdiği gliserol, propilen glikol ve nikotin gibi maddelere ek olarak tıbbi çalışmalarda aseton, akrolein, bütadien, sikloheksan, dietilen glikol, etilen glikol, etanol, formaldehid gibi birçok başka madde de tespit edilmiştir.
Tütün içermediği, nikotin içerdiği iddia edilmektedir. Ancak elektronik sigarada da nornikotin, miyozmin, anabazin gibi tütün ürünleri saptanmıştır. Dumanında ise gliserol, propilen glikol ve nikotine ek olarak asetaldehid, aseton, akrolein, formaldehid, nitrosonornikotin, metilnitrozamino, piridil, bütanon, kadmiyum, kurşun, nikel, bakır, kalay gibi metaller ile toluen saptanmıştır."
Elektronik sigarayla sigaranın zararları arasında fark olmadığını anlatan İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Özgür Yiğit, "ELEKTRONİK SİGARA, SİGARADAN KURTULMANIN YOLU DEĞİL“
Elektronik sigara ile sigara içenlerin aynı etkiye maruz kaldığını vurgulayan Prof. Dr. Yiğit, "Sonuçta ikisi de sigara. Birisinde -sulandırılmış da olsa- ikisinde de nikotin var; ayrıca kanserojen maddeler var.
Elektronik sigara içeriklerinin akciğerde iltihaplanma ve hasara yol açtığı son bilimsel araştırmalar ile ortaya konmuştur. Tütün, nikotin ve aromalar içeren hiçbir ürün güvenli değildir."
.
Raşit Anaral, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @rasitanaral , @dikgazete