2014 yılında internet sayesinde yaygınlaşan çevrimiçi kumarın, dünyanın pek çok ülkesinde korkunç boyutlara ulaştığını belirten ilgili kuruluşlar, Türkiye’de 2 milyon sanal kumar bağımlısı bulunduğunu, dünyadaki kumar gelirinin yüzde 2.5’inin de Türkiye’den sağlandığını ifade ediyorlar!
Son 5 yılda, sanal kumarda Türkiye’deki durum nedir acaba?
Milli Piyango idaresinin özelleşmesi ve çevrimiçi şans oyunlarının Milli Piyango bünyesinde de hızla ve çok çeşitlenerek artması ile “online” sanal kumar yasal hale gelse de bu durum, bağımlılığın önünde bir engel teşkil etmiyor.
Kumarın yasal arzda oluşunun büyük tehlike getirdiğini daha önce de defalarca belirtmiştik.
“Her bağımlılık bir diğerini tetikler” diyor Yeşilay sloganı.
Kumar, uyuşturucu madde ve alkol bağımlılığı toplumumuzun baş belası haline gelmiş durumdadır.
Yeni kuşaklar için radikal kararlar almayı başaramazsak işimiz zor görünüyor.
Kredi kartı olan bir insan, bilgisayarın başına oturduğunda çok rahatça kumar oynayabiliyor.
Temel sorunumuz, bütün tehlikeli bağımlılıkların tetikleyicisi olan kumar ve alkolün yasal arzda oluşudur.
Şehrin ana arterleri metro ve metrobüs duraklarında şans oyunları reklamlarının hâlâ yer buluyor olması çok yanlış bir uygulamadır.
İnternet sayesinde yaygınlaşan kumar, tehlikeli boyutlara ulaşmış vaziyettedir.
İki yıl önceki rakamlara göre, Türkiye’de 2 milyon sanal kumar bağımlısı olduğu belirtiliyordu; şu an yine bir takım rakamlar var ama gerçek durum nedir tam olarak bilemiyoruz.
Dünyadaki kumar gelirinin yüzde 2,5’i de Türkiye’den…
Türkiye’yi 81 milyon nüfusu ve genç potansiyeliyle bu konuda büyük bir para kaynağı olarak gören uluslararası dev şirketler, yasaları delmek için ellerinden geleni yaparak 5 milyar dolarlık pastadan pay almak için büyük çaba içerisindedir.
İsveçli sanal kumar şirketlerinin gelirlerinin 4’te birini Türkiye’den elde ettiği biliniyor.
Günümüzün en büyük hastalıklarından biri haline gelen “iddaa” türü bahis ve tahmine dayalı oyunlar, yetişkin, ergen kız-erkek herkesi, daha hırslı ve bağımlı hale getiriyor.
“İddaa” denen şey; futbol başta olmak üzere, basketbol, motor sporları, voleybol, hentbol, tenis, atletizm ve bilardo dallarında bahis şeklinde oynanabiliyor.
Devlet Denetleme Kurulu’nun raporunda yer alan bir araştırmaya göre, 18 yaşın altında bulunan gençler yoğun bir şekilde şans oyunlarına yöneliyor.
Yasal yaş sınırı (18) altındakilerin yüzde 28,4’ü Loto, yüzde 25,9’u Piyango, yüzde 25,9’u İddaa, yüzde 19,8’i de Hemen Kazan oynuyor.
En basitinden kredi kartı ile para yatırarak oynanan online bir okey oyunu bile kumar bağımlılığına kapı açıyor.
İnternetin gözde kumar sitelerinden birinin istatistiklerine göre, son yıllarda 18-25 yaş arasındaki oyuncu kitlesinde büyük bir artış gözlemleniyor ve dünyada oynanan sanal kumarın yüzde 2,5’ini sadece Türkiye oluşturuyor.
Bayilerde ve büfelerde de halen oynatılmaya devam eden şans oyunları artık yerini, koronavirüs pandemisi sonrası internet üzerinden “online” olarak oynanan çok çeşitli sanal kumar ortamları halinde daha da yaygın olarak sürdürmektedir; artık evler ve iş yerleri de kumar oynama merkezleri haline gelmiş durumdadır.
İddaa, at yarışı, milli piyango, çılgın sayısal loto, hemen kazan, şans topu, on numara, spor toto ve spor loto gibi oyunlar, yasaklanan kumarhanelerin yerini almış vaziyettedir.
En vahimi de her bütçeye göre oluşturulan bütün bu kumar çeşitlerinin Kovid-19 salgını ile birlikte online-çevrimiçi olarak internet olan her yerden, özellikle de uygulamalar ile akıllı cep telefonlarından oynanabiliyor olmasıdır.
Geçmiş yıllarda yetişkinler tarafından tercih edilen şans oyunları artık lise çağındaki genç kız ve erkeklerin ilgi odağı haline gelmiş durumdadır.
Gençlerin sosyo-kültürel, politik ve ekonomik kaygı sorunu kumara yönelmelerini tetikleyen önemli sebeplerden biri.
Okula ve camiye 200 metre mesafede adeta bakkal dükkânı gibi şans oyunları oynatan dükkânlar mantar gibi çoğalıyorken özellikle gençler kazancını şans oyunlarına bağlıyor.
Yapılan istatistiki değerlendirmelere göre, yasa dışı kaçak bahsin yıllık geliri ise ülke genelinde 2,5 milyar lirayı da aşmış durumda.
“İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Yargıç, bir açıklamasında, at yarışlarının yerini, son yıllarda spor müsabakaları için oynanan bahislerin aldığını söyledi.
Bu oyunların gençler arasında yaygınlaştığına, bazılarında bağımlılığa dönüştüğüne dikkati çeken Yargıç, bahis oynanırken salgılanan adrenalinin keyif vermesi nedeniyle kişide yeniden tekrarlanma isteğine yol açtığını söyledi.
Bağımlılık Tanı ve Tedavi Merkezi’nde (BATEM) görevli Uzman Psikolog Alper Aksoy ise “bağımlılık” kavramının geçmişte alkol ve sigara ile anıldığını ancak günümüzde bunlara bilgisayar, alışveriş ve bahis oyunların da eklendiğini kaydetti.
Bugün devletin yasal arzında olan alkol ve şans oyunları gençlik açısından maalesef büyük bir tehlike haline gelmiş vaziyettedir.
Kumar Madde ve Alkol bağımlılığı ile mücadele konusu maalesef, bürokratik planlamanın ötesine geçerek toplumun manevi ve fiziki yanına dokunabilmeyi başaramadık.
.
Osman Atalay, dikGAZETE.com