Uzun zamandır bir sahte içki hadisesi çalkalanıyor!..
Bununla ilgili “ölümlü” haberlerle, yapılan hatanın masum(!) gibi gösterilerek ortaya “dramatik” bir durum sergilenmeye çalışılıyor...
Bu olaylarla içki içme teşvik edilerek(!) kullanananlar da suçsuz gibi gösterilerek, “gerçeğinin pahalı olması sebebiyle böyle yolu seçtikleri…” şeklinde ifadelerle gazete ve televizyonlarda haberler veriliyor...
Tabîi bu sahte içkiyi kullanananlar hayatlarını kaybediyorlar, (son on günde, yaklaşık 50'den fazla kişi öldü) sanki gerçeği zarar(!) vermiyor gibi havalar estiriliyor!..
Yahu arkadaş, bunun sahtesi de gerçeği de insana zarar veriyor; hem bu zarar tıp ilmiyle de sabit...
Bu apaçık zarar neden görmezden gelinerek, sanki ortada sözde bir masumiyet(!) havası estiriliyor acaba?!.
Geçtiğimiz günlerde gazetenin birinin ilk sayfasında ikinci büyük haber olarak yer alan olayda; “Bu mudur adalet?,(başlığıyla) Ehliyetsiz ve alkollü sürücü, çarptığı motosikletlinin ölümüne neden oldu. Buna rağmen serbest kaldı” diye tepkili bir haber verilmiş...
Haberde konu olan; içki kullanan kişinin hatası ise, sadece “serbest” kalması mı?...
Tabi ki hayır!..
Bu zararlı içecek, insanın bütün vücudunu etkiliyor… Hatta hem şahsî hem de toplumda büyük facialara yol açıyor...
Akıl- şuuru kaybeden insanın; beyni, mide, ciğerler ve diğer organları hepsi zarar görüyor...
İçki içerek vücuda alınan alkol de “şişede durduğu” (!) gibi durmayarak insanların telafisi çok zor olan hatalar yapmasına sebep oluyor...
Bakın dostlar, yakın tarihlerde bu hataları gösteren iki olay şöyle gerçekleşiyor: “İstanbul'da alkollü kadın sürücü, direksiyon hakimiyetini kaybederek aracıyla bir restorana daldı. Olay yerinde iki bekçi ölümden döndü." (Akşam gaz. 14 Aralık 2021)...
"Aydın Didim'de alkollü araç kullanırken yakalanan Tahir D. kontrol için götürüldüğü hastanede acil doktoru Doğancan Kılıç'a kafa atarak yaraladı. Kaşı yarılan doktora beş dikiş atıldı." (Akşam gaz. 20 Aralık 2021)
Demek ki; sarhoşluk veren içki, hiç de masum değil, işte ortada örnekler!..
Dinimiz İslâm'da içki, haram kılınmıştır. Çünkü bu zararlı içecek maddî ve manevî pek çok menfi vak'alarda kayıplar meydana getiriyor.
Hayatımızı karartıyor!..
Buna rağmen bu kadar kötülüğü açıkça belli olan bir içeceği, ısrarla kullanma ve teşvik etme yayınlarına neden hâlâ müsaade ediliyor?..
Bakın Cenab-ı Allah, Kur'an-ı Kerim'de biz kullarının zarar görmemesi için sarhoşluk veren içkiden uzak durmamızı istemiştir...
"Ey iman edenler! İçki, kumar, tapınmak ve putlara kurban kesmek için dikilen taşlar, fal ve şans okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz." (Mâide Sûresi, 90. âyet)
Sevgili Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (SAV) de bir hadisi şerifi ile içkiye yaklaşılmaması gerektiğini şöyle belirtiyor:
-Âişe Radıyallahu anhâ'dan Allah Resûlü (SAV) buyurdu: “Sarhoş yapan her içecek haramdır.” (Cem'ul-Fevâid, 6. cilt- Ocak Yay.)
Neden hâlâ direniyoruz; bu haramı kabul etmiyoruz da zararlı nesnenin peşinde koşturuyoruz?..
Bu inat niye?..
.
Osman Ovacıklı, dikGAZETE.com