Hatırlarsanız bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminin iki adayından birisi olan Muharrem İnce, seçim sonrası yaptığı açıklamada, kek ve bedava çayın kuantumu yendiğini belirterek, “24 Haziran 2018 seçimlerinde meydanlarda ‘kuantum’ dedik, ‘yazılım’ dedik, ‘teknoloji’ dedik, ‘üretim’ dedik, ‘bilim, hukuk’ dedik. Onlar ise ‘bedava çay ve kek’ dedi. Kek kuantumu yendi" demişti.
Sinan Oğan'ın hakkında da sosyal medyada benzer yorumlar görmek mümkün. Sebebine gelince, biliyorsunuz; ATA İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, 28 Mayıs seçimlerinde hangi adayı destekleyeceğini açıkladı.
Oğan'ın: “Seçimlerin ikinci turunda Cumhur İttifakı adayı sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyeceğimizi beyan ediyorum” demesiyle çarşı karıştı.
Sinan Oğan'ın destek açıklamasından önceki “Twitter” takipçi sayısı 2 milyon 100 bin olarak görülüyordu. Ancak açıklama sonrası, takipçi sayısının hızla düştüğü ve 2 milyona kadar gerilediği görüldü.
Açıklama sonrasında Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, “Sayın Sinan Oğan’ın açıklaması sadece kendi politik tercihidir. Bu açıklama Zafer Partisi’ni temsil etmemekte ve bağlamamaktadır” dedi.
Sinan Oğan'ın Erdoğan'a destek vermesinde Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev'in etkisi var mı?
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Oğan ile Cuma günü Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya gelmişti.
Kulislerde, toplantıda üçüncü kişi olarak Azərbaycan Respublikasının Prezidenti İlham Əliyev'in bulunduğu iddia edildi. Aliyev, onca işinin arasında neden üşenmeden İstanbul'a geldi?
İsterseniz kısa süreli ve kısa mesafeli geçmişe bir yolculuk yapalım. Hatırlarsanız Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun “Hayatımın en büyük projesi” sözleriyle açıkladığı “Tarihi İpek Yolu'nu canlandırma projesi”nde Azerbaycan'a yer vermemesi Azerbaycan kamuoyunda infiale neden olmuştu.
Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidar bile olmadan, ilk vetoyu Azerbaycan'dan yedi.
Azərbaycan Respublikasının Prezidenti İlham Aliyev, Kılıçdaroğlu'nun Azerbaycan'ı devre dışı bırakarak tarihi İpek Yolu’nu canlandırma projesine tepki göstererek, “Azerbaycan'ı bu stratejik projenin dışında bırakmak isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalacak” demişti.
Azerbaycan Millî Meclisi Üyesi ve Batı Azerbaycan Topluluğu Başkan Yardımcısı Hikmet Babaoğlu, “İran üzerinden Çin’e çıkan hat Türk dünyasını birleştirmez tam tersine parçalar. Çünkü bizi birleştirecek yegâne Türk koridoru Zengezur’dan geçerek kardeş cumhuriyetlere uzanan hattır. Onun projesiyle Rusya, İran ve en fazla da Ermenistan kazanır, Türkler kaybeder.” açıklamasında bulunmuştu.
Bir başka söylentiye göre Sinan Oğan'ın Erdoğan'a destek kararında kendisi ile Sabiha Gökçen Havalimanı'nda BİR GRUBUN yaptığı görüşme etkili oldu.
Bu grup kimdir nedir? Ayrıntı yok.
O erişen mi dışarıdan mı bilinmiyor? “Bir grup” denilip geçiliyor.
Yine aynı çevrelerin iddiasına göre ki üstüne basa basa “kaynak sağlam” diyorlar; Oğan'a bakanlık veya Cumhurbaşkanı Yardımcılığı verilmeyeceğine dair Bahçeli'ye garanti verilmiş, sadece “Saray'a danışman” yapılacakmış.
Bence, Sinan Oğan, Külliye’de danışmanlığa tav olacak adam görüntüsü vermiyor.
Ancak Azerbaycan’da bulunduğu yıllarda bıraktığı izleri süren birileri olabilir. Biliyorsunuz Azerbaycan’da 13 - 17 Mart 1995 tarihlerinde yaşanan darbe girişiminde, 45 kişi ölmüş, dönemin Devlet Başkanı Haydar Aliyev’e darbeyi, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel haber vermişti. Türkiye’nin derin bağları olduğu Azerbaycan’a bazı Türklerin ve dönemin Türk Cumhuriyetlerinden Sorumlu “Komando Ayvaz” lakaplı Devlet Bakanı Ayvaz Gökdemir’in adı da karışmıştı.
Olaylar sırasında gözaltına alınan Doç. Dr. Ferman Demirkol, yetkililerin araya girmesi üzerine gönderilen bir uçakla Türkiye’ye getirilmişti. Muhtemelen Ferman Demirkol “sus” talimatı almadıysa, Azerbaycan'da yaşanan olayları ve orada bulunan Türk yetkililerin neler yaptıklarını anlatabilir.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın, Susurluk kazası raporuna göre, Haydar Aliyev’e yönelik darbeyi, Tansu Çiller’in onayı ile dönemin Türk Cumhuriyetleri ve Akraba Toplulukları’ndan Sorumlu Devlet Bakanı Ayvaz Gökdemir, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ve İbrahim Şahin planlamış ancak MİT’in, olayı Süleyman Demirel’e bildirmesi ve Demirel’in Aliyev’i haberdar etmesi ile darbe girişimi başarısızlığa uğramıştı.
Gerçi o girişimi savunanlar, Rusya’nın adamı Haydar Aliyev’i devirip Türkçü lider Ebulfeyz Elçibey’i iktidara getirmeyi hedeflediklerini söyleseler de, olayın derinliği Washington’u işaret ediyordu
Türkiye'nin Bakü Büyükelçiliği'nde 1994-2000 arasında Basın Müşaviri olarak görev yapan Turgut Er, anılarını “Azadlıktan-Tiranlığa Sanki Stalin ve Beria Hortlamıştı” adlı kitapta yayınlamıştı.
Kitaptaki çarpıcı bölümler şöyle:
“Türkiye Aliyev'i devirmek isteseydi, bırakın oradaki Engin Alan gibi bir generalin komutasında olan Türk askeri gücünü, bu zıpkın gibi gençleri devreye sokar ve Aliyev'i devirirdi. Halbuki Başbakan Suret Hüseyinov işin içine girdiği ve Gence'deki adamlarını devreye soktuğu günün ertesinde, Korkut Eken'in başkanlığında 16 kişilik bir tim, Bakü'ye gelmişti.
Büyükelçi ve General Engin Alan ile görüştüler. Bu özel tim, Haydar Aliyev'i korumak için ayrıntılı tedbirler aldı. Yani Suret Hüseyinov'un Aliyev'e bir şey yapmasını engellemek ve Suret Hüseyinov'u bertaraf etmek üzere Korkut Eken ve ekibi Türkiye'den gönderilmişti.”
BERK: AZERİ YÖNETİMİ, PKK'YI DESTEKLİYORDU!..
Kitapta, Ergenekon Davası'nda sanık olarak adı geçen EDOK Komutanı Saldıray Berk ile yapılan röportaj da yer aldı. O dönem Azerbaycan'daki Türk Askeri Ataşesi olan Berk, şu iddiaları dile getiriyor: “O zamanki Azerbaycan'ın siyasi hayatında etkili olan grup Nahçıvanlılardı. Nahçıvanlılardan hatta bazı bakan ve yöneticilerin de Kürt kökenli oldukları biliniyordu. Bunların PKK yanlısı, ya da Kürt milliyetçiliği faaliyetleri, MED TV ile faaliyetleri vardı.”
DARBEYİ BİZ ENGELLEDİK!..
1995'te darbe ile suçlanan ve sınır dışı edilen bir diğer isim olan, dönemin MİT Bakü Temsilcisi Ertuğrul Güven'in görüşleri ise şöyle: “2 Ekim 1994 olaylarında Suret Hüseyinov ile Rövşen Cevadov birleşmişlerdi. Cevadov'u ikna ettik ve Aliyev'in yanına gönderdik. Öldürülmekten korkuyordu. Aliyev'den teminat almıştık. O şekilde darbe önlendi. Daha sonraki süreçte, darbe olabileceğine dair Aliyev'i uyardık, önce inanmadı, bize kızdı.”
Sahi o tarihlerde Sinan Oğan neredeydi, ne yapıyordu?
Ebulfez Elçibey ile ilk görüşmesini 1991 yılında, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dağılmadan gerçekleştiren Sinan Oğan, Azerbaycan’ın bağımsızlığı sonrasında bir süre Elçibey’in Cumhurbaşkanlığı ofisinde çalıştı.
T.C. Başbakanlık ve Türkiye Dışişleri Bakanlığının gördüğü lüzum üzerine 1992 ile 2000 yılları arasında Azerbaycan’da Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Türk Dünyası İşletme Fakültesi’nde Dekan Vekilliği yaptı. Aynı dönem TİKA Azerbaycan temsilciliği görevini de eş zamanlı yürüttü. Demek ki tarihe tanıklığı önemli.
Seçimlere yönelik manipülasyon bir türlü bitmiyor!..
Bu manipülasyon türündeki haberlerden biri de “tr724.com” sitesinde yayınlandı. Sonra ne olduysa yayından kaldırıldı. Sanki birileri bu halkı aptal yerine koyuyor, aklımızla dalga geçiyor. Allah'tan, kopyasını almıştım, sizlerle paylaşıyorum:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, daha önce medyaya dağıtılan programında seçim gününü ve akşamını İstanbul’da geçireceği açıklanmıştı. Ancak Erdoğan’ın, daha oy verme işlemi bitmeden 15:15’te Ankara’ya gittiği bildirildi.
AK Parti Genel Merkezi’ne uğramadan doğrudan Beştepe Sarayı’na geçtiği, seçimleri buradan takip edeceği duyuruldu. Başka bir programının olmayacağı belirtildi. Sonra Ankara’ya geçmediği, boş konvoy yapılarak İstanbul’da kaldığı, gecenin ilerleyen saatlerinde Ankara’ya gittiği ortaya çıktı.
Ankara’ya gittiği açıklaması, balkon konuşması yapmayacağı şeklinde yorumlandı. Erdoğan’ın balkon konuşması yapmamasının da tek bir anlamı vardı. O da seçimleri kazanamayacağını gördüğü anlamı taşıyor olmasıydı.
Seçim sonuçlarını farklı kaynaklardan gelen bilgi akışıyla takip eden Erdoğan’ın morali iyice bozulmuş durumdaydı. Bu sıralarda Şenkal Atasagun, Erdoğan’ı aradı. Bir iki cümlelik nezaket konuşmasından sonra Erdoğan, üzüntülü bir şekilde “Kaybettik” dedi.
Atasagun’un kudretini bilen Erdoğan, muhatabından Kılıçdaroğlu’nu kast ederek “O da kazanamadı” demesi üzerine birden umutlandı. Erdoğan, muhatabının ağzından çıkacak sözlerinin önemini bildiği için konuşmaya devam etmesini bekledi.
Atasagun, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Oyu halk verir ama sonucu biz belirleriz.”
Bu sözler Tayyip Erdoğan’ı heyecanlandırdı. Ağzından, “Bana kazandıracak mısınız?” sözleri döküldü.
“O kadar da değil. Kimseyi kazandırmayacağız.”
Bu cevap bile Erdoğan’ı mutlu etti. Atasagun, daha sonra Kılıçdaroğlu ile de görüştüğünü hissettirecek şekilde konuşmasını sürdürdü. Görüşme iyi niyet temennileriyle sona erdi.
Seçim gecesi bu görüşmeden sonra oyların akışında aksamalar başladı. O bir iki saat içinde yaşananların yankıları bugün bile sürüyor. Oyların çalındığı, Yeşil Sol Parti’nin oylarının MHP’ye kaydırıldığı, Sinan Oğan’ın ikinci turda elinin güçlü olması için oylarının şişirildiği haberlerinin hepsinin kaynağı bu saatlerden sonra yaşananlarda gizli olduğu söyleniyor.
Bu görüşmeyi aktaranların görüşme dışı yaptıkları bir yorum var. Kemal Kılıçdaroğlu pazarlığı kabul eder ve “yola gelirse” seçimleri kazanır. Aynı kesimin dillendirmesine göre, Tayyip Erdoğan ikinci turda yüzde 60 oy bile alsa Kılıçdaroğlu’nun kazandığı açıklanır.
Kılıçdaroğlu, devr-i sabık yaratmayacağını yani geçmiş dönem hesaplaşması başlatmayacağını kabul etmezse, Avrasyacı politikaları sürdüreceği sözü vermezse kazanma şansı yok.
Bu yazıyı okuyan hemen herkesin aklında tek bir soru oluşuyor:
“Gerçekten oyu halk verip, kazananı başkası mı belirliyor?”
Sistem öyle mi işliyor bilmiyorum. Ama okuduğunuz satırlar derin siyaset kulislerinde kulaktan kulağa aktarılıyor."
Allah aşkına sizlere soruyorum böylesine salakça bir şey olabilir mi? Bunlar Cihanşumül Kadim Türk Devletini ne sanıyor?
Ankara-Moskova dostluğu seçimi kazandı!..
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov'un; Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilişkileriyle ilgili olarak, her iki liderin de “dediklerinin sorumluluğunu alan ciddi siyasi figürler oldukları” değerlendirmesini Türkiye'nin gündemi açısından önemli buluyorum.
Türkiye'deki Rusofiller, Sinan Oğan'ın desteğini nasıl değerlendiriyor?
Bu konuda en çok görüşünü merak ettiğim, Kırım Tatar Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı, Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı, Uluslararası Kırım Dostları Derneği Başkanı, Uluslararası Rusofil Hareketi Kurucu Üyesi Ünver Sel.
Kendisine konuyla ilgili görüşlerini sorduğumda; "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekliyorum" dedi.
“Sebeb” deyince; “Ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti, 100. yılında oldukça önemli bir seçim sürecine girdi. Malumunuz hem Gazi meclisimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi vekilleri için hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci turunun ardından net bir tablo ortaya çıkmıştır. Bir ittifak ile ötekinin değil, Batı emperyalizmine ve milli güvenlik tehditlerine karşı olanlar ile olmayanlar arasında bir seçim yapılacağı aşikardır.
Bu bağlamda Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde tercihim, emperyalizme karşı bağımsızlıktan yana olacaktır. Ayrıca hem içeride hem sınır ötesinde terörle mücadele sürecinde ülkemizin milli güvenliği dikkate alınmalıdır.
Bugün hem PKK hem de FETÖ terör örgütlerine karşı olan, emperyalizme karşı yerli ve milli duruş sergileyen, Avrasya anlayışının yükselişte olduğu bu dönemde geniş Avrasya coğrafyasındaki Rusya, Çin gibi güç merkezlerinin yanı sıra Türk Dünyası ile de işbirliğini genişleten Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı ikinci turda tekrardan Cumhurbaşkanı seçilmesi için destekleyeceğimi kamuoyunun ilgisine sunarım.” açıklamasında bulundu.
Et-tekrârü ahsen velev kâne yüz seksen / Tekrar etmek en güzeldir, 180 kere de olsa!
Sinan Oğan odaklı iki yazımı daha önce okudunuz.
Sinan Oğan'ın esamesi okunmazken kendisinin 14 Mayıs seçiminin sürprizi olacağını sizlere aktarmıştım.
Belki biraz ölçüsüz bir öngörüde bulunmuş, Cumhurbaşkanlığına seçilebileceğini söylemiştim. Süreç devam ediyor. Hiçbir şeye mim konulmuş değil. Ucu açık bir şekilde olayların nasıl cereyan ettiğine tanıklık ediyoruz.
Türk devlet aklı, Türkiye'deki siyasi sistemi yeniden dizayn ediyor. Devlet bürokrasisi sil baştan yenilenecek. Ne kadar embesil bürokrat varsa şimdiden tavsiyem, tası-tarağı toplayıp yol yakınken istifa etsinler. Korkunun ecele faydası yok.
Bürokrasinin yeni yüzleri Sinan Oğan'ın ve Fatih Erbakan'ın kadrolarından seçilecek. Sinan Oğan'ın orada burada arkasından konuşanlar bir bakacaksınız, birkaç gün sonra kadro talebinde bulunacaktır. Yazın bunları bir kenara.
Siz siz olun erken karar vermeyin kimseyi “hain”, “Yahudi” ilan etmeyin sonra utanırsınız!
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Seçilmiş Kaynakça
https://www.bbc.com/turkce/articles/cgxl5nn2q5lo
https://www.rudaw.net/turkish/middleeast/turkey/2205202318
https://www.milliyet.com.tr/gundem/darbe-haberini-demirel-verdi-6167186
https://www.evrensel.net/haber/490410/erdogan-sinan-ogan-ile-gorustu
https://www.tr724.com/senkal-atasagunun-secim-gecesi-erdogan-kilicdaroglu-trafigi/
https://www.ntv.com.tr/turkiye/er-aliyevi-devirmeyi-planlamadik,noTuY83o-kyV_5BCbg9YoA
https://www.turkiyegazetesi.com.tr/secim-2023/azerbaycandan-kilicdarogluna-tepki-963354
https://www.birgun.net/amp/haber/muharrem-ince-24-haziran-da-kek-kuantumu-yendi-250257
https://www.dunya.com/gundem/son-dakika-gelismesisinan-ogan-kararini-acikladi-haberi-694336
https://www.dikgazete.com/yazi/ne-kandil-dagi-ne-domuz-bagi-kim-tanirdi-sinan-ogan-i-5646.html
https://twitter.com/Fergin923/status/1660659431661551618?t=6uO_5KDCr99nQgc-UqREpg&s=19
https://twitter.com/MilliyetciOdak/status/1615041360024698881?t=AcC_c46ej45n_225SXQUHA&s=19
https://www.veryansintv.com/yazar/huseyin-vodinali/kose-yazisi/erkan-ersilin-ardindan-azerbaycan-darbesini-onleyen-ekiptendi/
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/azerbaycandan-kilicdaroglunun-tarihi-ipek-yolunu-canlandirma-projesine-tepki/2891854
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/erdogan-kararinin-ardindan-halkin-tepkisi-gecikmedi-vatandas-sinan-ogana-sirtini-668335h.htm
https://sputniknews.com.tr/20230522/cumhurbaskani-erdogan-sinan-bey-ile-aramizda-bir-pazarlik-kesinlikle-olmadi-1071412904.html