AK Parti Milletvekili İsmet Yılmaz, yerel seçimlerle ilgili Sivas belediye başkan adayı için; “Hilmi Bilgin'e desteğinizi bekliyorum. Hilmi Bilgin'e vereceğiniz destek, yarın ruz-i mahşerde (kıyamet günü) beraat belgelerinizden (kurtuluş) biri olacak diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Gelen tepkiler üzerine, AK Parti İl Başkanlığı’ndan Yılmaz adına yapılan yazılı açıklamada, sözlerinin çarpıtıldığı söylendi!
Allah, müşrik ve kafirler için “Onların varacağı yer ateştir” buyururken; “Sen ateş diyorsun ama (haşa) senin ateşinin hükmünü benim yanmaz kefenim bitirir” (aynen böyle anlıyorum ben) diyebilen bir canlının alim, hoca hatta Müslüman olarak atfedilip, iltifata mazhar olduğu bir ülkede İsmet Yılmaz’ın konuşması yanlış da olsa, ötekinin yanında hafif kalır!..
Ama destekleyecek değiliz!..
İslami boyutuna girmeden şunu söylemeliyim…
İsmet Yılmaz’ın “çarpıttılar” açıklaması, bana Abdüllatif Şener’in yıllar önceki tavrını hatırlattı.
Yine böyle bir konuşmayla ilgili, zannedersem Şener’in kendisi değil de, o dönem milletvekili olduğu partinin genel başkanı benzer bir konuşma yapmıştı.
Kamer Genç ile televizyon ekranlarında bu konuda “Abdüllatif Şener, öyle demek istemedi, yanlış anlaşıldı” gibi sözlerle çark ederken; (Konuşma gayet sarih ve herkesin anladığı bir konuşmaydı) Kamer Genç; “Yav siz insanları enayi yerine koymayın. Ben böyle anladım, herkes böyle anladı” demişti!..
Şener, ‘açıklayayım’ diyerek, insanlığı öküz yerine koyup saçmalama sınırlarını aşarken; Kamer Genç, sinirlenip tüm partilileri döneklikle suçlamıştı!..
İsmet Yılmaz’dan, ‘Çarpıttılar’ değil de, iki şey beklenirdi…
1- “Evet ben böyle düşünüyorum ve sözümün arkasındayım…”
2- “Haddi aşan konuşma olmuş. Özür dilerim!..”
Yapmadı!..
Söylediği tüm sözler sorulduğunda; “Onu kastetmedim, ben şunu söyledim” yerine; “Ben söylediğim her sözün arkasındayım” diyen ve söylediği her sözün arkasında dimdik duran; sadece bu tavrından dolayı takdir edilen lideri gibi bir duruş sergilemek yerine, kendisinin hukukçuluğu ve diğer meziyetlerini sayıp ‘çarpıtmak'la kaldı!..
Ertuğrul ve Maduro…
Hürriyet’ten Ertuğrul Özkök; 29 Ocak 2019 tarihinde “Kimse kusura bakmasın ben Madurocu değilim” başlıklı bir yazı yazdı!..
Doğrusu bu tür yazıları eleştirmek hoşuma gitmiyor fakat her zaman güçlüden yana tavır alıp, ben adaletten yanayım ayağıyla ortaya çıkmaları da hoşuma gitmiyor!..
1 Mayıs 2014 tarihli yazısında “Ben de beyaz bir maymunum” diyen Ertuğrul Özkök, bu defa farklı alanda maymunluk yapıyor!..
“Bakıyorum, maşallah benim eski sol mahallem bıraktığım 70’lerde kalmış...
Onun ağzından, bunun gazetesinden, şunun köşesinden günlerdir bir Maduroculuktur gidiyor ki...
Neymiş? Güya Maduro “Bolivarcı bir halk kahramanıymış...
Güya onun durumu Türkiye’dekine benziyormuş.
Ey benim kendini bilmez 70 kafa solcu kardeşim...” şeklinde devam eden yazısında; kendisini ABD desteğiyle Venezuela devlet başkanı ilan eden ve “Orduyla gizli görüşmeler yapıyoruz” diyen Venezuela ‘Sisi’si Juan Guaido’ya destek çıktı!..
Hayatını hep güçlüden yana tavır almaya adamış, gerektiğinde insanları satabilen ve bazen de o sattığı insanlarla işi olunca onlara yaslanan, solcuymuş gibi yapan bir kapitalist şahsın da Maduro’yu aşağılaması şaşırtıcı değil!..
Çünkü kendileri Hürriyet’in genel yayın yönetmeni olduğu dönemde, Bugünün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ceza alınca; “Siyasi hayatı bitti… Muhtar bile olamaz” manşeti atarken; "Bu defa silahsız kuvvetler halletsin" manşetiyle darbe çağrısı yaptığı gibi, AK Parti’nin aleyhinde "411 el kaosa kalktı" manşetini de atmıştı!..
Aynı Ertuğrul, o dönem Doğan Medya’ya ait olan Hürriyet gibi, yine aynı gruba ait Kanal D televizyonunda Ahmet Kaya’ya “Ahmet Abi’nin Vapuru” programını yaptırırken; daha sonra Ahmet Kaya için "Vay Şerefsiz" manşeti atmıştır!
Ahmet Kaya’ya hem devletin hem de halkın sahip çıkmasının ardından 2011 yılında utanmadan mezarına ziyarete gitmiştir!
Bu tipler; “İnsanların görüşü ne olursa olsun, adaleti ve hakkı savunalım” yerine, güçlünün yanında yer almayı görev bilip, ABD köpeği olmak için kuyruk sallayan adama desteği de onur sayarlar!..
Mısır’da Muhammed Mursi’nin durumu neyse, şu an Maduro’nun durumu da odur!
Ben şahsen haksızlığa ve zulme uğrayan Mursi’den yana tavır aldığım gibi, bugün de Mursi ile fikirleri zıt fakat durumları benzer olan Maduro’yu destekliyorum.
Ertuğrul, bu uğurda solcu takıldığı insanları; “Ey benim kendini bilmez 70 kafa solcu kardeşim...” diye aşağılayarak, karakterini ortaya koyuyor!
Ben solcu filan değilim ama hak ve adaletten yana biri olarak şunu ifade etmeliyim:
Ertuğrul, bu sözleriyle bırakın solcu olmayı, 70’lerin solcularının parkasının kapüşonu bile olamaz!..
.
Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @alimevlutkaya , @dikgazete