MOSKOVA
Adı “Sameddin” idi.
Annemin dayısı. “Büyük Yurt Savaşı”ndan (Sovyetler'in 2. Dünya Savaşı'na katıldığı savaş) geri dönmedi.
Rahmetli ninem (anneannem) hep abisi Sameddin'i hatırlar, göz yaşı dökerdi.
Çocukluğum, gençliğim bu göz yaşlarına tanıklık etti.
Ninemin anlattığına göre, ailesi ondan en son mektubu 1942 yılında almıştı.
Ve kendisinden bir daha haber alınamadı.
Haberleşme birliğinde subay idi.
Rusya Savunma Bakanlığı'na ait “Pamyat Naroda” sitesinde yaptığım aramalar sonucunda “Muhtarov Samedin Bibikuli”den 1943 yılından sonra haber alınamadığı, kayıp olduğu bilgisine ulaştım.
Ninem Şahnise, hayatının son günlerinde de abisini hatırladı.
Ninemin kızkardeşini, Gülare nineyi geçenlerde aradığımda Sameddin'in adını duyunca ağlamaya başladı…
Aslında bu üzüntüyü, acı hikayeyi, insanlık dramını milyonlarca Sovyet insanı, çok sayıda Sovyet ailesi yaşadı ve halen de yaşamaya devam ediyor.
Dolayısıyla Sovyetler’in, Nazi Almanyası'na karşı kazandığı zaferin ve bu zaferin kutlandığı 9 Mayıs (1945) Zafer Bayramı'nın sadece Rusya için değil, tüm dünya için büyük önemi var; çünkü Nazi ideolojisi halen dahi dünyanın en tehlikeli virüsü.
Geçtiğimiz günlerde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “9 Mayıs Zafer Bayramı” askeri geçit töreninin koronavirüs salgını nedeniyle ertelendiğini duyurdu.
Putin, ertelemelere rağmen Zafer Günü’nün 9 Mayıs’ta kutlanacağına işaret ederek, bu tarihin ertelenmesinin mümkün olmadığını vurguladı.
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov ise bunun zor bir karar olduğunu da söyleyerek, “Zafer Günü herkes için olduğu gibi Putin için de kutsal bir bayram olmakta” dedi.
Bu gelişmenin ardından bazı Türk basınında şu başlıklar gözüme ilişti: “Zafer Bayramı törenine koronavirüs engeli”.
Aslında "Engel" kelimesine takıldım. Dokunuyor insana… Çünkü ninemin göz yaşları, halen gözlerim önünde..
Koronavirüs, 9 Mayıs Zafer Bayramı'na, Sovyet askerinin kahramanlıklarına, Sovyet insanın o dönemde yaptığı fedakarlığa ve insanların göz yaşlarına engel olamaz.
Siz ne anlarsanız Moskova, Stalingrad, Kursk çatışmalarından.
Haber yazmadan önce özellikle “Stalingrad Çatışması” ile ilgili bol bol belgesel film izlemenizi, arşiv belgelerine göz atmanızı öneriyorum.
İnsan bir an Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün, 1915 yılında Çanakkale Cephesi'nde askerlerine, "Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum!..” emirini de hatırlıyor.
Sovyet askerleri de böyle bir ruhta Naziler’e karşı mücadele etti.
Avrupa'yı kısa zamanda işgal etmeyi başaran Naziler, Sovyet halkının kahramanlıkları karşısında şok olmuştu, diz çökmüştü.
Bunu dönemin yabancı basını da defalarca yazdı.
“9 Mayıs” bir onur bayramıdır. Çünkü Naziler, Sovyet halkını kendi kölesine çevirmek niyetindeydi. Ama Sovyet halkı, buna müsaade etmedi, onurunu korudu.
Rusya, 9 Mayıs Zafer Bayramı askeri geçit törenini koronavirüs nedeniyle erteleyebilir; ama bu bayramı mutlaka kutlar! Çünkü bu zaferin kazanılmasında kahramanlıklar, göz yaşları var.
Nazi ideolojisi daha tehlikeli virüs. Sovyet halkı da bu yılanı ezmeyi başardı.
Bu arada Putin'den yeni bir açıklama da geldi; “Koronavirüs salgınını mutlaka yeneceğiz!"
Tam da 9 Mayıs Zafer Bayramı öncesine denk geldi.
Yani…
Koronavirüsle mücadele ortamında 9 Mayıs kutlamasının özel bir anlam ve önemi olacağından hiç kuşkunuz olmasın.
.
Fuad Safarov, dikGAZETE.com
Fotoğraf: Annemin dayısı Sameddin Muhtarov