MOSKOVA
Dünyada gündem hızla akarken bu gündemi değiştirenler yine batılılar olmaya devam ediyor.
Hem icraatlarıyla hem söylemleriyle dünyada birçok ülkeyi kışkırtmaya çalışan batılılar, vitrindeki kişileriyle asıl niyetlerini belli etmeye devam ediyor.Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, gazetecilere yaptığı açıklamada ırkçı, sömürgeci ve barbarca tavırların dışa vurumunu yansıttı.
Borrell'in sözlerini yine hatırlatmakta fayda var;
"Avrupa bir bahçedir. Biz bir bahçe kurduk. Her şey işliyor. İnsanlığın inşa edebileceği, siyasi özgürlük, ekonomik refah ve sosyal uyumun en iyi birleşimidir.
Dünyanın geri kalanı ise tam olarak bir bahçe değil. Dünyanın geri kalanının çoğu bir ormandır ve orman, bahçeyi istila edebilir.
Bahçıvanlar onunla ilgilenmeli ancak duvarlar örerek bahçeyi koruyamazlar. Güzel, küçük bir bahçenin duvarlarla çevrilmesi, ormanın içeri doğru yayılmasını önlemek için çözüm olmayacak. Çünkü ormanın güçlü bir büyüme kapasitesi vardır ve duvar asla bahçeyi korumak için yeterince yüksek olmayacaktır.
Bahçıvanlar ormana gitmek zorunda. Yani Avrupalılar dünyanın geri kalanıyla çok daha fazla meşgul olmak zorundalar.
Aksi takdirde, dünyanın geri kalanı bizi farklı yol ve araçlarla istila edecek. Evet, bu benim en önemli mesajım; dünyanın geri kalanıyla çok daha fazla meşgul olmalıyız."
Josep Borrell'in ifade ettiği bu sözlerini tekrar tekrar okumanızı tavsiye ederim.
Dünyada ekolojik döngü üzerinden yaptığı benzetmelerle Avrupa'yı “güzel bir bahçe”, dünyanın geri kalanını ise “orman”a benzeten Borrell, kaygılarını dile getirmiş.
Elbette hedefinde yine Rusya var. Ancak uzak ve yakın tarihe baktığımızda; kendilerinin inşa ettiği bahçenin bedelinin ormanlarda yaşayan insanlar üzerinden karşılandığını görebiliriz.
Örneğin;
İngiltere'nin sömürdüğü ve katliam yaptığı ülkeler arasında Hindistan, Amerikan yerlileri, Güney Afrika ve Kenya gibi ülkeler ve halkları bulunuyor.
Belçika'nın sömürge ve katliam listesinde Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Ruanda ve Brundi gibi ülkeler ve halkları bulunuyor.Fransa'nın sömürge ve katliam listesi ise oldukça kabarık. Fildişi Sahilleri, Gana, Afrika, Angola, Senegal ve Namibya gibi ülkeler ve halkaları Fransa'nın saldırısı altında kaldı.
Almanya'nın sömürdüğü ve masum insanları öldürdüğü ülkeler ve halkları arasında Namibya, Tanzanya, Ruanda, Togo ve Kamerun gibi ülkeler bulunuyor.
Portekiz'in listesinde Angola, Mozambik, Gine yer alırken İspanya'nın listesinde Küba, Filipinler, Ekvator ve Peru gibi ülkeler bulunuyor.
İtalyanlar ise Libya, Somali ve Eritre gibi ülkeleri sömürerek döktükleri kanlarla gücüne güç kattı.
Amerika'nın listesi ise çok çok fazla. Kore Yarımadası'ndaki savaş, Vietnam, Japonya, Irak, Suriye, Afganistan ve sayısız Afrika kıtası ülkesi.
Hemen hemen Avrupa'nın bu "Güzel" bahçesi, sömürgeler ile inşa edilirken Josep Borrell'in söylediği gibi siyasi özgürlük, ekonomik refah ve sosyal uyum gibi kavramlarda gerçekten Avrupa, başarılı olduysa bununla övünürken arkasında döktükleri kana bakmaları gerekiyor.
Onların o güze bahçelerinde dolaşan Avrupalı yöneticiler, kan izlerini de kendi bahçelerine bırakmaya devam ediyor.
Mantıktan bu kadar uzak söylemlerine devam eden batılılar, dünyanın geri kalanını ötekileştirmekle kalmıyor, geçmişte ve hala sürdürdükleri sömürge ve katliamlarını tekrar tekrar hatırlatıyor.
Borrell'in bu sözlerine karşılık Rusya'nın ve dünyanın geri kalanını "Orman" olarak düşünürsek eğer, Avrupalıların emin olması gereken bir şey var;
Ormanlar olmazsa ekolojik denge olmaz ve dünya varlığını sürdüremez.Öncelikle büyük ve güzel bir bahçesi olan Rusya'nın çitlerine silahları dayayarak tehdit edenlerin Avrupalıların, Amerikalıların ve onların kurduğu NATO'nun olduğunu unutmayalım.
Türk kültüründe önemli bir yaklaşım var; bir kişi, arsasına ev yapacaksa o evin komşusunun evinin güneşini kesmemesi gerekiyor. Eğer o ev ve bahçesi güneş almazsa komşuları yaşayamaz.
Bu insani değerlerin dünyada da olması gerekir. Örneğin batılılar, Rusya'nın bahçesinin ve evlerinin güneşini kesmeye çalıştı.
Gürcistan, Ukrayna ve Baltık ülkeleri ile kesmeye çalıştı.
Rusya'nın itiraz ettiği tek şey güneşinin kesilmemesi ve çitlerine silah dayanmaması oldu.
Bu itirazların ve batılıların tüm hamle ve söylemlerinin tümüne baktığımızda bunu net olarak anlayabiliriz.
Şımarıklıklarına devam eden ve hala dünyanın hakimi olduğunu dayatmaya çalışan batılıların anlaması gereken şeyin özeti aslında Rusya'nın Ukrayna'da yürüttüğü özel askeri operasyonlardır.
Rus bahçesinin çitlerine dayanan silahlara karşı bir operasyondu bu.
Kendi bahçesinde huzur isteyen herkesin yapması gereken şey buydu.
İstilacı Avrupalılar, Rusya'nın gösterdiği bu refleksi hiçbir zaman hissedemeyecek. Çünkü ormanlar onların bahçesini hiç istila etmedi; onlar, bahçesini daha da büyütmek için ormanları yaktı, yıktı ve acımasızca kesip biçti.
.
Erhan Altıparmak, dikGAZETE.com