MOSKOVA
Haziran 2009…
Dönemin Rusya Başbakanı Vladimir Putin, dönemin ABD Başkanı Barack Obama'yı, Moskova'daki devlet rezidansında ağırladı.
Putin, Obama'ya Rus kahvaltısı ziyafetinde bulundu, semaverde çay da demledi.
Şöyle ki; bahçede açılan sofrayı işaret eden Putin, kömür ateşinde kaynayan ve geleneksel Rus çizmesiyle körüklenen semaver içinde kaynayan çayı göstererek, “Size Rus usulü kahvaltı hazırladık” diyerek sürpriz de yapmıştı.
Kahvaltıda klasik Rus kıyafeti giyen garsonların servis yaparken, müzisyenler de balalayka çalıyordu.
Sofrada neler yoktu ki: Beluga gözlemesi, böğürtlen reçeli, siyah havyarlı kremalı haşlanmış yumurta, bıldırcınlı mantı, hoşaf ve kaymaklı dondurma!
Peki sonra ne oldu?
Sonrası şu: Obama döneminde Rusya-ABD ilişkileri daha da kötüleşti.
Peki sebebi?
Önce Rusya Devlet Başkanı Putin'in geçenlerde St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu'ndaki (SPIEF) bir toplantıda Rusya-ABD ilişkileri ile ilgili değerlendirmelerine göz atalım:
"ABD bize yaptırım uyguladı. Ve her bahaneyi kullanarak ve ya bahane olmadan yaptırımlara devam ediyor. Sırf biz var olduğumuz için. Fakat bunu kabullenmeleri gerekiyor. Rusya vardı, var ve var olacak. Dünyada önemli bir role sahip ABD'nin var olacağı gibi."
Aslında 2009 yılında Putin, Obama'ya demlediği semaver çayını ikram ederken de benzer mesajı vermişti.
Fakat, anlaşılan Obama, Putin'in semaverinden anlamadı. Örneğin, Obama’nın, Suriye politikalarında ABD'nin karşısına bu sefer Putin'in "kaynar semaveri" çıktı.
Putin'in "kaynar semaveri" Ukrayna'da da devreye girdi. Anlaşılan Obama, 2009 yılında Putin'in demlediği çayı yudumlarken, yanındaki kaynar semaverin "sırrını" çözememişti.
Hatırlatmakta fayda var. 1985 yılında ABD eski Başkanı Ronald Reagan, dönemin Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'la ilk görüşmesine daha iyi hazırlanmak için Oscar ödüllü ünlü Sovyet yapımı film "Moskova Gözyaşlarına İnanmıyor"u tam sekiz kere izlemişti.
Obama ise o "kaynar semaver”den bir sonuç çıkaramamıştı.
Putin, 2000 yılında iktidara Başkan olarak gelir gelmez ABD başta olmak üzere Batı ile ilişkilere önem veriyordu. Fakat olmadı.
ABD, Rusya'nın da var olmasını her zaman olduğu gibi o zaman da kabul etmek istemedi.
2007 yılında Putin, Almanya'da düzenlenen 43. Münih Güvenlik Konferansı'nda yaptığı konuşmada ABD'ne yönelik sert tepkisini apaçık şekilde ortaya koydu.
Putin'in dediği gibi; “Rusya-ABD ilişkilerinde en temel sorunlardan biri, Washington'un Moskova'nın varlığını kabul etmemesi.” Bence en önemli sorunlardan biri de Rusya'yı ve Rus halkının mantalitesini iyi bilmemek.
Bir Türk atasözü var; “Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır” diye…
Bence Putin'in çay demlediği o kaynar semaverin de "sonsuz sıcaklığı ve hatırı" var.
Şöyle ki; geçenlerde Putin yine, "Ülkemizi ısırmak ya da ısırıp bir şeyler koparmak isteyenlerin dişlerini kırarız!..” diyerek hafif gülümseterek düşmanlarına bir gözdağı vermişti.
.
Fuad Safarov, dikGAZETE.com