MOSKOVA
Uzun zamandır uluslararası ilişkileri takip edenler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya ziyaretinin Türkiye’ye neler getireceğini, neler götüreceğini merak ediyorlardı.
Nihayet Cumhurbaşkanı Erdoğan, Soçi’ye geldi ve Cumhurbaşkanlığı forsunu taşıyan aracı, Soçi'deki en huzur duyacağınız mekanın önünde durdu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in kapıda karşıladığı kişi, öyle alelade bir kişi değildi!
Neredeyse onunla aynı zaman dilimi kadar iktidarda olan, yeri geldiğinde “arkamızdan bıçakladılar” dediği, yeri geldiğinde “dostum” dediği, kendi ülkesi kadar istihbarat sahibi olduğu Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı idi gelen.
Birbirlerini hem sakin, hem de aşırı fırtınalı denizlerde test ederek tanımışlardı ve mevkidaşını çok iyi tanıdığı için onu onure etmek için kapılarda karşılıyordu.
Görüşme üç saat sürdü, görüşmenin basına yansıyan kısmına baktığımızda, devamlı dillendirilen söylemlerin dışında yeni hiçbir şey yok ve belli ki iki lider, daha başka şeyler konuşmuşlar.
Vladimir Putin'in sözcüsü Dmitri Peskov çıkıp şunu diyor; “hiçbir şey imzalanmayacak!”
Peki tahıl koridoru konusu hakkında Rusya, kati sözler söyleyip, aylardır, “dikte ettiğimiz şartlar kabul edilmez ise tahıl koridoru anlaşmasına dönmeyiz” demedi mi?
Dolayısı ile Erdoğan'ın gelişi, tahıl koridoru ile alakalı değildi; zaten Erdoğan da uzun zamandır tüyünü kopartmayacağı bir liderin ülkesine boşuna gitmiyor malum sağlık sorunlarından dolayı.
Moskova-Ankara arasındaki bilinen ilişkiler çerçevesinden öte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın asıl geliş sebebi, muhtemelen Kremlin Sözcüsü Peskov'un konuşmasında saklı.
Türkiye’de bir gaz dağıtım noktası!
Rusya’da gazeteciler, son bir yıldır bu konu hakkında sorular sormakta.
Aslında Türkiye kamuoyunun Rusya hakkında olumsuz görüşleri, her geçen gün Batı’dan fonlanan akademik ve basın dünyasının “Türk halkında Rusya'ya nefret ile bakışı” körükleyecek haber ve içerikler yapmalarını konuşmaları gerekirken, Rus gazeteciler ve siyasetçiler Antalya’ya giden turistler sayesinde Türk halkının Rusya'ya bakışının olumlu olduğunu düşünüyor ve asıl tehlikenin farkına varmayıp, Türkiye ile milyarlarca dolarlık yatırım yapmayı ve bu durumun Türkiye ile Rusya’yı yakınlaştıracağını düşünüyorlar; saf bir şekilde!
Fakat bu tehlike, muhtemelen Rusların umurunda bile değil, çünkü milyarlarca dolarlık kayıp daha tehlikeli onlar için.
Putin, Türkiye'nin ekonomik darboğazda olduğunu biliyor, işte bu yüzden yapılan görüşme, Ukrayna ve Batılı partnerleri ürkütmemek için ana konu ‘tahıl koridoru’ gibi lanse edildi ve ekonomik darboğazda olan Türkiye’nin önüne sıcak para kazanacağı bir fırsat sunuldu.
Aslında bu konu, uzun süre önce konuşulmuştu fakat güncel konjonktür Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu fırsata hemen ‘evet’ demesinin önündeki en büyük engeldi, çünkü buna ‘evet’ diyecek bir Erdoğan, Batı tarafından derhal yalnızlaştırılıp, ekonomik sıkıntıdaki Türkiye’yi boğabilir ve Putin, bütün bunları çok iyi bildiği için her iki lider, Batı’ya karşı güzel bir ‘spektakl’ (oyun) sergiliyorlar.
İşte, ziyaretin bu kadar basit söylem ve bildiriler ile basit görünüşünün ana nedeni tam olarak budur.
.
Cem Kıran, dikGAZETE.com
.