?>

Prof. Dr. Robert Lustig, haz ve mutluluk, CBD OİL

Dr. Erdem Ulaş

2 hafta önce

Prof. Dr. Robert Lustig, Haz ve Mutluluk, CBD OİL

Dr. Robert Lustig, University of California, San Francisco'da (UCSF) pediatrik endokrinoloji uzmanı olarak tanınan bir hekim ve araştırmacıdır.

Çalışmaları özellikle obezite, metabolik sendrom, insülin direnci ve şekerin insan sağlığı üzerindeki etkileri üzerine odaklanmaktadır. Lustig'in araştırmaları, şekerin (özellikle fruktozun) aşırı tüketiminin obezite ve diğer kronik hastalıklarla olan ilişkisine ışık tutmuştur.

Öne Çıkan Çalışmaları ve Katkıları:

1. Şeker ve Metabolik Hastalıklar:

Lustig, şekerin vücutta nasıl işlenip zararlı etkiler yarattığını detaylı şekilde incelemiştir. Özellikle, fruktozun karaciğerde yağ birikimine ve insülin direncine neden olduğunu vurgulamaktadır.

Şekerin alkol gibi karaciğer üzerinde toksik etkileri olabileceğini iddia etmektedir.

2. "Sugar: The Bitter Truth":

2009 yılında verdiği ve ‘YouTube'da viral hale gelen bu konferansında, şekerin metabolik etkilerini ve obezite epidemisine katkısını detaylı bir şekilde anlatmıştır.

Bu sunumu, halk sağlığı tartışmalarında şekerin zararlı etkilerini ön plana çıkarmıştır.

3. Kitapları:

"Fat Chance: Beating the Odds Against Sugar, Processed Food, Obesity, and Disease" (2012): Bu kitabında, işlenmiş gıdaların ve şekerin sağlık üzerindeki zararlı etkilerini tartışır ve sağlıklı yaşam tarzı önerileri sunar.

"Metabolical: The Lure and the Lies of Processed Food, Nutrition, and Modern Medicine" (2021): İşlenmiş gıdaların modern tıpta nasıl yanlış bir şekilde ele alındığını eleştirir.

4. Halk Sağlığı Savunuculuğu:

Lustig, şekerin aşırı tüketiminin sadece bireysel bir sorun değil, aynı zamanda halk sağlığı krizi olduğunu savunmaktadır. Bu nedenle, gıda endüstrisinin düzenlenmesi ve halkın eğitilmesi gerektiğini öne sürmektedir.

5. Hormonlar ve Beyin Kimyası:

Endokrinoloji uzmanı olarak, leptin ve insülin gibi hormonların metabolizma ve iştah düzenlemesi üzerindeki etkilerini incelemiştir. Özellikle, leptin direncinin obezite ile ilişkisini detaylandırmıştır.

Dr. Lustig’in çalışmaları, şekerin sağlığa zararları konusunda farkındalık yaratmış ve bu konuda bilimsel ve toplumsal bir hareketin öncüsü olmuştur.

Dr. Robert Lustig’in haz (pleasure) ve mutluluk (happiness) arasındaki farklar üzerine dikkat çeken çalışmaları bulunmaktadır.

Bu konu, özellikle onun 2017 yılında yayımladığı "The Hacking of the American Mind: The Science Behind the Corporate Takeover of Our Bodies and Brains" adlı kitabında derinlemesine ele alınmıştır. Lustig bu kitabında, modern toplumda haz ve mutluluk kavramlarının nasıl birbirine karıştırıldığını ve bunun insanların beyin kimyasını nasıl etkilediğini açıklamaktadır.

Haz ve Mutluluk Üzerine Görüşleri:

1. Haz ve Mutluluk Arasındaki Fark:

Lustig, haz (pleasure) ve mutluluğun (happiness) biyolojik ve nörolojik olarak birbirinden farklı olduğunu savunur:

Haz: Dopamin tarafından yönetilir. Kısa süreli, yoğun ve bağımlılık yapıcıdır. Daha fazlasını arzulama eğilimi yaratır.

Mutluluk: Serotonin tarafından yönetilir. Daha kalıcıdır ve bağımlılık yapıcı değildir. İçsel bir tatmin duygusuyla ilişkilidir.

Lustig, modern toplumun özellikle dopamin odaklı bir yaşam tarzını teşvik ettiğini ve bunun insanları hem fiziksel hem de ruhsal açıdan kötü etkilediğini belirtir.

2. Dopamin ve Bağımlılık:

Şeker, sosyal medya, işlenmiş gıdalar ve diğer tüketim alışkanlıklarının dopamin salgısını artırarak haz duygusunu tetiklediğini, ancak bu süreçlerin aynı zamanda bağımlılık ve tatminsizlik yarattığını ifade eder.

Sürekli dopamin uyarımı, beyinde serotonin üretimini azaltabilir ve bu durum uzun vadede mutluluğu engelleyebilir.

3. Şirketlerin Manipülasyonu:

Lustig’e göre, büyük şirketler ve gıda endüstrisi, bireyleri dopamin bağımlılığına sürükleyen ürünler ve içerikler tasarlayarak, insanların mutluluk yerine kısa süreli hazların peşinde koşmasına neden olmaktadır.

4. Sağlıklı Bir Yaşam İçin Tavsiyeleri:

Dopamin-odaklı hazlardan uzak durarak, serotonin artırıcı aktiviteleri teşvik etmeyi önerir. Bunlar arasında:

Sağlıklı beslenme (işlenmiş gıdalardan kaçınma),

Egzersiz,

Yeterli uyku,

Sosyal bağlantılar kurma,

Mindfulness ve meditasyon gibi uygulamalar yer alır. 

Haz ve Sağlık İlişkisi:

Lustig, modern toplumun hazza dayalı bir sağlık anlayışını benimseyerek obezite, bağımlılık ve depresyon gibi sorunları artırdığını savunur. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam için dopaminin kontrol altında tutulması ve serotonin artırıcı bir yaşam tarzının benimsenmesi gerektiğini vurgular.

Bu bağlamda, Lustig’in haz ile ilgili çalışmaları, yalnızca fiziksel sağlık değil, aynı zamanda ruhsal ve sosyal sağlık üzerine de önemli bir perspektif sunmaktadır.

‘Viral’ olan bir videosunda, University of California San Francisco’dan Endokrinoloji uzmanı Dr. Robert LustigHaz ile Mutluluk” arasındaki farkı anlatıyor:

Haz ve mutluluk tamamen farklı şeylerdir.

Birçok insan bu ikisini eşit görür.

Haz, kısa ömürlüdür, mutluluk ise uzun ömürlüdür.

Haz, bedensel bir deneyimdir, mutluluk ise manevidir.

Haz, almakla ilgilidir, mutluluk ise vermekle.

Haz, maddi yolla elde edilebilir, mutluluk maddelerle elde edilemez.

Hazlar yalnız deneyimlenir, mutluluk ise sosyal gruplar ile yaşanılır.

Hazda aşırıya kaçmak, bağımlılığa yol açar.

İster maddelerle olsun, ister davranışlar ile olsun. Ama aşırı mutluluk bağımlılığı diye bir şey yoktur.

Ve son olarak, en önemlisi:

Haz dopamindir, mutluluk ise serotonindir.

Serotonini aşağı çeken tek şey vardır; o da dopamindir.

Sürekli haz peşinde koşarsanız, o kadar mutsuz olursunuz.

Mutluluk terimini, haz ile karıştırdılar ve birbiriyle özdeşleştirdiler.

Böylece mutluluğu satın alabileceğinize inandırıldınız.

Ve onlar da size kendi çöp ürünlerini satabildi. Buna Amerikan ekonomisi deniyor. Satın alabileceğinize inandırıldınız. Ve ekonomi hazza dayalı maddeler üzerine kurulu.

Yani mutluluk yerine haz üreten maddelere.

Ve bu süreçte, kesinlikle daha da mutsuz bir toplum haline geldik…

Vücudunuzda tüm bu gelişen olumsuzluk tablolarını olumlu hale dönüştürüp, tüm sistemleri düzenleyen ana sistem yani Endocannabinoid sistemini düzenleyip, dengeleyerek Seratonin, Endorfin, Dopamin, Adrenalin, Oksitosin dengesini en üst seviyede hormonal balansı oturtacak Cannabinoidleri alarak 1964'de Prof. Raphael Machoulam tarafından araştırmalarına başlanılan Kenevir ektraksiyonlari ile diyabet ve arkasından gelecek Kardiyovasküler, Nörolojik, Vasküler tüm sistemleri düzenleyebilmenin mümkün olduğunu bilmeniz gerekiyor.

9 Trilyon üzerinde nöron bulunan vücudumuz, medya ve birçok sosyal sitelerle reklamlarla işgal altında iken CBD ve Cannabinoidler tüm süreci geri döndürüp sizi dinç hale getirecektir.

.

Dr. Erdem Ulaş, dikGAZETE.com

-Kendir Enstitüsü Başkanı-

YAZARIN DİĞER YAZILARI