Atasözlerine sadık kalmak, söylenen ve yaşananlarda ‘tekrar’a düşmeme manasına gelir.
Ecdadın bıraktığı bu ‘miras’a sahip çıkmamız gerekmekte. İşte o sözlerden sadece bir tanesi; "Ne ekersen, onu biçersin”.
Engelli kardeşlerimizin, çok değil, bir hafta içerisinde elde ettikleri sportif başarılar, atasözümüzü ve onların başarılarını bu yazımızın konusu yaptı. Ecdadla birlikte, sporda engel tanımayan kardeşlerimizle bir kez daha gururlandık…
OLMAYAN AYAKLARIYLA AVRUPA ŞAMPİYONU...
Para Atletizm. Engelli sporcuların yarıştığı spor dalı.
Milli atletlerimizden Zübeyde Süpürgeci ve Hamide Kurt, kendi kategorilerinde şampiyon rekoru kırarak altın madalya kazanırken, takım arkadaşları Zeynep Acet ise gümüş madalyanın sahibi oldu.
Şampiyonada Hakan Cira ile Aslı Adalı ise gümüş madalyalarla isimlerini spor tarihi sayfasına yazdırdılar...
Bağcılar Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren başarılı sporcuların, bizleri gururlandıran başarılarının ‘tesadüfi’ olmadığına, bizzat şahit olanlardanım.
Onlar şimdi imkân ve çalışma azminin meyvelerini topluyorlar.
Ülkemizin gururu, bir o kadar da örnek gösterilecek sporcularıyla, zaman zaman gerek antrenman, gerekse yarışlarda bir araya gelme imkânımız oldu.
Olimpiyat Stadyumundaki antrenmanları ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu İstanbul Maratonu’nda (eski adıyla Avrasya Maratonu) onları takip etme şansımız vardı.
Önce ‘engellerini’ yenmiş, sonrasında ise takım olmanın kendilerine kazandırdığı ‘tatlı’ rekabetle, bugünün başarı ve mutluluk karesini oluşturdular.
Bu başarı ve gurur tablosunun oluşmasında emeği geçen herkesi bir kez daha tebrik ediyoruz.
Sonuç sadece sportif bir başarı değil, hiçbir ‘engelin’ aşılamaz olmadığının da göstergesidir…
OLMAYAN KOLLARIYLA AVRUPA ŞAMPİYONU...
Sümeyye Boyacı. 2018 Avrupa Paralimpik Yüzme Şampiyonası’nın altın kızı.
Doğuştan iki kolu olmayan, 5 yaşında yüzmeyi öğrenen Boyacı’nın kendi ifadesiyle, eğitmeni Çiğdem Abaza sayesinde 12 saatte yüzmeyi başardı… Performans düzeyinde yüzmeye ise 10 yaşında ‘kulaç’ attı.
İrlanda Cumhuriyeti’ndeki Avrupa Şampiyonası yarışlarında henüz 15 yaşında olmasına rağmen, 50 metre sırtüstü yarışlarında Türkiye’nin altın madalyalı sporcusu oldu.
2017 Ekim ayında Avrupa Gençlik Oyunlarında gümüş ve bronz madalya kazanması, Meksika’da gerçekleştirilen Dünya Şampiyonasında ise dördüncü oluşu, Boyacı’nın başarısının tesadüf olmadığının sonuca yansımasıdır.
Yeteneğinin sporla harmanlanışı, başarısının özgüvenin bir neticesi olarak, geleceğe şimdi, cesur yüreklilikle daha umutlu bakıyor.
"Türk bayrağını göndere çekmenin çok güzel bir his" olduğunu açıklarken, şimdiden 2020 Tokyo Olimpiyatlarında bir ilki gerçekleştirmek istediğini de söylüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini tebrik telgrafıyla kutlamasının kendisini mutlu ettiğini ifade ediyor.
İki kolu olmamasına rağmen, suyun yüzeyinde kalmanın ötesine geçmek (yüzmek) ve Avrupa’nın en iyi sporcularını geride bırakmak.
Sporcu için ‘skor’un önemi, bizler için bireyin bir değil, birkaç ‘uzvu’ eksik olsa da kendisine imkân tanındığında ve planlı çalışmayla nelerin başarılabileceğinin sonuca yansıması…
GÖRMEYEN GÖZLERİYLE AVRUPA ŞAMPİYONU…
13 Mayıs 2018 tarihli yazımıza, "Görme engelli rekortmen şampiyon Mehmet Tunç'tan Bakanlık ve Federasyona..." başlığıyla konu olmuştu, Yıldırım Belediyespor’un doğuştan görme engelli sporcusu (atleti) Mehmet Tunç kardeşimiz.
Henüz daha 22 yaşında olması ve 2016 yılında 200 metrede elde ettiği Avrupa İkinciliğini geliştirmek istiyordu.
Takım arkadaşı Emin Şahin kardeşimizin vasıtasıyla bize ulaştı, başarısını artırmak için kendine ‘tavşan’ atlet gerektiğini söyledi.
Konuyu Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar Beye açtığımızda, çözüm de beraberinde geldi.
Şimdi o 200 metrede Avrupa Şampiyonu, 400 metrede gümüş madalyanın sahibi.
Bir oluşum/iş, doğru kişilerin elinde oldukça, neticeye gitmekte zor olmayacağını, bir kez daha gördük.
Atalarımızın "İşi ehline verin!.." demekle, başarı ve mutluluğunun ‘anahtarını’ tarif ettiklerini, bugün daha iyi anlamaktayız.
.
Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com