?>

Pandemi döneminde özel -engelli- bireyler için aktivitenin önemi

Ahmet Gülümseyen

4 yıl önce

Fiziksel aktivite ve egzersiz, hareket yeteneği sınırlı olan özel gereksinimli (engelli) bireyler için ayrı bir önem taşımaktadır.

Dünyayı kasıp kavuran virüs (Kovid-19) salgını-imtihanında “maske-mesafe-temizlik” vurgusunu dikkate almak gerekirken, hastalığa karşı koymak için vücudun da dirençli olmasında hareketlilik, dikkate alınması gereken önemli bir husus. 

Pandemi döneminin yaşandığı zaman diliminde, uzmanların görüş ve tavsiyelerine uymak gerekirken, bu süreçte fiziksel aktivitenin özel gereksinimli (zihinsel engelli) bireyler için neden daha fazla önem taşıdığını, konunun uzmanlarıyla paylaşmak istedik.

Bu hususta görüşlerine başvurduğumuz Malatya İnönü Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Ilkım, “Zihinsel Engelli Bireylerde Fiziksel Aktivitelerinin Önemi” başlığı altında, hareket ve egzersizin sağlığımız için yararlarını maddeler halinde sıralarken, “Her insan bir engelli adayıdır” gerçeğiyle, ilgili ve yetkililerin dikkat edilmesi gereken bu sürece nasıl katkı sağlayabilecekleri hususunda görüşlerine başvurduk.

İşte, ilgili ve yetkilisi tarafından dikkate alınması gereken o aydınlatıcı bilgiler;

ENGELLİ BİREYLER NEDEN FİZİKSEL AKTİVİTE YAPMALI?

Kas kuvvetini arttırır ve kasların daha canlı olmasını sağlar.

- Bireyin daha düzgün bir vücuda sahip olmasını sağlar.

- Düzgün bir kalp ritmi sağlanmış olur, yorgunluk azalır.

- Güçlenen kalp kasları sayesinde, kalbe olan kan akışı artar, Böylece bireylerin kalp krizi geçirme riski azalır. Solunum kapasitesinde artış meydana gelir.

- Düzenli fiziksel aktivite yapan bireyler sigara bağımlılığından daha erken kurtulur.

- Düzenli fiziksel aktivite şeker hastalığının ve kan şekerinin kontrolünü sağlar.

- Vücuttaki su, tuz ve mineral kullanımının kontrolünü sağlar.

- Metabolizmayı hızlandırır, bireyin gereksiz kilo almasını önler.

- Beyine olan kan akışı daha fazla olacağı için erken bunama ve unutkanlık riskini azaltır. Beyin damar hastalıkları riskini azaltır.

- Bireylerin ruhsal ve sosyal sağlığı üzerinde olumlu etkisi olur.

- Bireylerin bedeniyle barışık olmasını, özgüvenlerinin yüksek olmasını sağlar

- Stresle başa çıkma, olumlu düşünme yeteneğini geliştirir.

- Olabilecek yaralanmalar, sakatlıklar ve kazalara karşı güçlü bir fiziğin oluşmasını sağlar.

- Bireylerin refleksleri ve reaksiyon zamanları olumlu yönde gelişir.

- Kadınlarda menopoza grime yaşını geciktirir. Menopozun olumsuz etkilerini hafifletir.

- Akciğerlerdeki havalanma oranı artar. Düzenli solunum alışverişi olur, solunum kapasitesinde artış olur.

- Yaşlanmayı geciktir, aktif ve sağlıklı bir yaşlılık sağlar.

HASTALIĞA KARŞI DİRENÇLERİ ARTIRIYOR…

Günümüz şartlarında hareketsiz bir hayat sürdüren bireyler, hareketsizlikten kaynaklanan hastalıklara yakalanmakta, obezite bir yaşam sürmektedirler.

Fiziksel aktiviteler sadece sağlıklı bireylerin yaşamına değil, engelli bireylerin de yaşamlarına olumlu katkılar sağlamaktadır. 

Yapılan araştırmalarda fiziksel aktivitelere düzenli olarak katılan zihinsel engelli bireylerin davranışlarında ve motor gelişimlerinde olumlu yönde değişikliklerin olduğu belirtilmiştir. 

Düzenli olarak fiziksel aktivitelere katılan zihinsel engelli bireyler daha sağlıklı ve daha güçlü bir fiziğe sahip olacaktır.

Güçlü fiziğinden dolayı hastalıklara karşı daha dirençli olacaklardır. 

Bunun yanında toplumla iç içe olan birey daha sosyal bir yaşantıya sahip olacaktır. 

Zihinsel engelli bireyler düzenli olarak fiziksel aktivitelere katıldığında aile içindeki ilişkiler de olumlu yönde etkilenecektir.

“HER İNSAN BİR ENGELLİ ADAYIDIR” GERÇEĞİ…

Fiziksel aktivitelerin önemi doğrultusunda zihinsel engelli bireyler, çalışmalara etkin olarak katılmalı, katılımları gerek yerel yönetimlerce gerekse toplum tarafından desteklenmelidir. 

Her insanın her an bir engelli adayı olacağı toplumsal algı oluşturulmalıdır. 

Dünyayı engelli bireyler için de yaşanabilir hale getirmek için öncelikle engelli olmayan bireylerin engelli olan bireyleri tanıması ve onları anlamak için çaba göstermeleri gerekmektedir. 

Geçmişten günümüze toplumlar engelli bireylere farklı yaptırımlar uygulamışlardır. 

Engelli bireyi uğursuz yaratık olarak görüp toplumun içine çıkarılmaması gerektiğini savunmuşlardır. 

Oysa günümüzde toplumluların gelişmişlik düzeyleri engelli vatandaşına vermiş olduğu değerle ölçülmektedir. 

Yapılan İstatistiksel çalışmalarda dünya nüfusunun yüzde 10-12’sinin engelli bireylerden oluştuğu belirtilmektedir. 

Bu bireylerin aileleri de hesaba katıldığında engellilerle doğrudan ilgisi olan kişilerin ortalaması yüzde 45’i bulmaktadır.

Neredeyse nüfusun yarısını teşkil eden bu oran görmezden gelinemez. 

Sosyal devlet yapısı da göz önünde bulundurularak özellikle zihinsel engelli bireylerin toplumla iç içe yaşamaları için çalışmaların yapılması gerekmektedir.

.

Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI