Örtülü Operasyonlarda “İnsan Hata Temeli” ve Çözüm Tekniği
Örtülü operasyonlarda, operasyonun başarı ve başarısızlık ile sonuçlanması çok ince ve küçük nüanslarla belirlenir. Ve bu nüanslar genelde “İnsan Hata Temelli”dir.
Birçok alanda olduğu gibi özel operasyonlarda da en küçük ve en temel birim “insan”dır.
Ne kadar gelişmiş teknolojiniz, istihbarat ağınız, global bağlantılarınız hatta mevduatınız olsa da doğanın gereği olarak temelde “insan” olduğu için siz (-1) ve daha fazla kayıpla başlarsınız.
Personelinizin yetenek ve donanımları bu oranı düşürtebilir, yükseltebilir. Ancak bu değişmez bir kaidedir.
Dünyanın her istihbarat servisi de bunun farkında olarak “İnsan Hata Temelli” parametreleri ortadan kaldırmak için canhıraş çalışmaktadır. Çünkü kaide bellidir; “İnsan varsa hatada vardır.”
Bu yüzden “Teknolojik ve Siber İstihbarat”ın önemi her geçen daha da artmaktadır. Ama hiç şüphe yok ki, bunun da başında bir insan hatta aleti prize takan da bir insan olduğu için yine hata payında ciddi değişimler olmamaktadır.
Ve teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin “İnsan / HUMINT” istihbaratın önemi kanımca asla azalmayacaktır.
Eğer bir gün, bir robot / android çıkıp da ilgili hedefi kelepçeleyip araca koymadığı ya da tüm verileri ve hedefin duygusal kaçışlarını hesap edip, tetiği çekmediği, hedefi kandırmak ve bilgi almak için “tuzaklar” kurmadığı sürece istihbarat birimlerinin özel operasyon dairelerinde her zaman “insan” en temel ihtiyaç olacaktır.
“Örtülü operasyonlar”ı özellikle belirtmek istiyorum burada…
Çünkü diğer bölümler hakkında çok fazla teknik bilgimin olmamasının yanında yazının akışkan doğası gereği özellikle bu konunun üstünde durmak gerekiyor. Çünkü “İnsan Temelli Hatalar”ın en çok yapıldığı ve en çok zafiyetlere sebep olan birimler hep “Örtülü Operasyon Şube / Departman / Komutanlıkları”dır.
Konu dâhilinde olan Örtülü Operasyonlarda “İnsan Temelli Hatalar” genellikle personelin; mental – psikolojik durumlarına göre ortaya çıkar.
Fiziksel olarak yetersiz, operasyon senaryosuna göre yetenekleri olmayan personel zaten orada çalışamaz, oraya giremez, orada görevlendirilmez.
Orada çalışan her personelin önce fiziksel sonra da donanım / yetenek olarak istenilen koşulları karşılayabilmesi gerekir.
Ve bu durumdan ilerlersek, operasyonda “İnsan Temelli Hatalar”ın oluşmasının tek sebebi de; psikolojik ve mental anomalilerdir. Çok az olarak da dış ve iç aktörlere bağlı olarak gelişen – oluşan – doğal yollarla meydana çıkan sebeplerdir.
Her türlü dış ya da iç etken, operasyon sırasında personelinizi düşürebilir.
Operasyon icrasında olan, gerçekleşen bir düşme sebebi dışında, özel ve beşerî hayatındaki “psikolojik düşüşler” de çok önemli etkendir.
Fiziksel yorgunluk da muhakkak önemlidir ama mental yorgunluk size daha büyük zararlar verebilir.
Ve mental yorgunluk birden, aniden, akut olarak oluşmaz. Bir süreç ve yıpranmışlık gerektirir.
Bu yüzden Örtülü Operasyonlarda genellikle katılan ekibin çoğunluğu genç nüfuslardan oluşur.
Belli görevlerde bir ya da birkaç tane kıdemli personel olur. Bunların da görevleri zaten bellidir. Ancak alanda olan personel, genelde gençlerden oluşur. Bunun en temel sebebi, mental yorgunluk değildir, yaşça ilerlemiş personelin fiziksel olarak düşüşe geçmiş olması da değildir.
45 yaşındaki bir Operasyon Görevlisi, hiç şüphe yok ki, 26 yaşındaki bir Operasyon Görevlisine göre daha çok tercih edilebilir. Ancak 45 yaşındaki insanın yaşadıkları, kafasında olanlar, kafasını meşgul edenleri bir liste yapıp, aynı listeyi 26 yaşındaki personeliniz için yaptığınızda neden alana genç olanı gönderme gereğiniz de kendiliğinden ortaya çıkar.
Yaşça ilerlemiş personelinizin düşünmesi gereken birçok şey vardır.
Sorumlulukları vardır, bakmakla mükellef oldukları, borcu, kredisi, badana yapılmasını bekleyen çocuk odası, eşine aldığı kolyenin son taksiti, hatta eşi, arabanın vergisi, çocuğunun okulda yaşadığı sorun, kayınvalidesinin ameliyatı, yaramaz kayınbiraderinin son dava dosyası, edepsiz üst kat komşusu vs. vs. vs…
Bunları çıkartıp atamaz. Kenara bırakıp devam edemez. Ve onunla birlikte her yere gelir. Ve kafasında bu kadar çok tilki dolaşan birini, siz alana göndermezsiniz.
Ancak 26 yaşındaki personeliniz listesine bakalım?
Hım…
Ne olabilir?
Düşünmek gerekiyor farkındaysanız bir sebep bulmak için…
En fazla, operasyon bittiğinde nerede eğleneceği, ölmeden ülkesine dönebilirse kız arkadaşıyla geçireceği romantik bir “Şirince tatili” ya da en fazla biriktirdiği paranın ne kadar “faiz” getirdiği…
İnanın aklıma gelmedi başka bir şey… İpiyle – kuşağını sarıp çıkmıştır göreve…
Bu personeliniz, evet, daha tecrübesizdir ama algıları daha açık, refleksleri daha güçlü ve reseptörleri diğerine göre daha az yıpranmıştır.
Mental olarak da daha dinçtir.
Fiziksel üstünlükleri konu bile değildir. Ama en önemlisi; kafasını meşgul eden şeyleri rahatlıkla çıkartıp, dolabına asıp, devam edebilir. Ancak hasta bir çocuğu olsa, ondan haber bekleyen bir eşi olsa, o da bunu yapamaz.
Bu yüzdendir ki, özel operasyonlarda görevli personeliniz kolay kolay evlenmez, evlense bile çok uzun sürmez. Çünkü hiçbir kadın, kendini, dolaptaki askıya asılıp, bir süre unutulmasını istemez; hatta buna da izin vermez. Ve bu olmasın diye de birçok çeşitli psikolojik ve sosyolojik tacizlerde bulunabilir. Bu da kadının doğasıdır!
Ancak bazen bu genç personelinizde ani düşüşler yaşayabilir. Bireysel yaşadığı düşüşlerden daha çok operasyonun ehemmiyetine zarar verecek düşüşler daha tehlikelidir.
Bunlar da; kendi ekibi içinde yaşadığı geçimsizlik, ekip uyumsuzluğu, ekip içinde hiyerarşiyi bozmaya yönelik tercihler ve eylemler, ekip içindeki temel “güvensizliğe bağlı” itaatsizlik / saygısızlık gibi bazı etkenler bir kişiden başlayıp tüm ekibi demoralize edebilir.
Bu da tabii ki ciddi zararlar demektir. Bireysel yaşanan kayıplara göre daha montanlı faturalar çıkartır müşteriye.
Bu yüzden Örtülü Operasyonlarda kullanacağınız ekipleri tespit ederken çok dikkat etmeli, seçimlerde bilimsel ve psikolojik metotlar uygulanmalı, takımlar oluşturulurken sadece iyi bir “operasyon ekibi” değil iyi de bir “arkadaş grubunun da” ortaya çıkmasını sağlayacak tercihlerde bulunmalısınızdır.
Bir araya gelmiş bir grup, eğer görev dışındaki zamanlarında uyumlu değilse, operasyon esnasında da asla uyumlu olmayacaklardır. Bu da tabiatın bir kuralıdır.
Buna bağlı olarak, ekibi seçerken alışkanlıkları, keyif ve eğlence noktaları, siyasi görüşleri (evet bu bile çok önemlidir), kültürleri, geldikleri çevresel kültürler, psikolojik tabiatları, eğitimleri, eğilimleri, aile yapıları, cinsel tercihleri, espri anlayışları, sinema – müzik - giyim zevkleri hatta tuttukları / destekledikleri takımlara kadar sütunlar ve satırlar oluşturarak formülüze etmelisiniz.
Ki bunlara çok önceleri başlamanız ve kurs zamanlarında teşvik etmeniz gerekir.
Sivil hayatlarında bir arada duramayan insanları siz silah zoruyla bile bir araya getirip, operasyona gönderirseniz sonunuz kaçınılmaz olarak hüsran olacaktır. Ancak sivil hayatında çok iyi anlaşan, iyi bir uyum yakalamış ve birbirini tamamlayan bir ekibi, gönül rahatlığıyla, cehennemin en sıcak ve arkada kalmış hatta unutulmuş, kör bir deliğine dahi gönderebilirsiniz.
Bir şekilde çıkacaklardır hatta siz geri döneceklerine inanmasanız bile, bir gün üstlerinden dumanlar çıkarken, kapınızda dikileceklerdir.
Sonrasında bu grup içinde yaşanacak akut ve ani gelişen “psikolojik düşmeler” asla sizin derdiniz olmayacaktır.
Birinin regl olması, birinin sevgilisiyle kavga etmesi, ayağını burkması hatta maddi sorunlarını bile grup, kendi içinde çözecek, sorunları ortadan kaldıracak ve yoluna devam edecektir. Çünkü bu oluşturduğunuz birim, sadece özel operasyon birimi değil aynı zamanda da çok yakın ve çok derin bağlarla birbirine bağlanmış bir arkadaş grubudur.
Artık dışarıdan gelecek hiçbir manipülasyon onları etkilemeyecek ve her geçen gün, her arkada kalan görevde daha da kemikleşeceklerdir.
Ve başarı kaçınılmaz olacaktır.
Bu tip bir hücresel çalışma, özel operasyonun icrası sırasında “İnsan Temelli Hata” payınızı en aza indirecektir.
Çünkü yukarıda dediğimiz gibi birinin yaptığı bireysel hata, grubun diğer üyeleri tarafından hemen ve anında telafi edilecek, çözüm bulunacak ve göreve devam edilecektir. Hata bir şekilde ortadan kalkmış olacaktır.
“İnsan Temelli Hata” oranını düşürmenin, en aza indirmenin naçizane olarak çözümü böyle bir çalışma ve uygulamadır.
Diğer yandan; tüm uydular emrinizde olsa bile, dünyanın en iyi teknolojilerine sahip olsanız da hatta “müşteriniz” size sonsuz bir para desteği veriyor da olsa, birbirini tanımayan – bilmeyen – nerede ne yapacağını kestiremeyen bir ekiple gidilen özel operasyonun başarı ile sonlanması ancak şans eseri olabilir.
Ya da çok ciddi paralar harcanmasına bağlıdır.
Ancak benim dediğim yol hem ucuzdur hem de başarı oranı çok daha yüksektir.
Üstelik ani oluşmuş hatalar, unutulmuş emniyet tedbirleri, arkada bırakılmış küçük izler, grubun bir veya birkaç üyesi tarafından hemen giderilebilir. Bu da sizi ciddi yükümlülüklerden korur; Pazartesi sabahı can sıkan bir telefon konuşmasından uzak tutar.
Dikkat etmeniz gereken tek şey; grubun tamamının ya da üyelerinden herhangi birisinin moral ve motivasyon olarak sizden kaynaklı zarara uğramamasıdır.
Eğer bu zarar oluşursa tüm grup size karşı olacak ve pasif ya da aktif direnişler başlayacaktır.
Yani en büyük ve en temel sıkıntınız; onları mutlu etmek ve mutlu kalmalarını sağlamaktır. Bu da siz “işveren” için çok zor olmasa gerek…
İnsan temelli yürüyen her aksamda olduğu gibi Örtülü Operasyonlarda da “İnsan Temelli Hatalar” her zaman olacaktır. Bunun önüne geçmeniz asla mümkün değildir.
Personelinizi ne kadar sert – ağır ve zor şartlarda eğitimden geçirseniz de bu yaşanacaktır. Bu sebeple, bu hata payını kaldırmanın ya da en aza indirmenin tek yolu, iyi bir ekip oluşturup, operasyonu o ekiple icra etmenizdir.
Ki operasyon sırasında oluşacak hatalar “vefa - sevgi ve aidiyet” duygusuna bağlı olarak diğer ekip üyeleri tarafından anında çözülsün, ortadan kalksın.
“İnsan Temelli Hatalar”ın çözümü için ilk olarak hata oluşmamasını sağlamanız gerekir.
Böyle bir şey mümkün olamayacağı için de oluşan hatanın anında telafisi için bir program geliştirmelisiniz.
Ve bu da sanırım ancak yukarıda yazdığım planlarla gerçekleşebilir.
Ve bu örnek, sadece “İstihbarat Dünyası”nda değil hayatın her alanında yürüyen “operasyonlar”da da kullanılabilir.
.
Serkan Yıldız, dikGAZETE.com