?>

Orta Asya devletlerinin siyasal, ekonomik durumu ve Türk şirketleri açısından yatırım imkanları -1- Tacikistan

Dr. Hikmet Çıra

11 ay önce

Orta Asya Devletlerinin Siyasal, Ekonomik Durumu Ve Türk Şirketleri Açısından Yatırım İmkanları -I-

Tam bağımsızlığın ekonomik bağımsızlıktan geçtiği günümüzde Türkiye, mevcut potansiyeli ile bunu yakalayacak güçtedir.

Bölgemizde yaşanan olaylar göstermiştir ki dostlarımızla ilişkilerimizi artırmalı komşularımızla saflarımızı sıklaştırmalıyız. Aramızda yaratılmış suni sorunlardan uzaklaşıp, karşılıklı kaynak ve zenginliklerimizi paylaşarak topyekûn kalkınma ve bölgesel güç birliği oluşturmalıyız.

Bölgesel işbirliklerinin çok kutuplu yeni dünya düzenindeki belirleyici rolü Türkiye’yi dostları ve komşuları ile yeni stratejiler ve ortaklıklar kurmaya itmektedir.

Kollektif Batı, tek yumruk güç birliği oluştururken, komşularımızla anlaşmazlıklarımızı çözmek insanlarımıza refah ve huzur getirecektir.

Bu çerçevede bölge siyasetçisine, insanına ve tüccarına, sanayicisine büyük sorumluluk düşmektedir.

Bu kapsamda bölge ülkelerindeki ticaret ve yatırım imkânlarını bilmek tanımak, bizlerin ufkumuzu daha rahat görmemizi sağlayacaktır.

Bu konunun bir devlet politikası olması şarttır.

Türkiye, tecrübesi ile bu ülkelere ciddi katkılar sağlayabilecek bir ülkedir.

Bu yazı dizisine ilk olarak Tacikistan ile başlayacağım ve sonra diğer ülkeler ile devam edeceğim; yazılarımın sonunda bölge ülkeleri ile ticaretin gelişmesinde yapılan hatalar ve eksikler üzerine durum tespitlerini dile getireceğim.

Asya’nın Genç Enerjisi: Tacikistan Cumhuriyeti

Ülke yüzölçümünün yüzde 93’ü dağlık olan Tacikistan için “Dünya’nın çatısı” desek yanlış olmaz.

Güneyde Pamir dağlarının uzantısında 7.495 m yüksekliği, dünyanın en yüksek tepelerinden biri olma özelliği ile Somoni Tepesi ve 6.000 m üzerinde onlarca dağları ile etkileyici bir güzelliğe sahiptir.

Tacikistan Cumhuriyeti, 143.100 km2 yüzölçümü ve 9 milyon 537 bin 645 kişilik tahmini nüfusu ile Orta Asya'da denize çıkışı olmayan bir ülkedir.

Güneyde Afganistan, batıda Özbekistan, kuzeyde Kırgızistan ve doğuda Çin ile komşu olan Tacikistan’ın resmi dili Tacikçedir.

Tacikler, bölgede nüfusları 10 milyon olmalarına karşın Afganistan, Özbekistan sınırları içerisindeki nüfuslarını da dahil edecek olursak yaklaşık 40 milyonluk bir bölge nüfusuna sahiptirler.

Devlet Başkanı Emomali Rahmon yönetiminde başkanlık sistemi ile yönetilen Tacikistan, seküler bir yönetim anlayışına sahiptir. Nüfusun Büyük bir bölümü Başkent Duşhanbe çevresinde yaşayan halk 4.000 yıllık bir geçmişi ve tarihi İpekyolu kavşağında olmasının verdiği tecrübe ve bilgiyle zengin bir ticari kültüre sahiptir.

Sovyet Rusya’nın dağılması ile birlikte 1991 yılında bağımsızlığını ilan eden Tacikistan 19921997 yılları arasında iç savaş yaşamış ,1994 yılında iktidara gelen Devlet Başkanı Emomali Rahmon’ın liderliğinde, ülke düzlüğe çıkmış ve hızla kalkınma sürecine girmiştir.

Bugün açık kapılar diplomasisini benimsemiş, 180 ülke ile diplomatik ilişkisi olan Tacikistan, 57 uluslararası kuruluşun da üyesidir. Tacikistan, sermayenin ve yatırımcının güvenliğini uluslararası güvenceye almıştır.

Siyasi istikrara sahip Tacikistan, yüzde 7,5 GSYİH büyüme oranı ile sağlam makroekonomik politikalar geliştirmektedir.

Maden, değerli taşlar, pamuk ve pamuk ürünleri (bölgenin pamuk ambarı), hidroenerji, tarımsal ürünler (yaş sebze meyve) sektörleri ana üretim konularıdır.

Ülkenin dört bir yanı göller ve nehirlerle kaplı olan Tacikistan’da, dağcılık, kayak, kampçılık, trekking, panoramik turizm, rafting tarih ve kültürel turizm ülkenin zenginlikleridir.

Su kaynakları açısından Orta Asya’nın en zengin ülkesidir.

Enerjisinin tamamını hidroelektrik santrallerinden üretirken, üretiminin büyük bir bölümünü Asya ülkelerine satmaktadır.

Sanayi elektriğinin en ucuz olduğu ülkedir. Sanayicisine 4cent/USD KWsa enerji temini ile büyük maliyet avantajı sunmaktadır.

Yabancı yatırımcılar Sanayi Bakanlığı tarafından gıda, makine, tarım, tekstil, İlaç, medikal, madencilik (Altın, gümüş, antimoun, alüminyum), ayakkabı, özellikle tekstil sektörlerinde son derece desteklenmektedir.

Ülkede yabancı yatırımcılara açık 5 ekonomik bölge mevcut olup, yatırımın büyüklüğüne göre 1 ile 5 yıl vergiden muafiyeti tanınmaktadır.

Ülke, kara-demir ve havayolu ağlarıyla tüm dünya ile entegrasyonu sağlamıştır.

Tacikistan, ticari açıdan birçok yapısal reform yaparak denetimi hafifletmiş, ithalat ve ihracat prosedürlerini kolaylaştırmış, evrak sürecini hızlandırmış ve yeni yatırımcılara gösterdiği destek ve teşvikle yatırım cenneti haline gelmiştir.

2023 yılında en sistematik büyüyen Asya ülkesi ödülünü almıştır. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 52 ülkeye vize muafiyeti sağlamış, ayrıca Türkiye ile çifte vergilendirmeyi önleyen anlaşmalara imza atılmıştır.

Avrasya Yatırım Anlaşması (Eurasian Investment Agreement), ECO Yatırım Anlaşması (ECO Investment Agreement), AB-Tacikistan Ortaklığı Anlaşması (EU-Tajikistan, Partnership Agreement), ABD OrataAsya TİFA Yatırımcı Hakları Sözleşmesi (USA-Central Asia TIFA Convention on Investor Rights in), BDT Enerji Şartı Anlaşması (CIS Energy Charter Treaty), İslam İşbirliği Teşkilatı Yatırım Anlaşması (OIC Investment Agreemen) gibi uluslarası sözleşmelere imza atarak, yatırımcıyı güvence altına almıştır.

Sonuç olarak istikrarlı makroekonomik yönetim, sürprizlere açık olmayan yasal ortam, ucuz ve genç iş gücü, yüzde 99 okur-yazar oranı, maden açısından zengin, taze ve organik tarım ürünleri, 1.500 civarı tıbbi aromatik bitki çeşidi, ucuz enerji ve su cenneti, yüzde 99 yeşil enerji kullanımı, yoksulluk azalma hızı bakımından dünya sıralamasında ilk beşte olması ve alım gücünün hızla artması, ülkenin yatırım yapılabilir göstergelerini oluşturuyor.

2007-2022 yılları arasında yabancı yatırımcı açısından Türkiye 3. Sırada yer almaktadır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Tacikistan Başkanı Emomali Rahmon’un karşılıklı olarak iki ülkenin ticaretini 1 milyar dolara çıkarma hedefi henüz gerçekleşmiş değildir.

Tacikistan Türkiye Büyükelçisi Ashrafjon Gulov ve Tacikistan Türkiye Ticaret Ateşesi Hakim İsmailzod’un yoğun çalışmaları, Türkiye’de Tacikistan’ın kısa sürede tanınmasını sağlamıştır.

Türk sanayicisi tarafından takdirle izlenen ve karşılıklı dostluğu pekiştiren bu çalışma sürecinin maalesef Covid, ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntı ve büyük deprem felaketine denk gelmesi, Tacikistan’a yatırımların istenen düzeyde yapılmasına engel teşkil etmiştir.

Üst düzey resmi ticaret heyetlerinin yanı sıra çok sık olarak DEİK, MÜSİAD, Trade Avrasya gibi ticaret örgütlerinin Tacikistan’a yaptığı ve Tacik İnvest gibi muhataplarının Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaretler Türk-Tacik ortaklığının geleceğinin temellerinin atılmasına katkı sağlamıştır.

Ortak tarihe ortak kültüre ve ortak değerlere sahip olduğumuz bu coğrafyanın güzel ülkesi Tacikistan; ilişkilerimizin geliştirilmesi, karşılıklı yatırımların çoğalması ve dostlukların güçlenmesi için Türk yatırımcılara kapılarını sonuna kadar açmıştır.

Bize düşen, uzanan bu dostluk eline devlet olarak amasız ve fakatsız destek olmak, işadamlarımız olarak karşılıklı ticari menfaatler ilkesine dayalı olarak cevap vermektir.

.

Dr. Hikmet Çıra, dikGAZETE.com

-Avrasya Ticaret Organizasyonu Derneği (ATOD) Trade Avrasya Genel Başkanı-

YAZARIN DİĞER YAZILARI