Spora bakış açımız, her geçen gün ‘belirsizlik’ halini alıyor. Sebepleri ise yıllarca bilinen ve konuşulan gerçeklerin ‘spor politikamızın olmayışı’ başlığı altında toplanması.
Futbol başta olmak üzere, atletizm, halter, güreş ve diğerleri
Çözüm önerileri ve uygulama sonucu, her defasında hüsran!
Problemin kaynağı plan ve programı olmayan, anlık icraatlar.
Peki sporda, neticesi doping ve şike gibi virüsleri yok etme formülü var mı?
Var tabii.
Sporu rant aracı olmaktan çıkarıp, sağlık için spor anlayışının yaygınlaştırılması.
Buna en güzel örnek mi?
Engelliler.
Bedensel, zihinsel, görme veya işitme.
Ülkemizdeki engelli sayısı 15 milyona yaklaşmakta.
Hangi engel grubu olursa olsun, bu kesime yapılacak yatırım ve düzenlenecek organizasyonlara, sportif-egzersiz aktivitelerin içine çekmek, onların ruhsal ve bedensel gelişim süreçleri üzerinde etkili olmakta.
Sonrası ise sportif başarılar...
BİR GÜNLÜĞÜNE DE OLSA ENGELLİ OLMAK
Engellik ya doğuştan, ya da hayatın ilerleyen sürecinde meydana gelecek bir durum.
"Herkes bir engelli adayı" sözünün gerçeklik payı, ya düşünce ya da başımıza gelen herhangi bir kaza, beklenmedik bir olay sonrasında gerçekleşmekte.
İşte burada ‘Bir nasihat yerine, bin musibet’ sözü akıllara geliyor.
İyi niyet taşıyıp, kimsenin başına gelmesini arzu etmediğimiz bir olayı, ne yazık ki karşı taraf, yaşamadan algılamıyor, bilemiyor.
Sonra ne diyoruz, çevremiz engellilerin ‘erişebilirliğine’ neden uygun değil.
Buna anlamlı bir örnek; Hepimiz bir günlüğüne gözümüzü kapatıp görememek ya da tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kalsak.
Sonuçları nasıl bir algı oluşturup neticeleri ne olur, düşünebiliyor musunuz?
Engellilik, bireyin toplum içerisindeki önemli bir denge unsuru ise, mevcut gerçekleri göz ardı etmemiz mümkün değil.
Engelliler için park, engelliler için toplu taşım aracı, engelliler için spor salonu vs. Bu tür bir ayrıma gitmek, engelli bireyleri toplumdan soyutlamaktan başka bir manaya gelmez. İşte orada devreye yazılı kurallar devreye girer ki, onun da bir tek izahı olur ‘kalplerimizin’ köreldiğine işarettir.
Engelli veya engelsiz ayrımı yapmadan, ortak kullanım alanlarıoluşturmak, olması gereken tutarlı bir yaklaşımdır...
AVRUPA BİRLİĞİ KRİTERLERİNDEKİ ÇELİŞKİ
Asansör, yürüyüş yolu, gibi özellikle günlük kullanım alanlarında engeli bulunmayan vatandaş gibi, engelsiz vatandaşlara da uygun hale getirilmesi insanlık görevidir.
Ne demek, Avrupa Birliği kriterlerine uygunluk durumu!
Bu birliğin adı geçtiği vakit, şimdilerde aklımıza oyalama taktiği çirkin senaryolar geldiğine göre biz, kendimiz olamadığımız zaman,doğruya ulaşma şansımız yok.
Nerede kaldı, şanlı tarihimizin bize kazandırdığı insani ve vicdani değerler.
İslam dini şereflenmiş, şanlı bir Türk tarih bilincine sahip bir toplum olarak gerek engelli, gerekse diğer konularda Avrupa kapısını aşındırmanın yarar değil zarar verdiğini bilmeyenimiz yoktur.
Kısacası şimdi bahane değil icraat, pioltika üretme ve biz olma vakti...
SPOR POLİTİKASININ ENGELSİZ HAYATA ETKİSİ
Engelli bireyin egzersiz ve spor durumuna göre, kişide benlik gelişimini olumlu yönde etkiliyor.
Aktivite süresince beceri ve başarı etkileşime bağlı olarak benlikte önemli gelişme gözlemlenmektedir.
Düşünün, sağlık ve sosyal etkileşim için spor salonunun yolunu tutan engelli, belli bir dönem sonra, kendine yeni hedefler koyuyor.
Yapılan plan ve program doğrultusunda çalışmaya başlayan birey, sürecin sağlıklı işletilmesi neticesinde önce yürümeye, sonra ise koşmaya başlıyor.
Bu sayede geride bırakılan olumsuzluklar, sağlıklı birey kadar engelliler için önem taşıyan benlik gelişimi, iletişim, paylaşım, sosyalleşme ve daha birçok yarar.
Kısaca, sportif aktiviteler aracılığıyla bir bir aşılan engeller.
Sportif amaçlı her bir aktivite, mutluluğun önünde engellerin rahat aşılmasını tetikliyor.
Bu sürecin en önemli uygulanış şekli kaynaştırmak.
Kaynaştırmanın diğer adı, engelli ve engelsiz vatandaşın bir arada eğitim alması, spor yapması manasına geliyor.
Tüm buraya kader değindiğimiz her bir konu, ‘Engellilerin Spor Politikasını’ ortaya çıkaran, ayrı bir araştırma ve yazı konusu..
İnşallah bu görev nasip olur da, bu satırlarda siz değerli okuyucularımızla paylaşmaya devam ederiz…
Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com