“Okudum, anladım” imzala!..
Yukarıdaki ifade basit kelimelerden oluşuyor.
Herkes çok kolay ve rahat bir şekilde söyleyebilir, hatta yeni konuşmaya başlayan küçük çocuk dahi bu kelimeleri kullanabilir; lâkin bunlar, resmî bir evrakta olursa işler değişir…
Geçtiğimiz günlerde bir iş için notere gitmiştim. İlgili görevli, evrakları hazırladıktan sonra bankonun üzerine koyarak; benden, “okudum, anladım” diye yazarak imza atmamı istedi.
Ben de “okumadım ki, neden böyle bir ifadeyi yazayım” dedim.
Sonra, “buyurun okuyun” dedi…
Evrak, tek sayfa ve kısa da olduğu için hemen okuyarak istenilen ifadeyi yazıp imzaladım.
Böyle olayla pek çok yerde karşılaşılıyor.
Özellikle resmî kurumlar ve bankalarda sözleşmeler yapılırken, bu ifadeler yazılarak evraklar düzenleniyor.
Vatandaşın önüne konulan birden fazla sayfadan oluşan ve küçük puntolarla yazılan sözleşmeler, maalesef bu kelimelerle imzalanıyor…
İtiraz edip, “okuyarak” imzalamak istediğinizde de psikolojik baskıya maruz kalıyorsunuz...
Görevlinin de garip tavırlarla “isterseniz geçin okuyun” dediğinde, sizin işiniz de o an yarım kalıyor; bir de arkanızda bekleyen diğer vatandaşlar da olunca, okumadan “okudum, anladım” diye yazarak imzayı atıyorsunuz.
Önemli kurumlarda maruz kalınan bu durumlarla, insanları mağdur eden, zora sokan ve istenmeyen kötü olaylarla karşılaşılıyor maalesef…
Okunmadan atılan imzalar, karşınıza “dev” gibi problemleri çıkarabiliyor.
“Ben istemedim, yapmadım, böyle olmaz” diye yapılan itirazınız olduğunda da; “işte bak tarafınızdan imzalanmış belge var, buradaki yazılan maddeleri görmediniz mi?” diye karşı “ret” bir cevapla muhatap oluyorsunuz…
İnsanları hukuken zor durumlara düşürmemek için; yetkililerimizin bu duruma bir çözüm bulması gerekiyor.
Önemli evraklar, taahhüt edilerek imza atılması gerekiyorsa; “oldu-bitti”, “attım-gitti” şeklinde olmaması lazım…
Yoksa böyle olaylar hafife alınarak “ne olacakmış” gibi yaklaşımlarla bakılırsa, hayatlar kararır, meseleler içinden çıkılmaz bir hâl alır…
Lütfen işlerimizi, “yapalım- çözelim” derken; mağdur olmayalım!...
DUA
Önümüzdeki günler itibarıyla manevî iklim mevsim olan mübarek üç ayları, layıkıyla yaşamayı feyiz- bereketinden istifade edenlerden olmayı, bütün Müslümanların yüreklerinin birleşmesini ve katil, terörist, işgalci İsrail’in de kahrolmasını niyaz ederim... (Âmin!..)
.
Osman Ovacıklı, dikGAZETE.com