Güreşçilerimiz, 2016 Rio Olimpiyatları'nda boy gösterdi. “Bayan güreşçilerimiz” de!..

Müslüman Türk kadınına mayo giydirip, güreşçi diye milyonlarının karşısına çıkarıp, bir kez daha kirli emellere alet ettiler!...

Olayın boyutu o derece içler acısı ki! 

Bu tablonun ortaya çıkmasında payı olan herkesi,  yazımın sonunu beklemeden şiddet ve nefretle kınamak istiyorum!..

MAYOLU BAYAN GÜREŞÇİLER”...

Bakın, bundan üç-dört ay önce, ‘Mayolu bayan güreşçiler’ başlığı altında şu paylaşımda bulunmuşuz; 

 "Pehlivanların ‘terleri’ ile ıslattıkları o  ‘minderlerde’, bayan güreşi adı altında sergilenen çirkin ‘oyun’ ile manevi değerlerine bağlı toplumumuzun ‘yüzü’ kızartılmaya devam ediliyor. Yüzü kızarmayanlar ise, batı hayranlığı ve tetikçileri konumundalar…"

İNANÇLA, AHLAKLA MİLLİ-MANEVİ DEĞERLERLE BAĞDAŞIR YANI YOK!

Bayanlarda milli sporcu kimliği ile Bediha, Hafıze ve Yasemin, Buse ve  Eliflerin Olimpiyat vizesi alması ve Dünya arenasında mayo ile yarışmalarını sağlamak, ne inançla, ne ahlakla, kısaca milli ve manevi değerlerle bağdaşır yanı  yok!..

O çirkin senaryo, son olarak, milyonların yakın takibe aldığı 2016 Rio’da  vizyona girdi. 

Saf, temiz ve iyi niyetinden şüphe duymadığımız Anadolu kızlarımızı, mayo giydirerek sözde ‘spor-güreş yaptırıyoruz’ diye, kendi kötü emellerine bir kez daha alet ettiler…

BU AHLAKSIZ UYGULAMA İLE...

"Kadınların güreş yapma projesi" adı altında başlatılan bu ahlaksız uygulama ile Dünyanın en büyük Organizasyonuna, kısa sürede tam beş sporcu ile katılmak, düzenli çalışmasının sportif başarıya dönüşmesi, şeklinde adlandırılmaz! Neden?

GEÇMİŞİ DAHA YEN!.. 2000’Lİ YILLAR AMA 1932’DEN BİR GERÇEĞİ ÇAĞRIŞTIRIYOR!

Kadın güreşinin geçmişine baktığınızda 2000’li yıllara dayanıyor.

Kısa sürede bu kadar sporcu ile Olimpiyat vizesi almak, bana 1932 yılında Belçika’da düzenlenen Dünya güzellik yarışmasında kürsüye çıkan, haçlı zihniyete sahip jüri tarafından birinci seçilen 19 yaşındaki Keriman Halis’i hatırlattı!..

Dünya güzellik yarışmasını sunan jürinin söylediklerini hatırlayalım;

"Sayın jüri üyeleri, bugün Avrupa’nın, Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. 1400 senedir dünya üzerinde hakimiyetini sürdüren İslamiyet artık bitmiştir. Onu Avrupa bitirmiştir…

Bir zamanlar sokağı bile, pencere arkasından seyredebilen Müslüman kadınların temsilcisi Türk güzeli Keriman, mayo ile aramızdadır. Bu kızı, zaferimizin tacı kabul edeceğiz, onu kraliçe seçeceğiz…"

FILA AS BAŞKANI ÖYLE İSTİYOR-MUŞ-!..

Neymiş, Uluslararası Güreş Federasyonu (FILA) öyle istiyor! 

Sorarım size FILA’nın As Başkanı kim?

Ahmet Ayık.

Ahmet Ayık kim; Bayan güreşini ülkemize getirmek için büyük çaba sarf eden isim!...

BU KİRLİ OYUNA KİM DUR DİYECEK!

Spor-güreş adı altında kızlarımız psikolojik, toplumu ise manevi yönden erozyona-çöküntüye uğratacak, haçlı-batı zihniyetin projesi olan ve adı ‘Bayan güreşi’ olarak adlandırılan bu kirli oyuna kim dur diyecek? 

Tabii ki sporumuzun üst kademinde yer alan yöneticiler!.. 

Nasıl ki doping, sporun kanayan yarası ise, Müslüman Türk kızlarına mayo giydirip güreştirme rezilliğinin-virüsünün, daha fazla toplumsal yaraya dönüşmemesi için, büyümeden ortadan kaldırılması gerekiyor!..

Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com