?>

Nobel Barış Ödülü, Avrupa Birliği'nden geri alınmalı!

Erhan Kuadzba

2 yıl önce

MOSKOVA

Nobel Barış Ödülü, Alfred Nobel'in vasiyeti uyarınca, her yıl ulusların ve halkların kardeşliği, silah ve orduların azaltılması ve barış kongreleri düzenlemek için en çok çaba sarf eden kişi, kişiler veya kuruluşlara veriliyor.

Nobel Barış Ödülü sahipleri de Oslo'daki Norveç Nobel Komitesi tarafından belirleniyor. Dünyanın en saygın ödüllerinden biri olan Nobel Barış Ödülü, 2012 yılında komite tarafından Avrupa Birliği'ne verildi.

O dönem, Nobel Komitesi Başkanı olarak görev üstlenen Thorbjoern Jagland, AB'nin 60 yılı aşkın süredir Avrupa'da insan haklarına, demokrasiye ve barışa olan katkılarından dolayı ödüle layık görüldüğünü belirtti.Thorbjoern Jagland, dönemin ABD Başkanı Barack Obama'ya daha hiçbir şey yapmadan, göreve geldiği ilk anda Nobel Barış Ödülü vermesi ile de eleştirilmişti.

Karşı çıkılan bir diğer karar da kriz döneminde AB'ye barış Nobel'i verilmesi olmuştu. Çünkü o dönemde ABD'de sosyal ve ekonomik krizler baş göstermişti.

Jagland, bu tartışmaların ardından 2015 yılında göreve alınmıştı. Nobel Barış Ödülü komitesinin kendi içerisindeki tartışmaları bir kenara bırakıp asıl konuya dönelim.

Yıl 2023;

Rusya, Neo Nazi Kiev rejimine karşı özel askeri operasyonlarına devam ediyor. Rusya'nın gerekçesi Donbass Bölgesi sakinlerine Kiev rejimi tarafından uygulanan baskılar ve sivillerin iç savaş döneminde öldürülmesi. Ayrıca AB'nin de desteklediği NATO'nun, Ukrayna üzerinden Rusya sınırlarına yaklaşması ve Rusya'nın güvenliğini tehdit etmesi.

Bu gerekçeler, Rusya için elbette geçerli gerekçeler.Dönelim Kiev rejimine;

Kiev Rejimleri, 2014 yılındaki darbenin ardından batılıların kontrol altında tuttuğu rejimler oldu. Bu rejim ve yönetenleri Ukrayna'daki azınlıkların temel haklarına saldırılarda bulundu, Donbass Bölgesi'nde doğrudan sivillere askeri saldırılar gerçekleştirdi.

Özellikle Avrupa'daki Neo Nazi grupları Ukrayna içerisinde toplayarak ülke içerisindeki Neo Nazi gruplarla ortak hareket etmesi sağlandı.

Sonuç olarak Ukrayna'da, Neo Nazi - Milliyetçi bir cephe oluşmuş oldu, faşist yapılar Ukrayna halkının içine sızdırılarak milliyetçi akımlar başlatıldı.

Kiev rejimi, tüm bunları yaparken elbette bu projenin başında ABD ve Avrupa Birliği doğrudan yer aldı.

Rusya'nın Ukrayna'ya başlattığı özel askeri operasyonlardan önce dahi hem ABD hem de AB, Ukrayna'ya silah stoku yaptı, özel paralı asker grupları gönderdi.

Rusya'nın operasyonları başlayınca Kiev, faşist rejimine ağır silahlar da dahil olmak üzere AB ülkelerinden sayısız silah gönderildi. Bu silahlar nedeniyle Donbass Bölgesi başta olmak üzere Ukrayna'da sayısız sivil öldürüldü.

Avrupa Birliği, 2012 yılında Nobel Barış Ödülü'nü aldı ama “ulusların ve halkların kardeşliği, silah ve orduların azaltılması, ve barış kongreleri düzenlemek” gibi görevleri yerine getirdi mi?

Hayır!

Avrupa Birliği, Ukrayna'da halkı birbirine kırdırdı, daha fazla sivil kayıp için Ukrayna'ya silah pompaladı, barış yerine savaş kongreleri düzenledi.

Nobel Barış Ödülü'nün gerekliliğini yerine getirmeyen her görevi yerine getiren Avrupa Birliği'nin, Nobel Barış Ödülü'nü ya iade etmesi gerekiyor ya da Nobel Barış Ödülü komitesinin, ödülü geri alması gerekiyor.

Nobel Barış Ödülü sahipleri de son dönemlerde tartışma konusu.

Çin'deki yönetime karşı çıkan isimler, Rusya'yı yönetenlere karşı çıkan gazeteciler, barış değil savaşın tarafı olan kurumlar bu ödülü rahatlıkla almaya başladı.

Gerçekten de bu ödüle sahip olmak için Rusya ve Çin'e karşı olmak mı gerekiyor?

Savaşın tarafında mı olmak gerekiyor?

Nobel Barış Ödülü artık niteliğini kaybediyor.

Batılıların suçlarını örtmek için araç haline getirdiği bir ödül haline geliyor. Bu nedenle geçmiş dönemlerde verilen ödüllerin sahipleri tekrar denetlenmeli.

Verilen ödülün unsurları hala kişi veya kurumlar tarafından korunuyorsa ödüller elbette sahiplerinde kalmalı. Ancak bu unsurların dışına çıkanlardan ödüllerin geri alınması gerekir.

Eğer bu yapılmazsa, Nobel Barış Ödülü'nün meşruluğu sorgulanmaya başlanacak veya dünyada hiçbir saygınlığı da kalmayacak. 

.

Erhan Altıparmak, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI