Siz elinizden geldiği kadar bütün gayretinizle müsamaha gösterseniz de bu azgın azınlığı memnun edemezsiniz.
Onların yüzleri hiç gülmez sizin yaptıklarınızdan dolayı; sadece uzaktan küçümseyerek seyrederler o kadar…
Onun için bu azınlığa, ”hoş görünmek” için çaba sarf edilmemeli, yolumuza taviz vermeden devam edilmeli…
İşimiz, onları mutlu etmek değil…
Bu güruhun tek bildiği şey, “nasıl fırsatını bulup da, bir çıkış yapar da, insanları boş işlerle meşgul ederim” derdindeler…
Bu azgın azınlık güruh, kendilerini ülkenin tek sahibi olma düşüncesine kaptırarak bir “üstün”lük içerisinde “üst” perdelerden atma yarışındalar!..
Kendi önlerindeki merteklerle meşgul olmazlar, ülkenin asıl sahipleri olan Müslümanların önlerindeki lüzumsuz olan saman çöpleriyle ilgilenmekten pek memnun(!) olurlar…
Sen git kendi dertlerinle, kendi bulunduğun çukur içerisinde oynasana!..
Seni ilgilendirmeyen ve bilgi sahibi olmadığın alanlarda at koşturma; ama olur mu hiç, bunlarda bu ileri görüşlülük(!) nerede?...
Burunlarını her yere sokmayı kendilerine vazife biliyorlar(!)…
İşte bu azgın azınlığın son numunelerinden bir adam, isminin başında da “prof.” olunca kendine bir “vazife” çıkararak Müslümanları, ”küçük gören, hor gören, bir işe yaramaz” yaklaşımıyla aşağılayarak, hakaret ederek, kendisinin de “ÜSTÜN” olduğu “zan”nına kapılarak eteğindeki taşları “DÖKME”ye yeltendi…
Ha!.. daha öncelerde de bunun gibi; kendilerinin her konuda “FİKRİ”nin olduğunu varsayan(!) bir CHP’li de; başları kapalı hakimlerin “adil davranamayacağı” şeklindeki “sağ”lıklı olmayan hastalıklı ve sığ düşüncelerini ortaya döküverdi de; ağızlarının payını aldılar; yerlerine geri dönüp tıpış tıpış oturdular(!)…
Ya arkadaş!.. Senin haddine mi?..
Müslümanların hangi vazifeyi, hangi mesleği yapıp yapmayacağına sen mi karar veriyorsun, sen kendini ne zannediyorsun, sen kimsin ki?..
Bunların hazımsızlıkları o kadar fazla ki, nereden nasıl bir şey çıkarsak da biraz oyalansak derdindeler…
Kasalar dolusu maden suyu içseler bir türlü rahatlayamazlar…
Günlük olarak çıkan, gazete dahi denilmeyecek kâğıt parçalarından birisi de, “İlahiyat fakültelerinden mezun olanlar, tıp fakültelerinden mezun olanlardan önce hemen iş bulup çalışmaya başlıyorlarmış”… şeklinde böyle saçma bir şeyi, ciddi olay gibi haber yapıyor…
Bu kâğıt parçaları, haber kıtlığı yaşıyor son zamanlarda her halde, saçma- sapan, ipe-sapa gelmeyen olaylarla; toplumda kaos çıkarıp rant elde etme gayretindeler!…
Bunlar, Ayasofya Camii’nin de müzeden asıl şekline döndürülmesine de; “karşısında Sultan Ahmed Camii var, orayı doldursunlar” ve yine Çamlıca Camii’ de yapılırken; “bu kadar büyük camiye ne gerek var, nasıl doldurulacak” gibi çıkışlarla, rahatsız olduklarını dile getirmişlerdi…
Her yapılan güzelliğe ve kalıcılığa her zaman kulp takma peşindeler…
Şimdi bunlara güler misin, ağlar mısın?
Garip bir hazımsızlık misali değil mi?..
Geçekten bu azınlık güruh, Müslümanların her konudaki mevcudiyetinden ve başarısından rahatsız…
Ama onlara rahat yok… Rahatsızlıkları hep devam edecek…
.
Osman Ovacıklı, dikGAZETE.com